Berat ÖZİPEK
İçindeyken kolay fark edilmiyor olabilir, ama tarihi günlerdeyiz. Ya kangren haline gelmiş kronik/yapısal sorunlarımızı çözüp, çocuklarımıza doğru dürüst bir ülke bırakacağız, ya da yenilip onların istikbalini karartacağız. Geri dönüşü olmayan bir yol bu, ama felaket tellallığına gerek yok, çünkü artık bu kabustan uyanmanın “çok alametler[inin de] belirdi[ği]” günlerdeyiz.
Cumhuriyetle yaşıt sorunlarımızı çözmenin ilk kez ulaşılabilir bir hedefi ifade ettiği bir aşama bu. Derin devletin geriletildiği, siyasi, etnik, mezhebi husumet ve kavgaların üstüne iktidar kuran odakların ilk kez ‘defansta’ olduğu ve her kesimden çok sayıda namuslu insanın, ciddi riskler alarak elini taşın altına koyduğu bir dönem. Ve eğer başarırsak, çocuklarımıza insanca yaşayabilecekleri bir ülke armağan edebileceğiz.
Ama hiç şüphesiz, böyle bir aşamada bulunmanın kendisi, başarıyı garantilemiyor; sorunlarımızın kolayca çözülebileceği anlamına gelmiyor. Aksine, eğer bu ülkede adalet ve barışın egemen olmasını isteyen güçler bu kez yenilecek olurlarsa, bunun telafi edilebileceği başka bir dönem veya başka bir şans olmayabilir.
Galiba en çok da Kürt sorunu için bu böyle. Bizim kuşak, Doç. Dr. Hüsnü Kapu’nun tespit ettiği gibi, “bu sorunu çözebilecek son kuşak” olabilir. İşte bu yüzden de bu konuyu bütün boyutlarıyla ele almaya, konuşmaya, tefekkür etmeye ve başta hükümet olmak üzere, bütün siyasi aktörlere yol gösterecek bir çözümün ana çizgilerini birlikte inşa etmeye ihtiyacımız var.
Elbette onlarca yıl süren çatışmaların, acıların ve travmanın damgasını vurduğu bir ülkede hiç de kolay değil bu. Ama zor zamanlarda her zaman birilerinin sağlam durması gerekir. Öfke ve intikam duygularına yenilmeden, kavmiyetçiliğin ve milliyetçiliğin körleştirmesine izin vermeden hareket etmeleri, basiretli olmaları, meşhur metaforu hatırlayacak olursak, “çocuğun anası gibi davranmaları” beklenir onlardan.
İşte Stratejik Düşünce Enstitüsü’nün (SDE) “Kürt Sorunu: Çözüm İçin Öneriler” başlıklı çalışması, tam da böyle
bir sorumluluk duygusunun ürünü olarak ortaya çıktı. SDE, geldiğimiz aşamada Kürt sorununu masaya yatırmak amacıyla, 22 Ocak 2011’de Ankara’da bir çalıştay düzenledi. “Mevcut durumu bütün boyutlarıyla analiz etmek, çözümü kolaylaştıran ve zorlaştıran faktörleri tespit etmek ve bunlar ışığında atılması gereken adımları somutlaştırmak” amacıyla gerçekleştirilen çalıştayda, farklı dünya görüşü, etnik kimlik ve siyasi tercihlere sahip entelektüeller ve kanaat önderleri, bir araya geldi.
Aralarında Orhan Miroğlu, Doğu Ergil, Vahap Coşkun, Aydın Bolat, Faik Tarımcıoğlu, Yasin Aktay, Mesut Yeğen, Alper Tan, Emin Aktar, Yusuf Tekin, Aytekin Geleri, Hilal Barın, Fehim Işık, Nevzat Çiçek, Necdet İpekyüz, Ümit Fırat ve Murat Yılmaz gibi isimlerin bulunduğu çalıştay, enstitünün çözüme yönelik perspektif oluşturmasına temel teşkil edecek ufuk açıcı tartışmalara sahne oldu.
Bu çalışmadan hareketle SDE’nin ulaştığı sonuçları ifade eden “Kürt Sorunu: Çözüm İçin Öneriler” başlıklı rapor ise Yasin Aktay, Vahap Coşkun ve benim tarafından kaleme alındı. Amaç, sorunun tarihçesine ilişkin sonu gelmez tartışmalara girmeden, uzun ve edebi ifadelere yer vermeden, gayet açık ve yalın bir dille, çözümün izlemesi gereken yolun ana çizgilerini somutlaştırmaktı ve galiba bu da gerçekleşti.
Gelin şimdi rapora daha yakından bakalım. Raporun ilk bölümünde, öncelikle mevcut durumun fotoğrafı çekiliyor; avantajları ve dezavantajlarıyla içinde bulunduğumuz durum mercek altına alınıyor.
İmkânlar ve avantajlar
Mevcut çatışmasızlık durumubu kapsamda bir avantaj olarak tespit ediyor. Eylemsizlik durumunun sona erdirildiğine ilişkin olarak haberlere rağmen, henüz şiddetin başlamamış olmasının önemine vurgu yapılıyor ve “meselenin aklıselim ile ele alınmasını kolaylaştırması, bir konuşma ve anlama imkanı sağlaması bakımından” çatışmasızlık halinin korunmasının değeri vurgulanıyor.
Demokratik Açılımise, içerdiği sınırlılıklara rağmen, Kürt sorununda artık “evrensel tecrübeyi göz önüne alan hak temelli bir perspektifin egemen olması” şeklinde tespit ediliyor ve önemine işaret ediliyor.
Referandum sonrası olumlu atmosfer de “toplumun reform iradesini desteklediği ve sorunun çözümü konusunda bir tür vize [verdiği]” şeklinde tanımlanıyor.
Demokratikleşme adımlarının katkısıda “demokratik bir ortamın doğmasına katkısı” bakımından bu kapsamda ele alınıyor.
Sivil toplumun devreye girmesinin, özellikle Güneydoğu’daki sivil toplum örgütlerinin şiddetin dışlanması konusundaki irade beyanlarının önemli bir avantaj olduğunun altı çiziliyor ve “aynı şekilde İslami duyarlılıklarıyla bilinen bazı STK’ların da -anadil kısıtlamalarının kaldırılması dahil- hak ve adalet temelli çözüm konusundaki irade beyanları da güven arttırıcı bir atmosferin oluşumunda katkıda bulunmuştur” tespiti yapılıyor.
Dış konjonktürün elverişliliği başlığı altında ise, “Mağripten başlayan ve önce Mısır, sonra da Libya’da otoriter rejimleri dönüştüren gelişmeler”in, “aşağıdan yukarı bir demokrasi ve özgürlük dalgasının yayılan etkisini” ifade etmesi bakımından sürece olumlu katkı yapacağı tespit ediliyor.
Sınırlılıklar ve dezavantajlar
Çözümü kolaylaştıracak bir siyasi yakınlaşmanın zayıflığı bahsinde, öncelikle siyasi kültürümüzdeki bu soruna işaret ediliyor, CHP’deki yeni politika arayışının ve Öcalan ile görüşme konusunda Kılıçdaroğlu’nun olumlu yaklaşımının, gerilimi kayda değer ölçüde azalttığı tespit ediliyor, ama “muhalefetin hala çözüm konusunda hükümeti daha geri bir noktadan eleştir[diği] de ifade ediliyor.
Yaklaşan seçimler de siyasi kutuplaşmayı artıracak bir etken olarak ifade ediliyor ve bu kapsamda şu yargıya yer veriliyor: “Bütün siyasi partilerde mevcut olan ve milliyetçiliğin oy kazandırdığına -ve Kürt sorunu konusunda çözüme yönelik radikal adım atmanın oy kaybettireceğine- ilişkin yaygın ve temelsiz inanç, bu konuda seçim öncesi ciddi adım atılmasını güçleştirecektir”.
KCK Davası’nın doğurduğu ortam da “sürecin olumlu yönde ilerlemesinin önündeki en büyük engellerden biri” olarak tespit ediliyor.
Raporun ikinci bölümünde, Kürt sorununa her dönem, farklı bir tartışma veya talep damgasını vurduğu tespiti yapılıyor. Bugün ön plana çıkan iki konudan birinin anadilde eğitim, diğerinin ise özerklik ve yerel yönetim tartışmaları olduğu ifade ediliyor. “Her iki meselenin de yapıcı bir tartışmaya konu edilemediği”nden şikayet edilen raporda, “oysa makul ve serinkanlı bir biçimde ele alındığında, her iki konuda da sanıldığı gibi uzlaşmaz çelişkilerin mevcut olmadığı tespiti yapılabilir” hükmüne varılıyor.
Eğitimde anadilin kullanılmasına ilişkin talebin, bugünkü aşamada diğer bütün kültürel taleplerin ötesine geçmiş göründüğüne işaret edilen raporda, anadilde eğitimin, evrensel insan hakları çerçevesinde tartışmasız bir hak olup, demokratik hukuk devletlerinin imzaladığı temel haklara ilişkin uluslararası sözleşmelerde de ifadesini bulduğu hatırlatılıyor.
BDP ile DTK’nın dile getirdikleri demokratik özerklik modelleri arasında gerek ölçek, gerek yetki ve gerek hukuki statü bakımından önemli farklılıklar olduğuna işaret edilen raporda “DTK önerisinde ölçek, yetki ve statü konusunda belirsizlikler söz konusu iken, BDP önerisinde bu noktalarda bir berraklık vardır” yargısına yer verilmektedir..
Özerklik ve yerel yönetim tartışmaları bahsinde ise, “BDP’nin talepleri ile AB Sürecinde Yerel Yönetimler Şartı kapsamında hükümetin gerçekleştirmesi gereken düzenlemeler arasında uzlaşmaz bir çelişkinin söz konusu olmadığı” ifade ediliyor ve bu süreçteki en çetin tartışmanın, “öz savunma güçleri” konusunda olduğu belirtiliyor. Bunun BDP dışındaki Kürtler arasında da kaygıya yol açtığı, bölgede siyasi çeşitlilik ve çoğulculuğu bastıracak bir “Kürt Kemalizmi” üreteceğine ilişkin bir kaygı doğurduğu ifade ediliyor.
Ve sonra da çözüm önerilerine geçiliyor...
(haftaya: “Sürecin Yönetimi: Atılması Gereken Adımlara İlişkin Öneriler”)
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
13.07.2025
28.06.2025
21.05.2025
20.02.2025
16.01.2025
8.01.2025
20.11.2024
8.11.2024
30.10.2024