Berat ÖZİPEK
CHP milletvekili Eren Erdem, 2011’de Twitter’da şöyle yazmış: Eğer İran-Türkiye karşı karşıya gelirse, Türkiye’ye karşı, İran safında olurum! İran düşerse, bütün doğu düşer!
Şimdi onu İslamcı bir yazarın fikri olarak söylediğini, kendi fikri olmadığını söylüyor. Hangi İslamcı yazardan bahsediyor bilmiyorum, fikrini yazdığı kişinin ismini vermiyor.
Ama onun veya fikrini yazdığını iddia ettiği kişinin gerekçesi sahiden “Doğu’nun düşmesi” ise o kişi feci şekilde yanılıyor demektir.
Çünkü İran uzunca bir zamandır Doğu, İslami veya ahlaki kaygılarla değil, tipik bir “ulusal çıkar”cı ulus devlet refleksiyle hareket ediyor.
Ve şu an Doğu’nun da Batı’nın da onurunu, o hiç sevmedikleri “Tayyip’in ülkesi” temsile en yakın aday görünüyor. Uzunca bir süredir İran, kendi devlet politikasını İslam’la temellendiriyor ama dış politikada çok seküler davranıyor, din ve ahlak işleri ile devlet işlerini birbirine karıştırmıyor.
Türkiye ise laik bir devlet, ama bugün onu yönetenler, ahlaki olan ile faydalı olanı yapay ve keyfi biçimde ayırmıyorlar. Doğruların dünyası ile reel dünyayı birbirinden koparmıyorlar, zihinleri iki ayrı kompartımana ayrılmış değil ve bu anlamda seküler de değiller.
“Yüzbinlerce insanı öldürmüş ama ben çıkarıma bakarım” demiyorlar. Günün sonunda bunun çıkar da sağlamayacağını biliyorlar. Doğru yapıyorlar. Kısacası tarihi bir hata yapmakta olan İran; ve o bugün uğruna savaşmaya değecek yüce insani idealleri falan da temsil etmiyor.
SAPMANIN İKİNCİ YÜZÜ
Ama bunu tespit etmek hataya düşmemenin garantisi değil.
İran’ın bugünkü dış politikasına bakarak bu ülkeyle, Şiilikle veya Acemlikle ilgili saçma sapan mahkum edici ve özcü yorumlar yapmaktan kat’i surette kaçınmak gerek. “Bu Şiiler böyledir, ikiyüzlüdür, takiyecidir” veya “Acem oyunu” gibi yorumlar yapmak da saçmalamanın başka bir şekli çünkü. Yüzeysel bir tarih okuması ve yanlış “tarih bilinci”yle, Yavuz ile Şah İsmail zamanlarına gidip, tarihi bugüne taşıyan yorumlar da öyle.
Değişmeyen bir Sünnilik veya Şiilik, değişmeyen bir Osmanlı-Türkiye veya Pers-İran politikası yok.
Evet, İran bugün utanç verici bir tercihle, Suriye’yi öldüren Esad’ı destekliyor. Evet, direnme hakkını kullanan Suriye halkının üstüne varil bombaları yağdıran ve milyonlarca insanın evini barkını tarumar edip can havliyle dünyanın dört yanına savuran bir kötülüğü o ayakta tuttu ve tutuyor. Tarihinin en büyük yanlışlarından birini yapıyor.
Ama buradan tarihe ve mezheplere dair büyük sıçramalar yapmak ve abartılı genellemelere ulaşmak da yanlış ve saçma.
Çünkü İran geçmişten bu yana hep yanlış yerde durmuş ve kötülüğe desteklemiş, Türkiye de hep doğru yerde durmuş bir devlet değil. Düşünün, Türkiye devletinin Cumhuriyet tarihi boyunca izlediği dış politikaya, örneğin Cezayir’in bağımsızlığına hayır oyu vermesine bakıp Türklüğe dair genellemeler yapmak doğru olur muydu? Eğer İran’a egemen olan politika bu kötülüğü mezhepçiliğinden dolayı yapıyorsa, yukarıdaki türden yorumlara varanlar da başka bir yoldan aynı mezhepçiliğe varıyorlar demektir.
Kötü olan Şii, Alevi veya Sünni mezhepçiliği değil, mezhepçiliğin kendisi.
Bugün İslam coğrafyasında bazı batılı büyük devletlerin izlediği politikayla derinleşen tehlikeli bir bölünme var. Sağduyulu ve dikkatli olmak zorundayız. Haksızlık yapmamak ve içine çekilmek istendiğimiz mezhepçilik tuzağına düşmemek için. İran’a yaklaşım da bunun bir parçası.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTBİRİNCİ PARTİ KARASIZLAR... 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATOPLUMSAL BARIŞIN HUKUKSAL TEMELLERİ; DEMOKRATİK TOPLUMUN İNŞASI... 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanErdoğan siyaseten hata mı yaptı? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan, DEM Parti, dağda kart kurttan Kürde 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALAnton Çehov’un silahı gibi… 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞHUKUKTAN UZAKLAŞAN NEYE TUTULUR? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRVerilerle toplumsal sıkışma: Kredi limiti artık yaşamı belirliyor, halk borçlanarak hayatta kalıyor 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMuhsin Batur’un utanıp anlatamadığından gururlananlar... 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciKendi yaptığınla muhalefeti suçlama yeteneği 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTCMB'den gelen itiraf 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanTotalitarizmin meşrulaştırılması Müslümanların adalet tasavvurunu zedeledi 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBu kadar şirket kanunsuz iş yaparken ‘devlet’ neredeydi? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
13.07.2025
28.06.2025
21.05.2025
20.02.2025
16.01.2025
8.01.2025
20.11.2024
8.11.2024
30.10.2024