Beril DEDEOĞLU
İran, ABD’nin yaptırımlarının aralarındaki antlaşmalara aykırı olduğu gerekçesiyle BM Uluslararası Adalet Divanı’na başvurdu. Adalet Divanı, ABD’nin bazı yaptırımları kaldırmasına karar verdi, iki devlet arasındaki anlaşmanın hükümlerine aykırılığa hükmetti. Bunun üzerine ABD, İran’la 1955’te imzalanan “Dostluk, Ekonomik İlişkiler ve Konsolosluk Hukuku” Anlaşması’nı tek taraflı feshetti.
1955 yılında Eisenhower ABD başkanıydı ve Başkan’ın en önemli özelliklerinden birisi, 2. Dünya Savaşı sırasında müttefik ordularına komutanlık yapmış olmasıydı. Savaşın hemen sonrasında ABD’nin Rusya ile işbirliği bozulmuş, NATO kurulmuş, dünya iki bloklu bir yapıya geçmişti. Soğuk Savaş’ın hem oluşması hem de sürmesinde Eisenhower Doktrininin etkisi büyük olmuştu.
Doktrin Sovyet yayılmasına her ne pahasına olursa olsun engel olmak ve SSCB etkisine girebilecek tüm ülkeleri her türlü yöntemle ABD yanına çekmek biçiminde tanımlanabilir. Türkiye’nin ve tam da İran’la anlaşma yapıldığı yıl Almanya’nın NATO’ya girmesi bu politikanın somut yansımalarıydı.
Yeni düzen dayatması
Eisenhower doktrini, Sovyetlere karşı sadece ittifak yapılarını güçlendirmeyi kapsamıyordu. Devletleri ABD’nin yanına çekme siyaseti, Lübnan gibi bazı yerlerde askeri müdahaleyi, İran gibi bazı yerlerde de darbeleri kapsıyordu. 1953’te İran’da petrolü millileştirme kararı alan Musaddık’ın devrilip yerine Şah Rıza Pehlevi getirilmiş ve 1955 anlaşması da onunla imzalanmıştı.
Görüldüğü gibi ABD’nin bugün 1955’teki anlaşmayı iptal etmesi, sadece daha rahat yaptırım uygulayacağının ifadesi değil. Karar, aynı zamanda ABD’nin Rusya politikasının radikal biçimde değiştiğine de işaret ediyor. Zira ABD-İran anlaşması sadece iki ülke arasındaki ekonomik ve diplomatik ilişkileri düzenlemiyor, aynı zamanda İran’ın tüm ilişkilerinin sadece Rusya ya da Çin ile gelişmesi halinde ABD lehine de bir açık kapı bırakılmasını sağlıyordu.
ABD söz konusu anlaşmadan tek taraflı çekilerek, İran’ı her bakımdan tümüyle Rusya ve/veya Çin’e bırakmış oluyor. Belki bu karar ileride ortaya çıkabilecek ‘sıcak çatışmalara’ yönelik bir adım şeklinde görülmüştür. İran’ın, Şam’dan Basra’ya kadarki Amerikan varlığını tehdit ettiği iddia edildiğine göre sıcak çatışma ihtimali de o kadar uzak değil.
İstikrarın reddi
İran’ın taşeron ülkeler ya da ABD tarafından askeri yöntemlerle durdurulması ve buna hukuki gerekçeler bulunması mümkün. Şam’dan Basra’ya kadar neden ABD varlıkları bulunuyor sorusunun yanıtı uluslararası hukukun neresinden veriliyorsa, sıcak müdahalenin gerekçesi de buradan bulunabilir.
Büyük güçlerin uluslararası hukuku kendi istedikleri biçimde bir meşruiyet aracına dönüştürdükleri zaten biliniyor. Ancak ABD, uluslararası hukuku kendisine göre kullanmıyor, onu tümüyle reddediyor.
“BM Uluslararası Adalet Divanı da kimmiş ki bizim gibi güçlü bir ülkeye ne yapıp yapamayacağını söylüyor” anlamına gelen bir tutum söz konusu. Bu bakış açısı da anlaşmalardan çekilmeyi getiriyor.
Her durumda adaleti sağlamayan, ancak öyle ya da barışı inşa eden anlaşmalardan çekilmek, ABD’nin barışı değil savaşı sevdiğini gösteriyor.
Bununla birlikte, kendi gücüyle övünen ABD için İran dişine göre bir rakip değil. İran’ı Rusya veya Çin’e hediye ettiğine göre onlarla da doğrudan savaş istemiyor. Bugüne kadarki gelişmelerden anlaşılan ABD’nin şimdilik ‘gerçek düşmanı’ sadece uluslararası örgütler ve anlaşmalar. Yani ABD düzenle kavgalı. Hepsinden çekilse de, dünya rahat bir nefes alsa bari.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2019
15.02.2019
13.02.2019
25.01.2019
16.01.2019
11.01.2019
9.02.2019
4.02.2019
2.02.2019
28.12.2018