Berrin Sönmez
İktidar muhalefet ilişkisi kedi fare oyunu gibi sürüyor. Yeni değil üstelik bu oyun. Her sahnelenişinde ülkece yeniden ama ilk defa görüyormuş gibi izliyoruz. Oyunu yazan, sahneleyen ve başrolünü üstlenen iktidarın yanı sıra muhalefet partileri de ana karakterleri ve eklenen yeni tiplemeleriyle itaat üzre, oyun disiplinini bozmadan, sahnede hazır ve nazır. İçinde yaşamakta olduğumuz bu hayli teatral siyasi dönemece, geleceğin tarihçilerinin vereceği ismi cidden merak ediyorum. Hani darbeler dönemi, tek parti devri ya da Lale Devri gibi bir isim aranacak olursa benim önerim anti-hukuk süreci olur. Başka bir deyişle bana göre Ali Duran Topuz, yaptığı kavramsallaştırma ile geleceğin tarihine bir dönem ismi hediye etmiş olabilir. Henüz içinde yaşarken bu sürecin nereye doğru evrileceğini kestirmek kolay değil ancak akıl yürütme yoluyla bazı tahminlerde bulunma çabası da kaçınılmaz.
Oyun, iktidarca muhalefet içindeki ‘zayıf halka’ üzerine kurulduğundan siyaset yorumcuları, düşünen, yazıp söyleyen insanlar çoğunlukla gidişatı iktidarın değil muhalefetin belirleyeceği görüşünde. Yorumlardan çıkardığım sonuç böyle en azından. Örneğin Ahmet Murat Aytaç, İktidar atakta muhalefet defansta başlıklı yazısında muhalefetin, olması gereken belirleyici konumunu işaret etmiş: “Sağlık, güvenlik, eğitim ve adalet gibi alanlarda verilen hizmetlerin kalitesi ve ne ölçüde erişime açık olduğu, ekonominin nasıl yönetildiği gibi göstergelerin hali ortadayken insan ister istemez atakta olanın muhalefet, savunmada olanınsa iktidar oluduğu bir siyasi manzarayla karşılaşmayı bekliyor. Ancak muhalefet parti siyasetini rejim güvenliği ve ulusal çıkar paradigmasına kilitleyen ve buradan atağa geçen hükümet söylemine alternatif bir söylem kurmada yeterince etkin olamıyor. Bu yetersizlik siyaseten suskun kalmanın, sürekli savunmada olmanın kilittaşını oluşturuyor.” Aytaç’ın belirttiği güvenlik, ulusal çıkar sıkışmışlığı yerine yeni bir paradigma oluşturup iktidarı farklı bir sahnede oynamaya zorlamak, muhalefet için mümkün aslında. Mümkünden öte bu şans, önlerine geldi ve hâlâ orada duruyor.
Sırt çevirdikleri şansın ne olduğunu yazmayı çok istesem de bugün açıklamayacağım. Ülkemizde ve dünyanın her yerinde hükümetlerin yıllık bütçe sunumu iktidar gösterisidir. Bu şov muhalefet içinse ancak rol çalma becerisi sergileyebildiği takdirde fırsata dönüşür. Bu yıl muhalefetin böyle bir şansı vardı ama kullanmadı. Muhalefet partileri, sırt çevirdikleri fırsatın kıymetini önümüzdeki günlerde idrak eder ve gereğini yaparak gündemi belirleyecek konuma ulaşabilirler belki. Sırf bu ihtimal de boşa gitmesin düşüncesiyle açıklamıyorum konuyu. Şüpheniz olmasın bu satırlar kendilerine ulaştığı takdirde, birden çok partinin lideri ve yönetim kadrosu neyden bahsettiğimi biliyor olacak. Fakat muhalefet bloku olarak görünmekten korktuklarını açıklamak yerine kendilerine götürülen teklifi “çok sembolik ve önemsiz” bulduklarını söylemekten çekinmeyeceklerine de benim şüphem yok. İktidardan rol çalarak gündemi değiştirmek ihtimali, eğer demokratik tutum almak yönünde bir parça cesaretleri olsa yeni bir hikayenin başlangıcı olabilirdi. Vahap Coşkun’un, Vecdi Erbay’a verdiği röportajda söylediği türden bir yazım mümkündü: “Muhalefet, iktidarın ürettiği hikayeden başka alternatif bir hikaye üretemiyor. Dolayısıyla oyunu çoğunlukla sınırları iktidar tarafından tayin edilen bir alan içinde oynamak mecburiyetinde kalıyor.”
İster paradigma değiştirmek, ister alternatif bir hikaye üretmek diyelim veya tercih ettiğim gibi sahnede rol çalmak diyelim gidişatı, yaptıkları ve yapmadıklarıyla muhalefetin belirleyeceği çok açık. Önerilere uyduğu takdirde muhalefetin sahne performansı arzu edilen sonuçları verir mi onu kestirmek, sonucu tahmin etmek başta da söylediğim gibi hiç kolay değil. Ancak halihazırda yapmadıklarıyla devam etmeleri durumunda neler olacağını, şimdiye kadar yaşananlara bakarak kolayca söyleyebiliriz. Yıllardır muhalefetin en zayıf halkası ama kendi oy hesapları açısından en kritik rakip olarak gördükleri HDP üzerinde PKK kartıyla oynanan oyun bütün partiler için sırasıyla sahnelenecek. İYİ Parti örneği, parti içi çekişmelerin, iktidar eliyle başlatılmasa bile muhalefetin bir diğer zayıf halkası olarak kullanıldığını gösteriyor. FETÖ kartıyla iktidar medyası, bu konuda üstüne düşen rolü hakkıyla ifa ediyor. İktidarın terörle itham etmek yönünden birbirinden ayrı tutmadığı iki parti ise demokrasi ve insan hakları bağlamında dahi ortaklaşır görünüm vermekten alabildiğine kaçınıyor. Güvenlik ve ulusal çıkar gerekçesiyle kurulmuş olan paradigma, ne kadar uyumlu politika sergilerse o ölçüde İyi Parti'yi de HDP’nin içine çekildiği sıkışmış pozisyona sürüklüyor.
Ana muhalefet de farklı durumda değil. Yeni partiler, yeni siyasi oluşumlar ihtimaliyle Muharrem İnce ve şimdi de Mustafa Sarıgül ve Değişim Hareketi, iktidar için bulunmaz nimetler. Muhalefet, gölgesinden korktuğu ölçüde iktidar, ışık oyunlarıyla gölgeleri çoğaltıp, olduğundan büyük gösteriyor adeta. Muhalefet partileri, varlıklarını borçlu oldukları demokrasi için mücadele etmedikleri sürece beka meselesiymiş gibi sunulan siyasi çekişmeler, giderek daha da silikleşmelerine yol açacak. Gelecek ve DEVA partilerinin AKP’ye, İYİ Parti'nin MHP’ye yaşattığı taban erimesi, siyasi gelecek üzerinde belirleyici rol oynayabilirdi. İktidar bloku bu ihtimale tedbir niyetine oy kaybını telafi etmek için karşısındaki muhalefetin blok halinde hareket etmesini önlemek için terör kartını kullandı. Şimdi ana muhalefet içinde ayrışma iktidar bloku için kullanışlı bir fırsat olacak elbette. Ve böyle devam eder gider. Meğer ki muhalefet, yeni bir oyun yazmak bile değil mevcut oyunda rol çalmak kadar bile küçük bir basiret gösterebilsin. İşte o zaman yeni bir başlangıç mümkün olur belki.
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.08.2025
28.02.2025
31.01.2025
27.09.2024
13.09.2024
5.07.2024
18.05.2024
3.05.2024
5.04.2024
3.04.2024