Berrin Sönmez
Hazırlanan –belki siz bu yazıyı okurken yayınlanmış olacak- eylem planı örneğin Müge Anlı’nın “eskortluk yapan kızın tecavüz edildiğinde ağlamasının bir manası yok” şeklindeki sözleri rahatça ekranda söylemesini önleyecek bir düzenleme içerir mi? Bu kısacık cümlede nefret suçu var. Ayrımcılık var. Erkek şiddetini, cinsel saldırıyı suç saymayan sözlere bir yaptırım, önlem içeriyor mu, göreceğiz. Suç olan fiili, mağduruna göre değerlendiren ve hukuku sakatlayan bu ve benzeri sözlere karşı yaptırım ihtiyacını görmeyen eylem planı işe yaramaz. Aslında kadınların bir kısmını tecavüze müstahak gören ayrımcılığın önlenmesi, yeni bir eylem planı olmadan, CEDAW ile ortadan kaldırma yükümlülüğü altına imza atılmış konulardan. Elbette İstanbul Sözleşmesi gereğince de erkek şiddetini meşru gören bu ve benzeri yaklaşımları önlemek mücadelenin bir parçası. Devletin imza yükümüyle üstlendiği sözleşmeler uygulanmazken hazırlanan eylem planı, eskort kızları da insan hakları hukuku çerçevesine alır mı, şüpheli.
Diğer yandan dindar kadınların, kadın düşmanlığı içeren geleneksel din yorumlarını eleştirme hakkını da güvence altına alacak mı, bu yeni eylem planı o da ayrı bir merak konusu. Günümüzde insan hakları yönünden en kırılgan konumda oldukları varsayılan ve her türlü saldırıya açık kabul edilen bir kesim başörtülü kadınlar çünkü. AKP iktidarında başörtülü kadınların ayrıcalıklı olduğunu düşünenlere, muhalif politik duruşa sahip başörtülü kadınların yaşadığı sorunları göstermek gerekiyor. Zeynep Algı, Zeynep Duygu ve Şeyma’yı hatırlatmak istiyorum. Bir de 8 Mart dövizlerinde sembolleşen saldırıları…
Hem komik hem hakkıyla öfkelenmeyi gerektiren olaylardan, Zeynep Duygu’nun ifade vermeye çağırılması. 2020 Ağustos başlarında tersine çevirme eylemi yaşanmıştı hatırlarsanız. Kadınları aşağılayan söz ve kalıp yargıları erkekler üzerinden yazarak topluma ayna tutan tivit zincirleri hayli etkili olmuştu hatırlarsınız. “Karımdır döver de sever de” veya “kocam isterse çalışabilir” mesajlarına pek itiraz gelmemiş hatta en katı dindarları bile gülümsetmişti. Bu toplumsal kalıp yargılar için kurucu etkiye sahip dini yorumlara sıra geldiğinde ise kıyamet kopmuştu. Örneğin Zeynep Algı, Peygamberimize isnat edilen uydurma bir rivayeti tersine çevirip “işlerini erkeklere bırakan toplumlar felah bulmaz” mesajı nedeniyle açıkça suçlanıp Emniyet Genel Müdürlüğü göreve çağrılmış, savcılık bu çağrıyı iş edinip Zeynep’in ifadesini almıştı. Aylar sonra aynı gerekçeyle bir de Zeynep Duygu da ifadeye çağrıldı. “Dört erkek her kadının hakkıdır” yazması, erkeklere hakaret sayılıp “uğruna öleceğimiz değerlerimize hakaret ettirmeyiz” denilerek şikayet konusu yapılmış. Bin küsur yıldır kadınlara söylendiğinde kadın düşmanlığı sayılmayan uydurma rivayetlerin tersine çevrilmesi, savcılık tarafından “halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek” suçlamasıyla dosya açılmasına yol açabiliyor. Eylemden aylar sonra açılan bu dosyanın düşündürdüklerini iki ayrı grupta değerlendirmek gerekir. Birincisi bu mesajlara destek veren çok sayıda İlahiyatçı erkek değil sadece kadınların suçlanması, Müslüman feministlere tahammül edilmediğini gösteriyor. Kadınlarımız, kızlarımız, bacılarımız yaklaşımıyla ancak kendilerine nispet ederek varoluş hakkı tanıyanlarca susturulmak isteniyor bu kadınlar. Susturulmak isteniyor çünkü kadınları ikincilleştiren toplumsal algıyı yaratan yerden, sorunun kökeninden yakalıyorlar. Kadınları ikinci sınıf sayan dini yorumların son derece çürük temelini o uydurma rivayetlerden tutarak sarsmayı başardıkları için tehlikeli bulunuyorlar. Saldırıların sebebi yarattıkları tehlikenin gücünde açığa çıkıyor.
Bir de akıllarınca başörtülü kadınların erkeklere itaati peşinen kabul edeceğine dair önyargıları nedeniyle çok saldırıyorlar. Zayıf gördüklerinden ve özellikle polis, savcı, emniyet korkusuyla susturabileceklerini zannettikleri için kolaylıkla ihbar edebiliyorlar. Geleneksel din yorumlarını eleştirip, o geleneğin içindeki ataerkiyi ifşa eden kadınların dini otoritelere itirazı kadar siyasi otorite karşısındaki muhalif duruşu her iki otorite için de son derece sarsıcı. Zeynep Duygu’nun aylar sonra ifadeye çağrılmasının altında yatan bir neden de Boğaziçi eylemlerine katılması. Elde bulunan dosyanın bekletilip geçen hafta işleme konulmasıyla eylemlerde LGBTİ+ bayrağı açması arasında ilişki olduğunu düşünmek pek hatalı olmaz. İnsan hakları savunucusu aktivist kimliğe sahip olsa bile başörtülü bir kadının gökkuşağı sembolü taşıması büyük cesaret ister. Ve malum cesaret bulaşıcıdır. İktidar adına susturulması, önlenmesi gereken bu cesareti göstermekle hedef alındı Zeynep Duygu.
Boğaziçi direnişinde Şeyma’nın başörtüsüne polis tarafından saldırılması ve sonra üzerinde oynanmış, saati tutmayan görüntülerle yalanlanmak yoluna gidilmesi, Müslüman feministlere, başörtülü kadınlara had bildirme operasyonlarının örneklerinden. Ailelerin Bakan tarafından aranması ile sosyal medyadan yöneltilen “senin erkek kardeşinde mi yok ki seni susturmuyor?” soruları arasındaki ilişki kadını, babaya, kocaya, erkek kardeşe, aileye zimmetli gören zihniyeti açığa çıkarıyor. “Ailenin değil Allah’ın kuluyuz” diyen ve kadını ailenin mülkü sayan zihniyete karşı “aileniz batsın” diyebilen yeni nesil Müslüman feministleri, bir önceki kuşak kadar kolay susturamayacaklarını henüz anlamış değiller.
Her şart altında eşitliği, eşit ve özgür yaşam hakkını sadece kendisi için değil herkes için savunmak gerektiği inancıyla hareket eden Müslüman feministler aynı zamanda muhalif ve seküler mahalle tarafından da “başörtülü destekçi” olarak etiketlenmekten de rahatsız. Boğaziçili olduğu için eylemlere katıldığını, destekçi değil direnişçi olduğunu söyleyenler gibi hak savunucusu olduğu için aktivist kimliğiyle tüm ayrımcılıklara karşı mücadele yürüttüğünü söyleyenler pek çok. Ayrıksı sayılmakla da mücadele etmek ihtiyacı duyduklarını belirtmek gerekir. İslami feminizm açısından mücadele daima aynı anda çift yönlü yürütülmek durumunda hala fakat 9O’lara kıyasla feminist gruplar tarafından içerilmeleri daha kolaylaşmış olsa da karma örgütlerde ve örgütsüz direnişlerde işleri kolay değil anlaşılan. Patriarkal din yorumları kadar devletle olduğu gibi başörtülü kadınları patriyarkanın taşıyıcısı olarak gören zihniyetle de eş zamanlı mücadele etmek zorunluluğu İslami feminizmin bitmeyen çilesi.
Yazarlar
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları













































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.10.2025
12.10.2025
4.10.2025
21.09.2025
23.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
10.08.2025
28.02.2025
31.01.2025