Cafer Solgun
Bana sorarsanız, siz siz olun, insanları etnik kimliği, dili, kültürü, dünya görüşü veya cinsiyeti üzerinden ayrıma tabi tutmayı siyaset haline getirenlerden herhangi bir sorununuza çözüm beklemeyin. Hayal kırıklığına uğrar, çözüm beklediğiniz sorunları daha da ağırlaştırmış olursunuz.
Zaten bu tür bir siyaset anlayışına sahip olanların herhangi bir sorunu gerçek manada çözüme kavuşturmak gibi bir niyetleri de, amaçları da, çabaları da yoktur. Nasıl olsun ki, beslendikleri şey birilerini aşağılamak, birilerini (=kendilerini) yüceltmek üzerine bina edilmiş ırkçı, ayrımcı, şoven, faşist bir kutuplaşma ortamıdır. Bu nitelikte bir sorun olmadığında temsil ettikleri siyaset anlayışının herhangi bir hükmü de kalmayacaktır çünkü.
Bu nedenle memlekette kala kala “bir avuç” denecek kadar az sayıda Ermeni kaldığı halde Ermeni düşmanlığını canlı tutmak için bitmeyen bir enerjiyle çaba göstermekten bir an için olsun geri durmazlar. Sürekli alarm halinde olmak ve unutmamak gerekir, su uyur düşman uyumaz, Ermeniler ülkeyi bölüp parçalamak için pusuda beklemektedirler!
Siyasi polemiklerin en ağır versiyonu da, malum, muarızını Ermeni olmakla suçlamaktır. Bu, kimsenin “Ermeniysem ne olmuş?” diyerek üstleneceği bir şey değildir, aklından bile geçiremez. Siyasi yaşamı biter. Bırakalım siyaset yapmasını sokağa dahi çıkamaz. Bu, tersinden son derece büyük bir mağduriyet konusu olarak da gayet işlevli olabilir; hatırlarsınız, “Bana affedersin Ermeni bile dediler” özdeyişini... Bu sözleri duyan taraftarlarının duyguları şaha kalkmış olmalıdır; “Hale bak ya! Neler demişler, neler etmişler bizim reise!” (Bu arada o lafı kim, ne zaman ve nerede demiş, sahiden demiş mi, bilmiyoruz. O da ayrı bir konu.)
Tabii bu Ermeni mevzusunun Rum, Yahudi versiyonu da var. Bir zamanlar “Karadeniz’de Pontus devleti kurmak isteyenler var” diyordu ırkçılığı siyaset haline getiren bazı politikacılar. Karadeniz’de Pontus devleti kurmak isteyenler kimlerdi, bu amaçla ne tür yıkıcı, bölücü faaliyetler yürütmüşlerdi; hiçbir zaman öğrenemedik. İddianın sahipleri de herhalde pek kullanışlı bir milliyetçiliği şahlandırma etkisi olmadığını fark ettikleri için olsa gerek, epeydir birlik ve beraberliğimize yönelen bu “tehlikenin” sözünü etmiyorlar.
Yahudi meselesi ise, özellikle Ortadoğu eksenli dış politika sorunlarında hâlâ iş görüyor; tabii “Filistin davası” ile birlikte. “Tabii ki antisemitik filan değiliz asla ama İsrail’i ve Yahudileri de sevmek zorunda değiliz yani” şeklinde özetlenebilecek biraz karmaşık, biraz da çapraşık ve çelişkili bir konu oluyor bu. Bir İsrail’e “One minute!” diyoruz, bir ilişkileri düzeltmeye çalışıyoruz. Ama konumuz o değil. Dini bir boyut da katarak milliyetçiliği canlı tutan kullanışlı bir rol oynuyor...
***
“Komünizm tehlikesi” varken daha kolaydı. ABD ve NATO ile kol kola, omuz omuza Sovyet yayılmacılığına karşı ödünsüz bir mücadele yürütülüyordu. Gerçi bu mücadele daha çok memleketin “Bağımsız Türkiye!” sloganları atan solcularına karşı yürütülüyordu ama mücadele mücadele idi neticede... Devlet eliyle yeri geldiğinde solcu gençlerin protestolarına karşı 6. Filo’yu korumak için harekete geçirilen her renginden sağcılık, muhafazakarlık “vatanperverlik, milliyetçilik” olarak lanse edilirken, solcular yıkıcı, bölücü (vb.) muamelesi görüyordu.
***
Uzun zamandır bütün tonlarıyla Türk milliyetçiliğini canlı tutmak için istismar edilen en önemli sorunumuz, malum, Kürt sorunu. Kürt sorunu olacak ki milliyetçilik bayrağı hep yükseklerde dalgalandırılsın. Kürt sorunu olacak ve çözülmeyecek ki sürekli bir “bölücülük” tehlikesi gündemimiz olsun. Kürt sorunu olacak ki bir “terör ve güvenlik” sorunumuz olsun, “millet” devlete daha sıkı sarılsın. Türklüğün ve devletin, tehdit edilen birlik ve beraberliğimizin (!) bir “beka” sorunu ile yüz yüze olması söylem ve söylevleri inandırıcı olsun...
Kürt sorunu olacak ve çözülmeyecek ki meseleye dair ağzını açan “PeKaKa’yı terör görüyor musun görmüyor musun!” sorgusuna tabi tutulsun... Yeri geldiğinde “PKK ayrı Kürt kardeşlerimiz ayrı” denilebilsin ama Kürt seçmene ve destek verdiği partiye “terörist” muamelesi yapılsın, yöneticileri seçimle belirlenmiş belediyelerine kayyımlar atansın... Seçime endeksli siyasi ittifak pazarlıklarında Kürtlerin ilgili olduğu hangi konu varsa, onlarla ilgili mevcut statükoyu korumakta derhal mutabakat sağlansın...
***
Milliyetçiliği şaha kaldıran güncel meselelerden biri de, mülteciler. Özellikle de Suriyeli mülteciler. Mülteci karşıtlığında yan yana duran siyasi ve sosyal yelpaze hayli geniş; sağcılar, bazı solcu görünümlü milliyetçiler, lafa “ben ırkçı değilim ama” diye başlayanlar, öyle görünüyor ki bu yelpazeye “muhafazakar” kitlelerin önemli bir kesimi de dahil oldu... Hemen hepsi de “Türklük elden gidiyor” hassasiyetini paylaşıyor, ekonomik sorunları mültecilerle izah ediyor ve bazen yüksek bazen de kısık sesle zaten Arapların “pis bir millet” olduğunu düşünüyor...
***
Bu milliyetçilik, ülkemiz şartlarında bir de dini hassasiyetleri olmakla ilişkilendiriliyor ve ortaya bir Türk-İslam Sentezi ideolojisi çıkıyor. Tabii “dini hassasiyetler” lafını rahatlıkla dini hassasiyetlerin devlet-millet çıkarları adına istismar edilmesi olarak da okuyabilirsiniz ve zaten gerçek de öteden beri tastamam budur. Bu, başlı başına bir psikososyal inceleme konusu kanımca. Müslümanlığını Türklükle harmanlayınca adeta şöyle bir algı çıkıyor ortaya; Müslümanlar ikiye ayrılır, bir Türk Müslümanlar var, bir de diğerleri...
Bana sorarsanız, siz siz olun, dini inançlarınızı şu veya bu siyasi görüşün çıkarlarının hizmetine sokmayı siyaset haline getirenlerden de herhangi bir sorununuza çözüm getirmesini beklemeyin... Tabii “sorun” derken, misal Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesini değil de ekonomik sorunları, toplumsal barış ve demokrasiye, adalete dair sorunları anlıyorsanız eğer. Ama “Taksim’e cami yapıldı, Ayasofya camiye dönüştürüldü, gidip gelmeseniz de Çamlıca tepesinde denize nazır muhteşem bir cami yapıldı ben daha ne isterim bu hayattan?” kafasında iseniz, ne âlâ.
Ne var ki “ne âlâ” demekle olmuyor işte. İnancınızı siyasi emelleri için kullananlar başka inanç ve ibadetlere karşı sizi el altından ve üstünden mesela Alevilere karşı habire dolduruşa getiriyorlar. Din, iman, ibadet işleriyle ilgili kurumları (Diyanet’i) hiç olmadığı kadar siyasallaştırıyor ve bu alanda ayrımcılık ve kutuplaşmayı canlı tutmakta bir mahsur görmüyorlar. Bunu “vatan, millet” sloganları eşliğinde aslında ve sadece siyasi ikballeri için yapıyorlar...
Bana sorarsanız, siz siz olun, ırkçılığın, milliyetçiliğin, dini inançlarınızı istismar edenlerin her türünden uzak durun. Bunların kaos, kriz, kutuplaşmadan beslendiklerini unutmayın. Varlığını kaos, kriz, kutuplaşmaya borçlu olanlar gerçek sorunlarımızın çözümüne dair hiçbir sahici politika ve perspektife sahip değildir ve zaten böyle bir iddiaları da yoktur: “Millet” dedikleri, devlet için yaşaması ve gereğinde ölmesi gereken bir “kitle”den başka bir şey değildir...
***
Daha iyi, daha güvenli, daha müreffeh ve daha demokratik, daha adil, herkesin birbirinin etnik, dini kimliğine, dünya görüşüne saygılı olduğu, kimsenin kimseden üstün veya aşağı görülmediği bir siyasal ve toplumsal hayat, bizim de hakkımız. Ne denli “hayal gibi” görünse de...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
1.06.2025
23.05.2025
10.05.2025
27.04.2025
19.04.2025
13.04.2025
4.04.2025
29.03.2025
24.03.2025