Cafer Solgun
Epeydir dilimden düşmüyor bu: Eski ama eskimeyen arkadaşlıklar, dostluklar, yoldaşlıklar kıymetlidir. Yıllar sonra, yollar sonra, bitmek tükenmek bilmeyecekmiş gibi görünen hapislik zamanları, hasretlik zamanları sonra; çoğunlukla zor zamanlar paylaştığınız arkadaşlarınızla bir gün gelip de yeniden bir araya gelince, birbirinin yüzüne, gözlerinin içine bakacak durumda olmak, birbirine yılların hasretiyle sarılırken hissettiğiniz duygular, yaşadığınız zamanların, göğüslediğiniz çileli zamanların kalbinizi ayaklandıran ödülüdür. Bu, paha biçilmez bir ödüldür ve size insanlığınızı hissettirir…
Mümkündür ki bazılarıyla, bugünlerin deneyiminden o günlere baktığınızda, birbirinizle aslında incir çekirdeğini doldurmayacak basitlikte sorunlar yaşamışsınızdır. Belki üzmüşsünüzdür birbirinizi, kırmışsınızdır, küsmüşsünüzdür içten içe… O incir çekirdeğini doldurmayacak basitlikte sorunları aradan geçen zamana karşın hâlâ içinde canlı tutanlar da olabiliyor; kendi adıma öylesi “arkadaşlardan” uzak duruyorum. Eskiden biraz çaba gösteriyordum ama epeydir buna değmeyeceğini düşünüyorum, belki yaşlanıyorum, yorucu geliyor bana artık. İçinde karanlıklar biriktirmiş olarak yaşamaktan yana memnun ise hayatından, bizim arkadaşlığımız eksik kalsa da olur demek ki…
Ama “dönem” gereği, “süreç” gereği yaşadığınız, paylaştığınız zamanların size “görev” ve “sorumluluk” olarak yüklediği roller gereği karşı karşıya geldiğiniz arkadaşlarınızla yıllar sonra karşılaştığınızda o zamanlardaki hallerinizi gülerek, gülümseyerek hatırlıyorsanız, aslında birbirinizin arkadaşlığından, yoldaşlığından asla kuşku duymamışsanız, zamana dayanıklı, “eski ama eskimeyen” bir yoldaşlık anlayış ve deneyimine sahip olmuşsunuzdur demektir bu ve kendinizle gurur duymak hakkınızdır…
“Tarz, üslup” sorunları bağlamında karşı karşıya gelmelerimiz bir yana, hapislik şartları işte, bazen açlığı, yokluğu, hasreti, iyi haberi kötü haberi, bunalımlı dönemlerimizi, çileli zamanları, zorlukları, velhasıl hayata dair ne varsa yoldaşça paylaştığımız arkadaşlıklar edindik hapishane süreçlerimizde; kuşkusuz ki değeri büyüktür, bilen bilir…
Konuya neden hapishane arkadaşlıklarından girdim, hemen söyleyeyim.
Malum; yeni bir “süreç” söz konusu ve ister istemez bu “süreci” anlamak, anlamlandırmak diye bir sorunumuz var. En çok da Kürtlerin…
Son birkaç senedir 90’lı yılların ilk yarısında hapse düşen, müebbet hapis cezası alan (ve bu da 30 yıl demek!) çok sayıda “felaket arkadaşım” hapishaneden tek parça halinde çıktı. Bazısı çeşitli hastalıklar edinmiş olarak, bazısı da sapasağlam. Tabii fiziksel olarak olduğu gibi psikolojik olarak da sağlam, sağlıklı çıkmak önemli. Yüz yüze görüşebildiklerim de oldu ama çoğuyla telefonla görüşebildim.
Bence “yeni süreç” konusunda en çok halk arasında şimdiden “30 yıllıklar” olarak adlandırılan bu arkadaşların görüşleri önemli; ne düşünüyor, ne hissediyor, ne öngörüyorlar?
Önüne gelen konuşuyor, olumlu veya olumsuz yorumlar yapıyor, ama ömürlerinin gençlik zamanlarını hapishanelerde direnerek yaşayan insanların konuyla ilgili görüşlerini pek az kişi merak ediyor… Egemen medya açısından kuşkusuz sürpriz değil bu durum ama bilumum renkleri ve hassasiyetleri ile “muhalif” medya, “özgür” medya açısından naçizane bir eleştiri olsun bu da…
Ulaşabildiğim arkadaşlarımla “süreci” konuştuk bir süredir bulunduğum Diyarbakır’da. Tespit ettiğim öne çıkan hususları, maksat kayda girsin kabilinden dikkatinize getirmiş olayım:
– PKK’nin örgütsel varlığını feshetmesine kimsenin itirazı yok. “Başkanlık Konseyine” yönelik çok ciddi eleştiriler var. (Geçen bir yazımda kullandığım “nomenklatura” nitelendirmem için bir arkadaşım iyi niyetle “yaw Cafer yürek mi yedin de böyle diyorsun?” demişti yarı şaka yarı ciddi. Ama benim eleştirimden daha açık ve sert eleştiriler var “bölgede”.)
– “E devlet bir adım atmadı ki?” diyenlerin sorunun yeni süreçte bir demokrasi mücadelesi sorunu olarak gündemdeki önem ve ağırlığını koruyacağını anlayamamasına hayret ediliyor… Umut da umutsuzluk da demokrasi mücadelesine dairdir neticede…
– PKK lideri Öcalan’ın açıklamasında yaklaşık 50 yıllık süreçte Kürt tarafının acılarına, kayıplarına, son nefesinde kendi adını anarak hayatını kaybedenlere ilişkin ortalama veya yuvarlak bir ifade bile olsa herhangi bir mesaj vermemesi, açıklamanın hayal kırıklığına neden olan boyutlarından biri olmuş. Bunu ben de çok yoğun hissettim. Başka hayal kırıklığı duygusuna neden olan şeyler de var tabii ama onları “esaret şartları” ile izah etmek tercih ediliyor…
– “PKK miadını doldurdu ama işte…” diyerek gözlerimizin nemlendiği anlar oldu elbette. Sorunun duygusal bir tarafı da var; ama bu duyguya sahip olmayanlardan anlamasını beklemek nafile…
***
Rojava’daki son gelişme de İmralı’dan Mazlum Abdi’ye ulaştırılan mektupla ilgili görülüyor. Salih Müslüm de öyle bir açıklama yaptı zaten.
Mazlum Abdi ile Ahmet Şara’nın el sıkışarak imzaladığı anlaşmanın maddeleri genel olarak oldukça “muğlak”. Bu nedenle esas olarak “uygulamada” neyin nasıl şekilleneceğine bakmak gereği var. Mevcut durum itibarıyla “savaş” olasılıklarının gündemden düşmesi, söz konusu anlaşmanın belki de en önemli “sıcak” sonucu. Tabii ki bir de Alevilere yönelik katliamların durması ve sözlerini tutup tutmayacaklarını izlemek gereken sorumlulardan hesap sorulacağı sözü…
Bu gelişmeyi üzüntüyle karşılayanlar var. “Kürtler bizi satıyor” filan diyenler gördüm. Genel olarak Kürt sorunu, özel olarak ise Rojava ile ilgili herhangi bir duyarlılıklarına tanık olmadığımız halde nasıl oluyor bu “satış” işi? “Emperyalistlerle işbirliği, emperyalizmin oyunu” diye desteksiz sallayanlara bu kez, “Cihatçılarla anlaştılar, Aleviler umurlarında mı?” diyenler eklendi. En ufak bir iyi niyetleri olmadığı için, Rojava’da Kürtlerin Lazkiye ve çevresindeki katliamlara karşı protesto gösterileri yaptığını, Mazlum Abdi’nin Şara ile görüşmesinde bu konuya özellikle önem verdiğini hatırlatmak faydasız…
Bir garson arkadaşım, “Kemalistler bunalımda” dedi bu gelişmeyle ilgili görüşünü söylerken. “TKP de eleştiriyor” diyecek oldum, “Ma bilmiyorsun, en hakiki Kemalistler senin komünistlerdir!” dedi. “Nereden benim oluyor?” dedim tabii. O da “kızma” dedi gülerek. Devamını anlatmayayım, çünkü durumu toparlamak isterken bu kez de “Sen Kürt milliyetçisisin” dedi. Bu kez cidden kızdım: “Ne alakası var la!”
Sahi, Diyarbakır’da önünden geçtiğim TKP Diyarbakır İl Örgütü kapalıydı, yoksa bir çay içimi uğrayacaktım. Arkadaşlara sordum, açıyorlar mı hiç diye. Açık görmemişler hiç. “Uğraşma şunlarla ya, değmez” dediler, “Bir çeşittir işte onlar da.” Hak verdim. Çeşitliliğe saygı gereği
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları




































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.09.2025
14.09.2025
5.09.2025
29.08.2025
22.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
1.08.2025
25.07.2025
19.07.2025