Cafer Solgun

Cafer Solgun
Cafer Solgun
Tüm Yazıları
Vazgeçmeyeceğiz!
25.07.2025
140
O, Hasan Ocak’ı işkence ile katledip kimsesizler mezarlığında gizleyen katilleri ifşa eden ve varlığını “kayıplar için adalet!” mücadelesiyle özdeşleştiren yılmak, yorulmak bilmez bir adalet ve hakikat direnişçisi, “Bir Hasan kaybettim bin Hasan kazandım” diyendi

“Biz vazgeçersek bu ülke kaybedenlerin cenneti olmaya devam edecek.” –Emine Ocak

Maside Ocak: “Acıdan sabır, sabırdan umut, umuttan direniş ören bir vicdan anıtıdır annemiz. Annem, sen sadece bizim değil, milyonlarca insanın yüreğinde umut oldun. Her zaman dimdik durdun. Sadece kendi acını değil, herkesin acısını kendi yüreğinde yaşadın. Senin gözlerinde kaybedilenlerin acısını hissettik. Onları unutmayacağız. Şimdi seni Hasan’ın yanına uğurluyoruz.”

Hüseyin Ocak: “Emine Ocak 1937’de Dersim’de doğdu. Kırımların başladığı bir coğrafyada dünyaya geldi. O günden itibaren ölüm annemin peşini hiç bırakmadı. Ancak bizim inancımızda, ölürse ten ölür, canlar ölesi değil.”

Aysel Ocak: “Annem… Kartanem, oğluna mı kavuştun? Her birinin ardından ciğerlerimizi parçalayarak yaktığın ağıtlarla uğurladığın sevdiklerine mi kavuştun… Ya biz yaz sıcağında dona kaldık… Annem.”

Ali Ocak: “Zulme ve sömürüye itirazı olan herkes onun için birer Hasan’dı.”

“Vazgeçmedin, vazgeçmeyeceğiz… Hikayeni başlattığın yerden uğurlayacağız seni. Anıların, acıların, evlat hasretin, gülümsemen, cesaretin, kararlılığın, öfken ve direnişini sonsuza kadar taşıyacağız.” (İHD-İstanbul açıklamasından)

***

Yaşlıydı. Hastaydı. Ama işte insan ölümü yakıştıramıyor bazı insanlara; hele ki söz konusu olan Cumartesi İnsanlarının, her birimizin “anne” gibi benimsediği Emine Ocak ise…

Zorda, darda olduğun, umutların karardığı zamanlarda varlığıyla, duruşuyla, “Vazgeçmeyeceğiz!” diyen kararlılığıyla insanı ayağa kaldıran, umut, direnç, mücadele azmi timsali Emine Ocak ise söz konusu olan…

Bilenler bilmeyenlere anlatsın, kuşaktan kuşağa, tarihten tarihe, bütün zamanlarına insanlık var oldukça: O, Cumartesi Annelerinin “kayıplarımızın akıbetini açıklayın!” mücadelesinin bayrak gibi sembollerindendi…

O, herhangi bir kendi halinde yüreğinde Dersim acısı anne iken, oğlu “kaybedilince” işkencecilerin, katillerin, zorbaların kâbusu ve kimselerin, hiçbir gücün sesini kısamadığı bir feryat olarak kendini yeniden yaratandı…

O, Hasan Ocak’ı işkence ile katledip kimsesizler mezarlığında gizleyen katilleri ifşa eden ve varlığını “kayıplar için adalet!” mücadelesiyle özdeşleştiren yılmak, yorulmak bilmez bir adalet ve hakikat direnişçisi, “Bir Hasan kaybettim bin Hasan kazandım” diyendi…

***

12 Eylül faşizm yıllarında itilip kakıldıkları, hakarete uğradıkları, kovuldukları zindan kapılarında son nefeslerini verene değin nöbet tutar gibi bekleyenler…

İşkencehane önlerinde evlatlarını aramaktan asla vazgeçmeyenler…

90’lı yılların, hâlâ bazı ırkçı faşistlerin özlem duydukları “Beyaz Toros” terörüne karşı, korku, yılgınlık, yorgunluk nedir bilmeden “faili meçhul” katillerinin peşine düşenler…

O annelerden, o babalardan sebeptir bu hayatta ne kadar adilik, alçaklık, rezillik, zorbalık, zulüm ve faşizm varsa o kadar da onur var, şeref var, haysiyet var, direniş ve mücadele, iyilik ve güzellik, adalet ve hakikat adına umut var, o umutlar için yaşayanlar, mücadele edenler var…

Emine Anneye sözümüzdür: Vazgeçmeyeceğiz…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar