Cafer Solgun
AKP, 2002, 2007 ve 2011 seçimlerine demokrasi ve özgürlüklerden bahseden, yeni, sivil ve özgürlükçü bir anayasa vaat eden, askeri vesayete direnen, reform hazırlıkları içerisinde bir parti olarak girdi. Kendinden emindi. Başka hiçbir parti kendileri kadar ‘sivil’ ve ‘demokratik’ bir duruş sergilemiyor, başka hassasiyetlerin siyasetini yaparak eriyordu. AKP iktidarda idi ama devlete ‘muhalefet’ ederek inkâr zihniyetinin mağduru kitlelere hitap ediyordu…
Ve sonra aynı AKP, Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsında kendisi ‘devlet’ olmaya soyundu. İktidara, hükmetmeye alıştı. Bazı şaşkınların ‘sessiz devrim’ olarak adlandırdığı 13 yıllık iktidar sürecinde Erdoğan, kendi liderliği etrafında bildik bir tek parti, hatta tek adamrejimi oluşturmaya yöneldi.
AKP ve Erdoğan’ın iktidarını ‘devlet’ olmakla özdeşleştirmesinin tarihi bir gün yazıldığında 28 Aralık 2011’de TSK savaş uçaklarının bombalarıyla paramparça edilerek öldürülen çoğu çocuk yaşta 34 Roboskili köylüden mutlaka bahsedilecektir. Bir çevre duyarlılığı olayı olarak başlayıp Erdoğan ve iktidar partisinin aşağıladığı, ötekileştirdiği, kaygı, korku ve endişe içerisinde yaşamaya mahkûm gördüğü insanların isyanına dönüşen Gezi’den de… Ve tabii oluşturdukları ‘havuz’ düzenini deşifre eden 17-25 Aralıkrüşvet ve yolsuzluk soruşturması ve bu soruşturmalara karşı iktidarın nasıl seferberlik ilan ederek iddiaları yargıdan kaçırdıklarından da...
“Yasaklarla, yoksullukla, yolsuzlukla mücadele edeceğiz” diyerek iktidara geldiler,‘yolsuzluk’ deyince dilleri birbirine dolananlar oldular.
“Belediye 50 lira dağıtıyor” şayiası çıkınca belediye binası önünde izdiham yaratan insanların ülkesinde “Bizim iktidarımızda yoksulluk kalmadı” diyecek kadar Türkiye’nin gerçeklerinden koptular; milyonlarca insanın işsiz olduğu, akşam evine götüreceği ekmeğin hesabını yaptığı bir ülkede ihtişamlı saraylarda oturup birbirlerine devlet kesesinden lüks otomobiller, uçaklar tahsis edenler haline geldiler...
Herkesin dinine, imanına, inancına, yaşam tarzına saygılı olmak noktasından ellerindeKuran’la miting meydanlarına çıkanlar, dini çıkarlarına alet edenler, mezhepçilik yapanlar, ülkeyi kamplaştıranlar, kutuplaşma ve gerginlikten iktidar devşirme hesapları yapanlar, barış içerisinde bir arada yaşama çabalarına kastedenler oldular. İnsanların barış özlemleriyle oynadılar.
Eleştiri ve itirazı olan herkesi ‘hain, terörist’ görmeye, yaftalamaya ve siparişle iş yapan duruma getirdikleri yargı eliyle tasfiye planları yapmaya başladılar.
Seçime tarafsızlık yemini etmiş Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ‘iç ve dış mihraklar’demagojisiyle hazırlandılar.
Bu parti artık bir devlet ve statüko partisidir. ‘Eski’ dediği Türkiye’nin kafasıyla ve yöntemleriyle yöneten bir partidir. Aslında bu parti, artık sadece Erdoğan’ın ‘başkanlık’hayalleri için vardır. Oligarşik bir zümrenin esiridir ve bu esaretten kurtulup görüşleri, iddiaları olan bir parti haline gelmesi de Erdoğan’ın gölgesinden arınmasına bağlıdır. Bu nedenle ‘Keşke HDP barajı geçse’ diyen AKP’liler, dilek ve temenniden dahasını yapmak durumundalar…
Ve seçime 2 gün kaldı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
1.06.2025
23.05.2025
10.05.2025
27.04.2025
19.04.2025
13.04.2025
4.04.2025
29.03.2025
24.03.2025