Cafer Solgun
Saray ve Saray’ın dümen suyundan çıkmaya cesaret edemeyen AKP, 7 Haziran seçimlerini kaybetmeyi sindiremedi. 7 Haziran öncesinde HDP’nin önünü kesmek için devreye sokulan tahrik ve gerilimi tırmandırma siyasetini kaldığı yerden sürdürerek yeni bir seçimin hazırlıklarına girişti. CHP’yi alet ettikleri tiyatro, “denedik olmadı” diyebilmek için gerekliydi. Tahrik, gerilim ve kutuplaşma siyaseti bu dönemde daha ‘etkili’ olabilir diye hesaplandı; çünkü ‘terörle mücadele’ vardı, cenazeler vardı, kaos vardı; 7 Haziran’da eksik olan unsurlar tamamlanmıştı…
Bu anlamda çok açık ki bu seçim, bir ‘benden sonrası tufan’ seçimidir, bir ‘son koz’ kumarıdır, dayatmadır ve seçmene şantaj yapılarak sonuç almak hedeflenmektedir.
Ama hesapları bozan, üzerinde hesap yapılan cenaze törenleri oldu. Beklenti, cenaze törenlerinden “Vatan sağ olsun, hepimiz şehit olmaya hazırız” sesleri yükselmesiydi. “Bu vatan toprakları şehit kanlarıyla sulanmaya devam edecektir” açıklamaları, “Çocuklarımızı feda etmeye hazırız” konuşmaları, “Nasipse ben de şehit olmak istiyorum” çıkışları ve yandaş medyadan yükselen savaş tamtamları, çakma uzmanların hezeyanları, AkTrollerin sosyal medyada estirdikleri sanal terör hep bunun içindi… Değil mi ki öncesi bir yana 90’lı yıllar boyunca binlerce insanımız ‘çakıl taşı’ edebiyatı yapan siyasilerin, ‘tak-şak’ paşaların gösterdikleri yolda can vermişlerdi…
Acılarından öğrenmiş olmak, en keskin öğrenme biçimidir; çünkü acılarından öğrenmek, iz bırakan bir deneyimdir aynı zamanda.
Saray ve AKP kurmayları olağanüstü mesai halinde oldukları anket şirketlerine araştırılması için talimat vermişler, neden cenaze törenlerinde “Vatan sağ olsun” demiyorlar diye. Acaba o anket şirketleri “çünkü bunun vatanın değil Saray’ın savaşı olduğunu düşünüyorlar” demeye cesaret ederler mi?
Mevzun bir de alçaklık boyutu var. Yakınlarını kaybetmiş insanları bile tehdit edebiliyorlar. Gördük ve tanığız: Yarbay Mehmet Alkan’ın kardeşinin tabutu başında “Çözüm diyordunuz ne oldu da şimdi sonuna kadar savaş diyorsunuz?” feryadını ‘etkisiz hale’ getirmek için “Zaten Aleviymiş, paralelmiş, PKK’lı ağzıyla konuşuyor” dediler. Evet, bunları dediler! Dahası, “madem askersin, öleceksin tabii, ne bağırıyorsun” diyenler de oldu.
Siirt’te PKK saldırısı sonucu hayatını kaybeden er Recep Beycur’un kuzeni Ömer Bulur da cenaze töreninde “analar ağlamasın, yeter!” dediği için “zaten teröristmiş” lincine maruz kalanlardan biri. Bulur, “Provokatörlük yetmedi, PKK’lı, IŞİD’ci ilan ettiler. Hedef haline geldim. Allah aşkına ben ‘İnsan insanı öldürmesin, analar ağlamasın’ dedim, çok kötü bir şey mi söyledim?” diyor ve kendisini hedef haline getirenler için suç duyurusunda bulunacağını söylüyor.
“Yeter! Analar ağlamasın” deyince ‘hain’ ilan ediliyorsunuz. Şimdilerde hatırlamak dahi istemiyorlar ama bir zamanlar ‘Çözüm Süreci’nin anafikri de “analar ağlamasın” idi oysa.
Bunun anket araştırması yapılamaz ama dönüp tarihimize bakmanızı öneririm. Anaların ahını alan iflah etmez.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
1.06.2025
23.05.2025
10.05.2025
27.04.2025
19.04.2025
13.04.2025
4.04.2025
29.03.2025
24.03.2025