Cafer Solgun
Epeydir ne zaman temel hak ve özgürlükler, yargı, adalet, hak ihlalleri ile ilgili eleştiri ve yakınmalar biraz “görünür” bir hal alsa, iktidar çevrelerinden “Gayet ileri bir demokrasimiz var, yüzünüze gözünüze dürsün” mealinde açıklamalar gelir. Dahası, eleştiri ve yakınma sahiplerinin, en hafif tabirle, “kötü niyetli” oldukları söylenir. Tabii daha da ileri gidilip “terörle” ilişkilendirilmek de vaka-i adiye.
“İleri” bir demokrasi olunca, doğal olarak düşünce ve ifade özgürlüğü, medya özgürlüğü, adil ve bağımsız yargı, adalet, hukukun üstünlüğü prensibini benimsemiş olmak gibi konularda herhangi bir sorun ve sıkıntımız da olmamış oluyor.
Gelgelelim geçtiğimiz yılın sonlarına doğru “reis” demokrasi ve hukuk reformu (beraberinde ekonomik reform) diye bir şey telaffuz etti ve sonrasında da 2021 yılının bu alanlarda reform yılı olacağını ilan etti.
Herhangi bir sorunumuz, sıkıntımız, eksiğimiz filan yok iken “birden” denilebilecek bir süratle reform gündemi oluşması, doğrusu, kimselerde heyecana yol açmadı. Aksine, “Anayasa Mahkemesi’ni lağvedecekler herhalde. Madem AİHM kararlarını uygulamıyoruz, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden imzamızı mı çekeceğiz acaba?” gibi endişeler hasıl oldu. Oysa reform, açılım deyince insanlara iyimser, yarınlara güvenle bakan, “iyi şeyler de oluyor hayatta” dedirten bir ruh hali hakim oluyordu. Bir zamanlar…
Sabah akşam “muhalif” gördüğü hemen her kişi ve çevreye hakaret eden, tehditler savuran, kesmeyince adam dövdürten küçük koalisyon ortağının da insanlardaki “reform” algısının ters yüz olmasında payı inkar edilemez elbette. Bir ara “Anayasa Mahkemesi de nedir? Kaldıralım gitsin” gibi şeyler diyorlardı mesela. AYM’yi lağvedelim, HDP’yi kapatalım, muhalif gazeteci ve çok konuşan siyasetçi erbabını öyle veya böyle susturalım kafasındaki bir parti, daha reformlar kamuoyuna açıklanmadan “Her türlü destekliyoruz” tutumu takınınca, insanlar kuşkulanmakta pek de haksız sayılmazla doğrusu.
Mutlaka ve illa ki iktidar yanlısı medya erbabı da bir süre şaşkınlık yaşadı, reform mevzusuna nasıl yaklaşacağını bilemedi. Düne kadar “her şey süper yolunda, aksini söyleyen törörösttür” derken şimdi ne desinlerdi? Neticede İnsan Hakları Eylem Planı açıklandı da derin bir nefes aldılar. Derin bir nefes aldılar derken, alkışlamak için. “Reform değil, devrim!” diyenler vardı mesela. (Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu da aynı kanaatteydi ama “yetmez!” dercesine çıtayı hayli yükseltti; “Bu plan yıldızlara erişmemizi sağlayacak.”)
Uzatmayalım. AB fonuyla, iki yıl vade biçilen bir İnsan Hakları Eylem Planı açıklandı, asıl hedefin yeni bir anayasa yapmak olduğu da deklare edilerek. Açıklanan planda eksikler olabilir ama “gözünün üstünde kaşın var” demeyeceksek eğer gayet olumlu hedefler belirlenmiş. Neden heyecan yaratmadı, inandırıcı bulunmadı sorusunun cevabı ise, kuşkusuz mevcut durum ve icraatlarının niteliği ile ilgili.
Bence en önemlisi de, ortada öncelikle bir “özeleştiri” ya da özeleştiriye yorulacak herhangi bir yaklaşım olmaması. Söz konusu olan 18 yıllık bir iktidar pratiği. “Eksiklerimiz, hatalarımız oldu, düzeltip seçmen karşısına yeniden reform vaat eden bir parti olarak çıkmak istiyoruz” mealinde bir cümle dahi telaffuz edilmiş değil. Madem insan onur ve haysiyetini her şeyin üstünde tutan bir anlayışla “eyleme” geçmek istiyorsunuz, öncelikle tam da açıkladığınız hedeflerle tezat teşkil eden icraatlarınızı düzeltme çabanız olduğunu göstermek durumundasınız…
İçeride haberlerinden, yazılarından başka “suç delili” olmadığı halde yatan gazeteciler, yazarlar var. “AB’den fon aldı” diye casuslukla, hatta darbecilikle suçlanan sivil toplum aktivistleri var. Siyasi faaliyetleri “suç” ilan edilen siyasetçiler var. Uygulanmayan AİHM kararları var ve bu kararların uygulanmamasına kılıf bulmak için çaba gösteren Saray danışmanları var. Parlamentonun üçüncü partisini kapatmak isteyenler ve seçmenlerini de adeta nasıl etsek de oy haklarını ellerinden alsak diye kafa patlatanlar var…
Tablo aşağı yukarı bu ve tablo bu iken bırakalım yıldızlara filan erişmeyi, mevcut yasaların hakkaniyetle uygulanması bile kesinlikle reform sayılır.
Sayın güç, iktidar sahipleri düşünüyor mudur acaba; yurttaşların önemli bir kesimi nezdinde inandırıcılığını yitirmiş bir iktidarın ırkçı, faşist, ultra milliyetçi olarak bilinen destekçileri ile gelecek adına huzur, güven, barış vaat etmesi sadece acı bir tebessüm nedenidir…
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.09.2025
14.09.2025
5.09.2025
29.08.2025
22.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
1.08.2025
25.07.2025
19.07.2025