Cafer Solgun
Kürşat Ayvatoğlu isimli AKP Genel Merkezi çalışanı kişinin lüks otomobili içerisinde kokain çektiği görüntülerin medyaya yansıması, birçok yönüyle düşündürücü bir “haber” idi.
Ayvatoğlu’nun “uyuşturucu değil pudra şekeriydi” şeklindeki savunması sosyal medyada gündem olmasa adam serbest bırakılmasının ardından belki bir kez daha gözaltına alınmayacak, ev hapsine yollanmayacaktı. Demek sosyal medya mecraları üzerinden de olsa “kamuoyu baskısı” hâlâ bu tür durumlarda etkili olabiliyor. Yoksa iktidar partisinin tercihi olayın tez zamanda unutulması, mümkünse hiç duyulmaması olurdu herhalde. Gerçi yine de mevzuyu kendilerinden uzaklaştırmak için gayret ediyorlar; “derhal iş akdini feshettik, zaten yakın ekibimizde çalışan biri değildi” filan diyerek.
Bu olaydan hareketle AKP’li gençlerin uyuşturucu müptelası olduğunu iddia etmek hiç kuşkusuz haksızlık, insafsızlık olur. Bu tür haberler siyasi partiler arasındaki polemiklerde bolca “kullanışlı malzeme” olarak değerlendirilse de, “suçun şahsiliği” prensibini daima akılda tutmakta herkes açısından yarar var.
Ancak mevzunun AKP açısından “Derhal iş akdini feshettik” demenin ötesinde bir anlamı var ve o da uyuşturucu müptelası, aylık kazancı 30 bin TL dolaylarında birinin ilgi ve çekim merkezinde olmaları. Müptela vatandaşın açıklamalarından anlaşılıyor ki ihtiyacı olduğundan değil de ticari faaliyetlerinde “faydası olur” diye AKP’de işe girmiş. “Genel merkez büro elemanı” ne tür bir iştir, doğrusu anlamadım ama “yakın ekip” içerisinde olmasa da AKP yöneticileri ile çektirdiği fotoğrafları göstererek bile kim bilir ne “işler” bitirmiştir…
Bir parti “iş bitirmek”, verdiği görüntüyle insanları dolandırmak, tez elden köşeyi dönmek çaba ve arayışı içerisinde olan tortu şahsiyetlerin çekim merkezi hâline gelmişse, hele ki o parti “dinî hassasiyetler” üzerinden siyaset yapan bir parti ise, bu, “iktidar, bozar” klişesinin hayli ötesine varmış bir çürüme girdabında olduğuna delalettir.
Bu arada Ayvatoğlu’nun konuşmayı seven biri olduğu anlaşılıyor ve “ev hapsi” de konuşmasına engel değil. Müptela olduğunu itiraf ettiği ilk açıklamasında durumunu “Beni hayat şartları uyuşturucu batağına itti” mealinde bir hikâyenin arkasına sığındı. Çalışanı olduğu partiden ve gayet milliyetçi bir eda ile “milletten” özür diledi. Ardından da “en iyi savunma saldırıdır” dercesine bir tutum takınmaktan da geri kalmadı.
1 Nisan günü DW Türkçe’den Nevşin Mengü’ye yaptığı açıklamalarda, kendisine “kumpas” kuranların “mahremiyetini” açık ettiklerini ve onlara karşı “her türlü” hakkını arayacağını, şikâyetçi olacağını söylemiş. İlginç olan, bahsettiği “kumpasçılar” yakın arkadaşları. Ama daha da ilginci, “mahremiyet” dediği kokain çektiği görüntüler ise bu şikâyetine itibar edecek mahkeme zor bulur. (Belki de yanılıyorum? Artık bu ülkede hiçbir şeyden emin olamıyor ki insan…) Ne diyecek yani; “Bir gün arkadaşlarla kokain çekerken gizlice görüntülerimi çekip, özel hayatımı ifşa edip, kişilik haklarıma tecavüz edip…” filan mı?
Mesele “pudra şekeri” üzerinden bolca geyik yapma konusu oldu ama asıl üzerinde durulması gereken boyutunu herhalde soruşturmayı yürüten savcı ve güvenlik görevlileri “atlamış” değildir. Söz konusu olan kokain, yani en pahalı uyuşturucu ve burası da Amerika filan değil, yani “temin etmesi” kolay olmasa gerek.
Muhtemelen Kürşat ve beraber âlem yaptığı arkadaşları sorguda “Biz içiciyiz abi” demişlerdir. “Satıcı” olmak ağır ceza gerektiren bir suç çünkü. Ama sorgucular da “İyi de nerden buldunuz da içiyorsunuz? Nereden aldınız pudra şekerini yavrum?” diye sormuşlardır, köşedeki marketten almış olamazlar herhalde. Bazen basit bir “içici” vakası bir uyuşturucu şebekesinin açığa çıkmasına vesile olabilir. Bu müptela vatan evlatları kokain -ve evlerinde bulunan diğer sentetik uyuşturucuları- kimden, kimlerden, nereden temin etmişler? O “tedarikçiler” bulunsa belki başka “içici” vatandaşların da adlarını verecekler, onların da kurtuluşuna vesile olacaklar; kim bilir kimlerin…
Kürşat’ın protokol sırasına göre özürler sıralaması, asıl müptelası olduğu uyuşturucuyu nereden, kimlerden, nasıl temin ettiğini açıklamasıyla anlamlı olur.
Kürşat’ın üzdüğü için çok üzüldüğünü söylediği İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun uyuşturucu ile mücadelede “Yakaladığınız yerde kırın bacaklarını, sorumlusu benim” düzeyinde bir kararlılığı olduğu kamuoyunun malumu. Belki “soruşturmanın gizliliği” nedeniyle bir açıklama yapılmıyordur ve soruşturma gayet çok yönlü ve derinlemesine sürdürülüyordur…. Bize düşen takipçisi olmak.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
1.06.2025
23.05.2025
10.05.2025
27.04.2025
19.04.2025
13.04.2025
4.04.2025
29.03.2025
24.03.2025