Celal BAŞLANGIÇ
Yakılmış, kurşunlanmış ölü bedenler, ceset torbalarına doldurulup 10'ar 10'ar, 30'ar 30'ar taşınıyor.
Cizre'nin üç ayrı bodrumunda kuşatılmış 150'ye yakın insanın kurşunlanmasını, bombalanmasını, çığlıklarını günlerdir canlı yayında, naklen izliyor bütün dünya.
HDP Eşbaşkanı Demirtaş'ın dünkü iddiası korkunç:
"Savcı oraya girmiyor çünkü izin verilmiyor. Cenazeler değişik evlere, bodrumlara bırakılıyor, sonra belediyelerin ambulansları çağırılıyor, cenazeler değişik şehirlere gönderiliyor. Otopsiyi yapacak savcılar, doktorlar çok sayıda cenazede aynı ölüm şeklini tesbit edemesin diye. Çünkü ortada büyük bir savaş ve insanlık suçu var."
Cizre'de uygulanan sokağa çıkma yasağı 60 günü aşmıştı. Son bodrum kuşatmasında öldürülenlerin sayıları 70'lerle 80'lerle ifade ediliyordu. Bir o kadar insanın akıbeti günlerdir meçhuldü.
90'lı yıllarda ne sosyal medya, ne cep telefonu vardı; ancak Gabar ya da Cudi dağlarında olan bir çatışmanın ayrıntılarını en çok birkaç saatte öğrenebiliyorduk. 2016 yılının AKP iktidarında ise 130 bin nüfuslu bir kentte, günlerdir dışarıdan naklen izlediğimiz, insanların çığlıklarını cep telefonlarından canlı yayında dinlediğimiz halde gerçeği bir türlü öğrenemiyorduk.
1990'lı yıllarda "faili meçhul"ler vardı. AKP iktidarında vardığımız son aşamada "fail" belli olduğu için artık "akıbeti meçhul"ler süreci yaşamaya başlamıştık.
Daha üç-beş gün önce Başbakan Davutoğlu bu katliamın yaşandığı Cizre'ye 150 kilometre mesafedeki Mardin'in merkezinde "Kardeşlik seferberliği" yapıp "Şefkat Paketi" dediği 10 maddelik "Terörle Mücadele Eylem Planı"nı açıklamıştı.
1990'lı yıllardan bu yana özellikle Kürtler, hükümetlerin "Güneydoğu paketleri"nden, CHP'nin "Güneydoğu raporları"ndan bıkmıştı.
Ama herhalde böylesini ilk defa görüyorlardı. Çünkü 90'lı yıllardan bu yana hem en az heyecan uyandıran, hem de kendi yandaşlarına göre bile "yok hükmünde" sayılan bir paketti Davutoğlu'nun Mardin'de açıkladığı.
Hatta siyaset tarihi ilk kez tanık oluyordu; bir paketin önce açıklanıp, adının sonradan değiştirildiğine.
Davutoğlu 5 Şubat'ta Mardin'de açıkladığı "Terörle Mücadele Eylem Planı"nın adını dört gün sonra, 9 Şubat'ta Ankara'da partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada değiştiriyordu:
"Hazırladığımız eylem planının adını Birlik, Demokrasi ve Huzur Planı olarak ilan ediyorum."
"Önce planı açıkla, adı istim gibi arkadan gelsin" politikası da yakışır hani Neo-Osmanlı sevdalılarına...
Süleyman Demirel 1992'de açıklamıştı Başbakan olarak "Güneydoğu Paketi"ni. Ne rastlantı ki, Mart 1992'de yaşanan ve en az 50 kişinin öldüğü Cizre'deki Newroz katliamı sonrasına rast getirilmişti.
Ekim 1993'te Başbakan Tansu Çiller'in "paketi", Kürt sorunun çözümünde "Bask Modeli" öneriyordu. Bu dönemde Türkiye tarihinin en yoğun köy yakmalarına, boşaltmalarına; devletin karanlık odaklarınca gerçekleştirilen binlerce "faili meçhul" yaşanmıştı.
Yıllar sonra Çiller'le Davutoğlu'nun ortak paydası da "İspanya" olarak ortaya çıkıyordu.
Çiller Kürt sorunun çözümü için İspanya'nın Bask Modeli'ni öneriyordu, Davutoğlu da yakılıp yıkılan Diyarbakır'ın tarihi Sur İlçesi'ni İspanya'nın Toledo kenti gibi yapacaklarını söylüyordu.
Dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan'ın "Güneydoğu Paketi"nde ise "ekonomik iyileştirme, bölgeye kaynak aktarılması" vardı.
Aynen Davutoğlu'nun paketinde yer alan beşinci madde gibi; "prim borçları ertelenecek, kredi verilecek".
1997'de Güneydoğu Paketi"ni açıklama sırası dönemin başbakanı Mesut Yılmaz'a gelmişti. Yok yoktu paketin içinde. Bu nedenle medya Yılmaz'ın planını "Güneydoğu'ya cennet paketi" başlığıyla verdi. Aynen Davutoğlu'nun önce açıklayıp günler sonra adlandırdığı gibi:
"Birlik, Demokrasi ve Huzur Planı"
AKP iktidarı amacına ulaşmak için yöntem olarak "çatışmalı süreçi" seçmişti ve 1 Kasım seçimlerinde aldığı sonuçtan hareketle "savaş hali"ni amacına ulaşmada ciddi bir araç olarak görüyordu.
Korkutarak, sindirerek, tehdit ederek, "Kürtlere açtığı savaş" üzerinden milliyetçi-muhafazakar kitleleri arkasında hizalandırmayı amaçlıyordu. "Başkanlığa" giden yol kanlı taşlarla döşeniyordu.
İyi de, ana muhalefet partisi CHP'nin liderliği de, AKP iktidarın bu yaklaşımının "paralel"ine geçmişti.
AKP'nin dünkü tavrını eleştirirken pek mahirdi CHP Lideri Kılıçdaroğlu, dünü sorguluyordu ama aynı CHP Lideri "çatışmalı ortamın etkisiyle" AKP'nin iktidarının bugün Kürtlere yaptıklarına ciddi bir eleştiri getirmiyordu.
16 Ağustos'tan bu yana onlarca kez ilan edilen, yüzlerce gün süren hukuksuz sokağa çıkma yasaklarına karşı etkin bir muhalefet yapmak bir yana bu süreçte yaşamını yitiren ve insan hakları örgütlerinin "200'den fazla" diye açıkladığı öldürülen sivil insanların bile hesabını sormuyordu.
9 Şubat günü yapılan son grup toplantısında yine sadece "şehitler" vardı Kılıçdaroğlu'nun gündeminde:
"7 Haziran’dan bu yana 180 günde 270 şehit verdik arkadaşlar. Herkesin çok iyi anlaması için şunu ifade etmek isterim: Son altı ayda verdiğimiz şehit sayısı son on dokuz yılın en yüksek seviyesi, hiçbir yılda bu kadar fazla şehit vermedik. Bunun sorumlusu kim?"
Elbette öldürülen askerlerin, polislerin hesabı sorulacaktı AKP iktidarına. Ama yaşlısıyla genciyle, kadınıyla çocuğuyla bu çatışmalı ortamda yaşamını yitiren bu ülkenin yurttaşlarının hesabı hiç mi sorulmayacaktı?
Zaten medyanın büyük bölümü de bölgeden gelen asker ve polis ölümlerini "acı haber" diye veriyor. Ancak tek bir sivil ölümü bu medyanın büyük bölümünde hiç "acı haber" olmadı. Oysa, çok kişi farkında değil ama, bu savaşın barışı ancak her ölüm "acı haber" diye verildiğinde olacak.
Bu savaş hali, bu çatışmalı ortam; sadece Kürtlerin yaşadığı kentlerin ablukaya alınması, olmadık zulümün, vahşetin uygulanması açısından değil, PYD'ye yaklaşım konusunda da isteyerek ya da istemeyerek CHP Liderliğini "paralelleştirmiş" durumda..
Hemen kızmayın kanıt ortada.
Dün ne diyordu Kılıçdaroğlu PYD konusundaki tartışmada Erdoğan'ı eleştirirken:
"Ey Recep Tayyip Erdoğan sen PYD'nin liderini Ankara'ya davet ettin, kırmızı halı serdin. Sen onun terör örgütünün bir üyesi olduğunu bilmiyor muydun? Terör örgütü ise, senin onu tutuklaman, göz altına alman, yargının önüne çıkarman gerekmiyor muydu? AKP'nin yöneticileri, iktidar sahipleri terör örgütüne açıkça yardım ve yataklık yapmışlardır."
Yanı CHP Lideri, Erdoğan'a "Sen PYD'ye niye, terör örgütü diyorsun" diye sorma cesaretini gösteremiyor.
Oysa Kılıçdaroğlu'na göre PYD daha düne kadar "kendi vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum"du.
İşte kanıtı... Tarih 21 Ekim 2014. Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısının ardından İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Kulübü öğrencileriyle bir araya geliyor. Bir soru üzerine PYD'yle ilgili olarak şunları söylüyor öğrencilere Kılıçdaroğlu:
"Bizim için YPG terör örgütü değildir. Şimdi bir kere terör örgütü olarak sivillere genç, yaşlı, kadın, erkek demeden öldüren örgütlenmelere biz 'terör örgütü' diyoruz. PKK bu bağlamda terör örgütüydü, çünkü genç, yaşlı, kadın, erkek demeden katletti. Ancak YPG'nin şu ana kadar Türkiye'ye veya kendi halkına yönelik böyle bir uygulama olmadı. YPG kendi vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur."
Aradan geçen 15 ayda ne değişti? PYD/YPG genç, yaşlı, kadın, erkek demeden insanları mı katletti? Elbette hayır. Tek değişen AKP iktidarının "barış konsepti"nden "savaş konsepti"ne geçmesiydi. "Mevzubahis Kürtler olunca" da CHP liderliğinin Erdoğan'a "paralel" bağlanmasında bir sakınca yoktu!
Zaten CHP "terör örgütüyle neden masaya oturdun?" diye sordukça bu ülkeye ne barış gelecek, ne de AKP iktidarı değişecek. Ne zaman ki CHP Lideri sorusunu "neden masaya oturdun?"dan, "Neden barış yapmadan masadan kalktın"a çevirecek, işte o zaman bu ülkeye barış gelecek.
MHP için de zaten "Kürtler mevzubahisse" paralel bağlanmakta bir sakınca yoktu, "muhalefet teferruat"tı.
Belli ki yaşanan süreçte Kürt meselesi üzerinden CHP liderliği de, MHP'liler de "hayatlarının en mutlu dönemlerini" yaşıyorlardı!
Fetullah Gülen de 2010 referandumu için ölüleri bile "evet" oyu vermeye çağırırken "hayatının en mutlu dönemi"ni yaşıyordu AKP'ye "paralel" olduğunun farkına varmayarak:
"Değil sadece kadını erkeğiyle, çoluğu çocuğuyla ve dünyanın dört bir yanına dağılmışıyla hayatta olan insanları, imkan olsa mezardakileri bile kaldırarak o referandumda 'Evet' oyu kullandırmak lazım. Mezardakileri bile kalksın. Ben zannediyorum kalkarlar da, ben zannediyorum ruhları koşar da. Çünkü demokrasi adına en önemli bir adımdır."
İşte bu referandumda oluşan yargı düzeni değil mi ki, bugün Gülen Cemaati'ni tek bir mahkeme kararı olmaksızın "terör örgütü" ilan eden!
Şimdi Perinçek'iyle, Ergenekon'uyla yeni "paralel"leri var AKP'nin.
"Yeni paralel" olarak hayatının en mutlu dönemini yaşıyor Perinçek:
"Hayatımın en mutlu dönemlerindeyim, diyebilirim. Türkiye'nin geleceğine güvenle bakıyorum. Birçok karamsar var Türkiye'de. Hiç karamsar bir süreçte değiliz."
Demek AKP iktidarına "paralel" bağlanınca insan bu kadar iyimser olabiliyor bu kan gölünün, baskı ve şiddet coğrafyasının ortasında.
Bir zamanlar "en mutlu"yken düşman ilan edilen Fetullah Gülen, eski ortağı Erdoğan'ın durumuna bir teşhis koymuştu:
"Güç zehirlenmesi yaşıyor."
Şimdi belli ki içine düştüğümüz çatışmalı ve kanlı süreçte bilerek ya da bilmeyerek "mutluluk zehirlenmesi" yaşayanların sayısı artıyor.
Bu zamana kadar olan pratiği gösterdi ki, AKP her dönemde yanına bir "paralel" almadan yapamıyor. Dün savcısı olduğu sanıkları bugün kendi "paralel"ine bağlıyor.
AKP'nin iktidar olma anlayışı; her süreç değişiminde suçları, günahları kendi sırtından atmak, kendini temize çıkarmak için yanında sürekli bir "paralel" bulundurma ihtiyacı hissediyor.
Bu ülkede akan kan yeni "paralel"lerde zincirleme bir biçimde "mutluluk zehirlenmesi"ne yol açıyor. Aslında "zehirlenen"; barış, adalet, demokrasi ve özgürlük umudumuz; birlikte yaşama beklentimiz, bu ülkenin geleceğine olan inancımız!
CELAL BAŞLANGIÇ | HABERDAR
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021