Figen Çalıkuşu
Haftanın gündemi; toplandığı sırada adının ne olacağı bilinmeyen “Özel Komisyon” ile devlet içine çöreklenmiş her türlü sahtecilik, rüşvet, yolsuzluk işlerini tutan çeteler.
Öyle ki hazırlanan iddianameye bakılırsa “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın katlarını adeta ofise çevirip, müteahhitleri çakarlı araçlarla Beştepe’ye taşıyıp, Cumhurbaşkanlığı koridorlarında sözde sözleşmeler imzalatarak milyonlarca lira vurgun yapanı” bile var.
Sahte diploma çetesi üyeleri ifadelerinde bu işleri 7 yıldır yapmakta olduklarını söylüyorlar.
7 yıldan beri… 7 yıl geri gidin, yıl 2018.
Hatırladınız mı 2018’i?
OHAL döneminde Anayasa değiştirmişiz, böylelikle rejimimiz de değişmiş. Anayasada ayrı kuvvet oldukları yazılı olan, yasama -yürütme -yargı fiilen bir elde birleşivermiş…
Böylece “Muhteşem Çöküş” başlamış.
“Çeteler Çağı” dünyayı kıskandıran bir görkemle ülkeyi kucaklamış.
Bir iktidar, muhaliflerini cezalandırmak için hukuku yok ederse, çeteler hukuksuz ortamda hortlar.
Düşünün ki iddianamelere göre iktidarın kalbi sayılan Saray’ın koridorlarında çeteler sözleşme imzalıyorlar.
Böyle bir ülke olduk işte.
Bakanlık “katlarını”, dikkat buyurun, “odalarını” değil “katlarını” ofis olarak kullanan çetelerden söz ediyoruz.
O çeteleri Bakanlıklara, Saray’a kim soktu?
Birisi sokmuş olmalı, öyle değil mi? Kim soktu onları oralara?
Devletin içinde binlerce sahte diplomalı görev yapıyor. Karşına “görevliyim” diye gelen insanın kim olduğunu bilmiyorsun, çete üyeleri de artık “görevli” olmuş çünkü.
Cumhuriyet tarihinde böylesine korkunç bir çöküş dönemi yok… Bir dönemde asayiş kuvvetlerinin içine çeteler sızmıştı ama böyle devletin her yanını çetelerin sardığını ilk kez görüyoruz.
İnanılmaz bir para açlığı, cehalet, hukuksuzluk ve hırsızlık bu dönemin özellikleri.
Bakanlıklarının, Saray’ının koridorlarını çetelere açan bir gizli irade bu ülkeyi nereye götürecek?
Çeteleri, sahte diplomaları ve beceriksizlikleriyle aslında karşımızda “sahte bir iktidar” var…
İktidar, yönetmekle mümkün ama bunlar yönetemiyor.
Paralar çalınıyor ve kızılanlar hapse atıyorlar… Başka yapılan bir şey yok gibi…
Ülkenin ormanları meşale gibi yanıyor, sel sularında insanlar kayboluyor, depremlerde şehirler yıkılıyor.
Türkiye sadece “manen” değil maddeten de dağılıyor.
Bu “muhteşem çöküşü” başlatan “çeteler çağının” aktörlerinden Türkiye’nin lehine olabilecek bir şey beklenebilir mi?
Doğrusu ben pek ümitli değilim.
Tek ölçüsü para olan bir iktidar var karşımızda… Paradan başka hiçbir şey umurlarında değil… Hani mümkün olsa “verelim parasını gitsinler” diyelim ama o kadar parayı bulamayız.
128 Milyar doları üç günde buharlaştırmayı becermiş bir iktidardan bahsediyoruz…
Buna yetecek parayı nereden bulacağız?
Türkiye yoksulluk, yolsuzluk, yozlaşma, adaletsizlik, hukuksuzluk, çetecilik balçığında boğuluyor.
İşte böyle bir ortamda ülkeye “barışı” getirecek “komisyon” ilk toplantısını yaptı.
Bugün de ikincisi yapılıyor.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, “Bu toplantı yalnızca komisyonumuzun çalışmalarının başlangıcı değil, aynı zamanda aziz milletimizin geleceğe dair umutlarının yeşermesinin de başlangıcıdır.
Burada toplanmış olan komisyon sıradan bir heyet değil, yarınlarımızı onarma cesareti ve toplumsal bütünleşmeyi pekiştirme iradesi gösteren tarihi bir heyettir.”
Yarını, bakanlık koridorlarında ofis açmış çetelerle mi onaracağız?
Hukuksuzluk, adaletsizlik, hırsızlık ve zorbalıkla mı onarılacak yarınlar?
Çetelerle hiçbir şey onarılmaz…
Bu ülkeyi, bu devleti, bu toplumu çökertiyorlar.
İlk konuşulacak olan “derhal hukuk devletinin” koşullarını yaratmak olmalıdır.
Bu iktidardan beklenebilecek bir şey yok artık…
Mümkün olan en kısa zamanda Türkiye’nin bu iktidardan kurtulması gerekiyor.
Muhalefetin “ilk hedefi” bu olmalı.
“Çetesiz Türkiye” sloganıyla harekete geçerlerse zaten bugünkü hal o Türkiye’de kendine yer bulamaz.
Hukukun ve adaletin olduğu “çetesiz bir Türkiye’’ de barış da refah da sağlanır.
“Kahrolsun çeteler, yaşasın hukuk…”
Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu gerçek slogan budur.
Yazarlar
-
Akif BEKİKimmiş bakalım devlete saldıran? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBüyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPara vermeden diploma alanlarımız da bunlar 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSistem çürümüş ki nasıl çürümüş 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHayır, bu Türklük Sözleşmesi değil! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
25.07.2025
19.07.2025
11.07.2025
4.07.2025
28.06.2025
20.06.2025
2.06.2025
23.05.2025
18.05.2025