Figen Çalıkuşu

Figen Çalıkuşu
Figen Çalıkuşu
Karar Tüm Yazıları
Çeteler çağı ve muhteşem çöküş…
8.08.2025
20

Haftanın gündemi; toplandığı sırada adının ne olacağı bilinmeyen “Özel Komisyon” ile devlet içine çöreklenmiş her türlü sahtecilik, rüşvet, yolsuzluk işlerini tutan çeteler.

Öyle ki hazırlanan iddianameye bakılırsa “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın katlarını adeta ofise çeviripmüteahhitleri çakarlı araçlarla Beştepe’ye taşıyıp, Cumhurbaşkanlığı koridorlarında sözde sözleşmeler imzalatarak milyonlarca lira vurgun yapanı” bile var.

Sahte diploma çetesi üyeleri ifadelerinde bu işleri 7 yıldır yapmakta olduklarını söylüyorlar.

7 yıldan beri… 7 yıl geri gidin, yıl 2018.

Hatırladınız mı 2018’i?

OHAL döneminde Anayasa değiştirmişiz, böylelikle rejimimiz de değişmiş. Anayasada ayrı kuvvet oldukları yazılı olan, yasama -yürütme -yargı fiilen bir elde birleşivermiş…

Böylece “Muhteşem Çöküş” başlamış.

Çeteler Çağı” dünyayı kıskandıran bir görkemle ülkeyi kucaklamış.

Bir iktidar, muhaliflerini cezalandırmak için hukuku yok ederse, çeteler hukuksuz ortamda hortlar.

Düşünün ki iddianamelere göre iktidarın kalbi sayılan Saray’ın koridorlarında çeteler sözleşme imzalıyorlar.

Böyle bir ülke olduk işte.

Bakanlık “katlarını”, dikkat buyurun, “odalarını” değil “katlarını” ofis olarak kullanan çetelerden söz ediyoruz.

O çeteleri Bakanlıklara, Saray’a kim soktu?

Birisi sokmuş olmalı, öyle değil mi? Kim soktu onları oralara?

Devletin içinde binlerce sahte diplomalı görev yapıyor. Karşına “görevliyim” diye gelen insanın kim olduğunu bilmiyorsunçete üyeleri de artık “görevli” olmuş çünkü.

Cumhuriyet tarihinde böylesine korkunç bir çöküş dönemi yok… Bir dönemde asayiş kuvvetlerinin içine çeteler sızmıştı ama böyle devletin her yanını çetelerin sardığını ilk kez görüyoruz.

İnanılmaz bir para açlığı, cehalet, hukuksuzluk ve hırsızlık bu dönemin özellikleri.

Bakanlıklarının, Saray’ının koridorlarını çetelere açan bir gizli irade bu ülkeyi nereye götürecek?

Çeteleri, sahte diplomaları ve beceriksizlikleriyle aslında karşımızda “sahte bir iktidar” var…

İktidar, yönetmekle mümkün ama bunlar yönetemiyor.

Paralar çalınıyor ve kızılanlar hapse atıyorlar… Başka yapılan bir şey yok gibi

Ülkenin ormanları meşale gibi yanıyor, sel sularında insanlar kayboluyor, depremlerde şehirler yıkılıyor.

Türkiye sadece “manen” değil maddeten de dağılıyor.

Bu “muhteşem çöküşü” başlatan “çeteler çağının” aktörlerinden Türkiye’nin lehine olabilecek bir şey beklenebilir mi?

Doğrusu ben pek ümitli değilim.

Tek ölçüsü para olan bir iktidar var karşımızda… Paradan başka hiçbir şey umurlarında değil… Hani mümkün olsa “verelim parasını gitsinler” diyelim ama o kadar parayı bulamayız.

128 Milyar doları üç günde buharlaştırmayı becermiş bir iktidardan bahsediyoruz…

Buna yetecek parayı nereden bulacağız?

Türkiye yoksulluk, yolsuzluk, yozlaşma, adaletsizlik, hukuksuzluk, çetecilik balçığında boğuluyor.

İşte böyle bir ortamda ülkeye “barışı” getirecek “komisyon” ilk toplantısını yaptı.

Bugün de ikincisi yapılıyor.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Bu toplantı yalnızca komisyonumuzun çalışmalarının başlangıcı değil, aynı zamanda aziz milletimizin geleceğe dair umutlarının yeşermesinin de başlangıcıdır.

Burada toplanmış olan komisyon sıradan bir heyet değil, yarınlarımızı onarma cesareti ve toplumsal bütünleşmeyi pekiştirme iradesi gösteren tarihi bir heyettir.”

Yarını, bakanlık koridorlarında ofis açmış çetelerle mi onaracağız?

Hukuksuzluk, adaletsizlik, hırsızlık ve zorbalıkla mı onarılacak yarınlar?

Çetelerle hiçbir şey onarılmaz

Bu ülkeyi, bu devleti, bu toplumu çökertiyorlar.

İlk konuşulacak olan “derhal hukuk devletinin” koşullarını yaratmak olmalıdır.

Bu iktidardan beklenebilecek bir şey yok artık…

Mümkün olan en kısa zamanda Türkiye’nin bu iktidardan kurtulması gerekiyor.

Muhalefetin “ilk hedefi” bu olmalı.

Çetesiz Türkiye” sloganıyla harekete geçerlerse zaten bugünkü hal o Türkiye’de kendine yer bulamaz.

Hukukun ve adaletin olduğu “çetesiz bir Türkiye’’ de barış da refah da sağlanır.

Kahrolsun çeteler, yaşasın hukuk…”

Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu gerçek slogan budur.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar