Celal BAŞLANGIÇ
Dünyanın ilk üniversitesinin, ilk yatılı kız okulunun kurulduğu, beyaz gülleriyle ünlü Nusaybin bugün iyileştirilmesi güç bir yara almış. Onca acıdan sonra kentte gözaltılar, tutuklamalar ve avukatların ifadesiyle 'hukuk cinayetleri' sürüyor.
Bombalanmış, yıkılmış kentin ortasındaki alanda duran zırhlı araçtan yapılan anons duyuluyor arka planda:
“Kendinizi kurtarın, ailenizi kurtarın, hayatınızı kurtarın. Bize güvenin. Son bir dakika…”
Sonra görüntüye teslim olan PKK’liler giriyor. Önde sedyede yatan bir yaralı var. Arkasına yüzükoyun uzanmış genç kadınlar ve erkekler. Hepsi de silahsız.
Bu çarpıcı görüntünün eşliğinde verilen mesaj şu; çağrı yapıldı, PKK’liler de gelip teslim oldu.
Bütün medyaya servis ediliyor bu görüntü. “PKK’liler teslim oldu”, “Örgütte büyük çözülme” başlıklarıyla ekranlara taşınıyor haber olarak. Yandaş ve biat etmiş merkez medyanın birinci sayfalarında kocaman fotoğraflarla yer alıyor. Teslim olan çoğu Nusaybinli gencin görüntüleri yayınlanıyor bolca; güvenlik güçlerinin ikram ettiği meyve suyunu içerken, kekleri yerken…
Ancak birkaç gün geçmeden You Tube’a bir görüntü düşüyor. Bir çeşit “kamera arkası” çekimi.
Zırhlı araçtan anons yapılırken teslim olanların yanındaki askerler herkese yatması gereken yeri gösteriyor. Arkasından bir asker sedyede yatan yaralının üzerini örtüp “çekime hazır” hale getiriyor.
Yaratılan imaj Nusaybin’de PKK’lilerin artık başka çaresi kalmadığı için teslim olmasıyla güvenlik güçlerinin çok büyük bir zafer kazandığı yönündeydi.
Ama gerçekten öyle miydi? Bu sorunun yanıtını verebilmek ve Nusaybin’deki 82 gün süren operasyonun bazı ayrıntılarına dikkatlice bakmak belki de burada yaşanılan gerçeğe ilişkin başka ipuçları verebilir.
Gerçekten de MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin söylediği yapılmaya çalışılmıştı Nusaybin’de.
“Onlara üç gün mühlet verin ve şehirleri tahliye etmelerini sağlayarak herkesi emniyetli yerlere alın. Arkasından da Nusaybin’de taş üstünde taş, baş üstünde baş koymayın” demişti partisinin grup toplantısında Bahçeli.
Gerçi bu sözün aslı “baş üstünde baş koymayın” değil, “omuz üstünde baş koymayın” olacaktı ama biz yine de Türk milliyetçisi bir parti liderinin Türkçe’yi bu kadar yanlış kullanmasına takılmayalım.
NUSAYBİN’DEKİ DERİN ‘ÇATLAK’
25 Mayıs’ta kentteki savaşı sürdüren taraflardan Halk Savunma Birlikleri (YPS) Genel Koordinatörlüğü Nusaybin’den çekildiğini açıklamıştı ama operasyonu yürüten askerlere göre çatışmalar hala sürüyordu.
İşte o günlerde 25’er, 42’şer teslim olmaya başladı “PKK’li” denilenler. Bu görüntüler de öyle ortaya çıktı. Bir gün sonra YPS bir açıklama daha yapacaktı.
“Şu anda Nusaybin şehrinde herhangi bir silahlı birimimiz kalmamıştır. Bu durumda AKP devletinin şehri daha fazla yakıp yıkma faaliyetini sürdürme gerekçesi de ortadan kaldırılmıştır. Bu saatten itibaren Türk devlet güçlerinin Nusaybin’de sıkacağı her mermi, silahsız-sivil insanlara sıkılmış olacaktır. Bununla birlikte Alika (Tunç) Mahallesi’nde kalan sivil analar ve çocuklar vardır. Onlarla birlikte yerel ve sivil gençlerden bazı yaralılar da bulunmaktadır. Silahsız olarak bulunan bu insanların yaşamı şu anda tehlike altındadır.” (Cumhuriyet, 27 Mayıs 2016)
O günlerde ve sonrasında kentte konuşulanlara göre bodrum katlarında insanların katledildiği bir ikinci Cizre olayı yaşanmasın diye çıkmışlardı Nusaybin’den. İşte bu teslim olma görüntüleri de bundan sonra ortaya çıkmıştı.
Bir “kazanılan zafer” öyküsü anlatılıyordu ama süreç güvenlik güçlerinin kendi aralarındaki sorunlar nedeniyle çok sancılı geçmişti.
Bu konudaki “çatlağı” ilk duyuran gazetecilerden biri Sözcü yazarı Saygı Öztürk’tü. 29 Mart 2016 tarihli yazısı “Nusaybin’de vali-asker uyuşmazlığı” başlığını taşıyordu.
Öztürk’ün, yaklaşık 10 gün sonra yazdığı 8 Nisan 2016 tarihli köşesinde ilginç bir bilgi yer alıyordu:
“Nusaybin İlçe Emniyet Müdürlüğü, terör örgütüyle ilgili önemli bilgilere sahipti. Bunları operasyonu yöneten komutana teslim ettiler. İlginç bir durum da, operasyonlar başlamadan 5 gün önce İlçe Emniyet Müdürü Kadir Baş’ın istememesine rağmen 5 gün izne gönderilmesiydi. Baş, operasyon başladıktan bir gün sonra görevinin başındaydı ama ilçeyi bilen müdür, 10 gün brifinglere hiç çağrılmadı.”
Son operasyonda askerin ve polisin çok kaybı oldu. Sinirler iyice gerilmişti. Nusaybin’de yolunda gitmeyen birşeyler vardı. Nitekim bu yazıdan iki gün sonra “Nusaybin’de komutayı değiştiren güvenlik raporu” haberleri çıkmaya başladı yandaş medyada.
“Nusaybin’de şehit sayısının artması ve güvenlik birimlerinin hazırladığı rapor sonucunda komuta validen alınarak askere verildi.”
Nusaybin’de teslim olanların görüntüleri “PKK’liler teslim oldu” şeklinde aktarılmıştı.
YANDAŞ MEDYAYA GÖRE İHANET EDEN GENERAL
Tam sorunun burada çözüldüğünü zannederken, 15 Temmuz darbe girişiminin yaklaşık bir ay sonrasında, 17 Ağustos’ta yine yandaş medyada yayınlanan bir haber herkesin tüylerini diken diken etti. Hatta, “Ya bu darbe girişimi olmasaydı, 60 askerin ölüme gönderilmesi gizli mi kalacaktı” sorusunu gündeme getirdi.
Haberin başlığı “FETÖ generalinden kahreden ihanet”ti.
Haberin içeriği daha da ürkütüyordu insanı:
“Mardin Nusaybin’de terör örgütü PKK’lılara yönelik yürütülen operasyonlarda FETÖ’nün darbe girişiminde rol oynayan ve tutuklanan Tuğgenaral Salih Kırhan’ın askerleri bile bile ölüme gönderdiği ortaya çıktı. Sadece iki ayda teröristlerin EYP ile tuzakladığı sokaklara zırhlı araçlar yerine Kırhan’ın emriyle yaya gönderilen 60 asker şehit oldu.”
Haberin sonunda bir bilgi notu da var:
“Hükümeti terörle mücadelede zayıf göstermeyi ve artan şehit cenazeleriyle toplumsal kavgayı körüklemeyi amaçlayan hain, darbe sonrası tutuklanmış.”
Habere göre, şikayetler artınca Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar Nusaybin’e gitmiş ve incelemesinin ardından görev değişikliği yapılıp Kırhan’ın yerine başka bir general atanmış.
Bu sürece bakınca zaten neden bir “kahramanlık ve zafer öyküsü”ne ihtiyaç duyulduğu ortaya çıkıyor.
82 gün süren operasyonlar bittikten sonra Mardin Valiliği 3 Haziran’da bir açıklama yapıyor. “496 terörist etkisiz hale getirilmiş, 70 güvenlik görevlisi şehit olmuş.” Yukarıdaki haberde ölüme gönderilen asker sayısının 60 olduğunu dikkate alırsak, geri kalan 10 “şehit”in de polis olduğu kendiliğinden ortaya çıkıyor. Ama gerçekten öyle mi?
Bir süre sonra kayıplar hakkında açıklama yapan YPS’ye göre ise durum tam tersidir:
“Nusaybin’de 548 asker ya da polis, 51 HPG/YPS/ YPS JİN savaşçısı yaşamını yitirdi.”
İki açıklamada da, operasyonlar sırasında yaşamını yitiren sivillerle ilgili bir veri yoktu. Ancak TİHV Dokümantasyon Merkezi’nin yaptığı çalışmaya göre Nusaybin’de en az 22 sivil yaşamını yitirmişti.
Nusaybin’in yerel yöneticilerine göre de kentte ilan edilen tüm yasaklar boyunca 97 cenazeye ulaşılmış. Ancak şu anda çevresi tel örgülerle çevrili yasaklı mahallelerde kaç cenaze olup olmadığı bilinmiyor.
KAMERALARIN ÖNÜNDE KEK İKRAMI, SONRA…
Belediye Eş Başkanı Sara Kaya, çatışmalar bittikten sonra teslim olan 75 kişinin tutuklandığını anlatırken başka ayrıntılar da veriyor.
“Teslim olmalarına biz çok sevindik, Nusaybin’de ikinci bir Cizre yaşanmadı diye. Ancak önce kameralar önünde su, kek vermişler. Ancak sonra gördükleri işkenceden tanınmayacak hale getirilmiş gözaltına alınanlar.”
Teslim olduktan sonra “samimi itirafta” bulunanların yüzde 95’inin ifadelerini reddettiğini anlatıyor Nusaybinli bir avukat.
“İfadelerin çoğu avukatsız alınmış. Sonra da sanki CMUK avukatları yanlarındaymış gibi tutanaklar imzalatılmış. Teslim olduklarında kameralar önünde verilen meyve suları, kekler, sular toplatılmış kameralar gidince, dayak başlamış. Teslim olduktan sonra 1,5 gün bir okulun bahçesinde bekletilmişler. Sonra Mardin TEM’e götürülmüşler. Burada ağır işkence görmüşler. İnsan teşhiste bile zorlanıyordu. Büyük bölümü verdikleri ifadeleri kabul etmiyor. Ancak içlerinde 205 kişinin ismini tek tek verenler de var.”
Bugünlerde büyük bir gözaltı dalgası yaşanıyor kentte. “Aynı zamanda büyük hukuk cinayetleri de işleniyor” diyen Nusaybinli avukat kentin girişinde güvenlik güçlerinin elinde gördüğümüz bir tür okul yıllığı ya da fotoğraflı kataloğun da “sırrı”nı anlatıyor:
“Bir gayri resmi defter yapılmış. Kimine göre 800, kimine göre de iki bin kişinin fotoğraflı nüfus bilgileri var. Buna ‘GBT faal dışı olmasından kaynaklı resim benzerliği uygulaması’ diyorlar. Bu deftere bakarak insanları gözaltına alıyorlar. Sonra savcıya haber veriyorlar. Ancak OHAL’in 30 günlük gözaltı süresi burada pek kullanılmıyor. Her gün yoğun biçimde gözaltı olduğu için bir günde savcılığa çıkartıyorlar. Nusaybin açıldığından bu yana 100’ü, 150’yi geçti gözaltı sayısı. Ancak ellerindeki defterde sekiz aydır, bir yıldır cezaevinde olanların da adları var.”
Nusaybin’de teslim olanlar, toplu olarak bir spor salonuna götürüldüler.
SERBEST BIRAKAN HAKİM TUTUKLAMIŞ
Nusaybin’in hendekli, barikatlı, çatışmalı, ölümlü bir sürece girmesinde de kentte yaşanan büyük gözaltı dalgalarının, ev baskınlarının etkili olduğu ortaya çıkıyor insanlarla konuşurken. Belediye Eş Başkanı Sara Kaya o süreci bire bir yaşayanlardan:
“Hendekler, barikatlar yokken büyük gözaltı dalgası vardı kentte. Her gece en az beş altı kişi gözaltına alınıyor, çoğu tutuklanıyordu. Daha ‘özyönetim’ ya da ‘özsavunma’ ilan edilmeden iki de yargısız infaz oldu. Biz gece sabaha kadar basılan evlere gidiyorduk. Gittiğimiz her yerde altı üstüne getirilmiş, dağıtılmış evlerle, dayak yemiş insanlarla karşılaşıyorduk. Sonunda 9 Ağustos’ta Halk Meclisi özyönetim ilan etti.”
Burada ilginç birkaç nokta var. Bu özyönetim ilan edilen basın açıklaması okunurken Belediye Eş Başkanı Sara Kaya da orada bulunuyor. Bu nedenle gözaltına alınıp yargıç karşısına çıkartılıyor. Suçlamalar arasında “Kandil’in talimatı doğrultusunda özyönetim ilan etmek” de var. Ancak Kandil’in özyönetim çağrısı 12 Ağustos’ta yapılmış. Nusaybin Halk Meclisi ise özyönetim ilanını Kandil’den üç gün önce, yani 9 Ağustos’ta yapmış. Kaya’nın savunmasında bu unsur da yer alıyor. Mahkeme hakimi serbest bırakılmasına karar veriyor. Ancak itiraz üzerine tutuklanması istemiyle yine aynı hakimin karşısına çıkıyor Kaya. Bu kez hakim “Özyönetim ilanıyla ilgili basın açıklamasını okuyan kişiye yakın durduğu ve delillerin karartılması şüphesi olduğu” gerekçesiyle tutuklanmasına karar veriyor. “Delil” denilen de bir tek basın açıklaması, o da zaten dosyada duruyor.
Üç ay tutuklu kalmış. Sonrasındaki yargılama sürecinde altı yıl hapis cezası almış. Şu anda dosyası Yargıtay’da. Ancak anlamakta zorlandığı birşey var Kaya’nın:
“Biz, özyönetimi şimdi gündeme getirmedik ki. Zaten parti programında var. Buradaki bütün seçimlerde Türkçesiyle de, Kürtçesiyle de ‘Özyönetim ve özgür kimliğe’ sloganını kullandık. Her seçimde bangır bangır bağırdık.”
Spor salonuna götürülenlere asker kek ve su verdi. Fakat gazetecileri gittikten sonra ikram yerini şiddete bıraktı.
ÖLÜM DEĞİL YAŞAM EKMEK
Bugünkü kan revan içerisinde, bombalanmış, yıkılmış Nusaybin’de insanların başka hayalleri varmış oysa.
Nusaybin’in karşısı Kamışlı. Tam yüz yıl önce aralarından geçen Berlin-Bağdat demiryoluyla ayrılmış aileler, akrabalar, aşiretler. Yarısı Türkiye’de, diğer yarısı Suriye’de kalmış. Bugün Kamışlı, Rojava yönetiminde.
Tarihi açıdan kentin zenginliklerini anlatırken, dünyanın ilk kız okulundan, Zeynel Abidin’den, dünyanın ilk üniversitesinden, Mor Yakup’tan söz ediyor Kaya.
Daha “çözüm süreci” yaşanırken 2015’te Dünya Kadın Yürüyüşü’nün startı Nusaybin’den verilmiş.
Kamışlı kentindeki kadınlarla kutlamışlar 8 Mart’ı, aralarındaki dikenli tellere, mayın tarlalarına rağmen.
Bir proje başlatmış Nusaybin Belediyesi. Kent bir zamanlar beyaz gülleriyle ünlüymüş. Fidanlıkta beyaz gül yetiştirip dağıtıyorlarmış, “Mayın değil gül, ölüm değil yaşam ekiyoruz” sloganıyla. Ancak ne “beyaz gül projesi” kalmış, ne fidanlık. Kentin merkezindeki Musa Anter Parkı’ndaki her biri 17 yaşında olan yedi bin ağaç da operasyonlar sırasında yok olmuş.
Tel örgüler arkasında kalan evlerinin yıkılıp yıkılmadığına bakan insanlar, altına sığınacak bir çatı bulabilmek için çevre köylere, ilçelere dağılmışlar. Ailelerin çoğu ancak gıda yardımlarıyla ayakta kalabiliyor. Yitirdikleri canlarının ardından yakmaya başladıkları ağıt hala sürüyor. Önümüzdeki günlerde okullar açılacak, eğitim büyük sorun. Yakında kış geliyor, evsiz kalmak daha da büyük bir sorun.
Bu günlerde Nusaybinliler, bir devlet hizmetinden en fazla yararlanan yurttaşların başında geliyor. Tam gün, kesintisiz “zırhlı araç” hizmeti alıyorlar; devletin “Akrep”lerinden, “Kobra”larından, “Ural”larından, “Kirpi”lerinden, “Ejder”lerinden!
SÜRECEK
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları





























































































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021