Celal DENİZ
Adıyaman'ın bir Tüccar pazarı vardır. Dar sokaklarda kurulmuş bu pazarda gıda satan dükkanlardan, tütün ipi satan dükkanlara, kara saban yapan dükkanlardan toprak evler için ağaçlardan yontulmuş sırık yapan dükkanlara kadar bir dizi küçük dükkanlar bulunur. Köylüler genelde buralardan alış veriş yapar. Bir gün yanımda ayağında şalvar başında kasketi olan köylü gıda satıcısına seslenerek "bu reçel iyi midir" diye sordu. Gıda satıcısı hiç başını bile kaldırmadan yanıtladı. "Evet reçel çok şirindir"
Başbakan Ahmet Davutoğlu da Adıyamanlı satıcı gibi Kürtlere Master planını "çok şirindir" der gibi açıklamaya çalıştı. Konuşma yaptığı yerden 150 km ileride Cizre'de 120 binlik nüfus 10 bine inmiş, bölgede yaşayan insanlar ablukalarla yerini yurdunu terk etmiş, ortalık kan gölüne dönmüşken başbakan hamasete dayalı söylemleri ile sorununun özünü ifade edemiyor. Kürt sorununun bu ülkenin tarihinde biriktirdiği acıları görmüyor. Kürt sorunun ülkede ki tahribatlarından söz etmiyor. Ve bu sorunun kaynağı inkarcı devlet geleneğiyle yüzleşmiyor sadece sade suya tirit söylemlerle durumu idare etmeye çalışıyor.
Dahası açıkladığı planda devletin kudretinden ve şefkatinden söz ediyor. Devletin kudreti Kürtler üzerinde yıllardır zaten süregelmiştir. Takrir-i Sükûn Kanunu ve Şark İslahat Planı ile geçmişten günümüze hem baskı hem asimilasyon politikaları devam etmiştir. Takrir-i Sükün Kanunu mecliste görüşülürken İsmet İnönü "asıl tehlikenin Şeyh Said isyanı olmadığını, asıl tehlikenin teşevvüş (karışıklık) ve tezebzüb (kararsızlık) olduğunu" söylemiştir. İnönü bu konuşmasında sorunun güvenlik yöntemleriyle çözülmesi gerektiğini ve kararlı olunması gerektiğini ifade etmiş oluyor.
Başbakan Davutoğlu'da Mardin'de açıkladığı planın adını mecliste ki gurup toplantısında açıklıyor. Adını ''Birlik güven ve huzur'' planı olarak belirtiyor. Bir yanda kamu güvenliği adı altında devletin ''kudretini'' diğer yandan ekonomik tedbirlerle devletin "şefkatini" ortaya koyacaklarını söylüyor.
1925 yılında ki devlet aklı ile 2016 yılı devlet aklı arasında değişen bir şey yok. Devlet aklının yıllardır güvenliğe yaptığı yatırımlarla sorunu çözemediği daha da derinleştirdiği gözler önündedir. Cumhurbaşkanı Öğretmen atamaları için düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada "780 bin kilometrekare ile bu topraklar bizim vatanımızdır. Sıkıntılı yerler var, doğru. İşte bak o sıkıntılı yerlerde şu anda bu kadar şehitler veriyoruz değil mi? Niye veriyoruz? Bu toprakları yeniden vatan yapabilmek için veriyoruz." diyor.
Cumhurbaşkanının bu konuşması, devlet aklına sirayet etmiş paranoyanın dışa vurumu olarak yansıyor bu sözlerle. Bu topraklar ne zamandan beri vatan topraklarından ayrıldı? Topraklarda fiili bir bölünme mi vardı? Şimdi Silopi, de, Silvan'da, Cizre'de operasyonlar bitti ve bu topraklar vatan topraklarına mı katıldı? Devlet olaya bu şekilde mi bakıyor? Yoksa bu topraklarda yaşayan insanlar, yani Kürtler devletin bu baskıcı ve asimilasyoncu politikaları karşısında devletten mi bir kopuş yaşıyorlar. Duygusal kopuş dedikleri nedir? Devletin eşitlikçi olmayan tutumu karşısında devlete vatandaşlık aidiyeti duymamak değil midir?
Şimdi Cizre'de ki abluka devam etse de operasyonların bittiğini söyledi içişleri bakanı. Cizre'de 6 mahalleyi yerle bir edip yaktınız yıktınız. İnsanları kendi yurdunda sürgün ettiniz. Şimdi Kürtler size biat mı etti? Devletin kudreti Kürtleri taleplerinden vaz mı geçirdi? 1921 yılında bile anayasada elde ettikleri haklarından vaz mı geçtiler? Soruna ekonomik temelli yaklaşımlarınızla belki teşvik politikalarınızla birer ikişer size biat etmiş zengin yarattınız ancak diğer halkın kimlik ve statü taleplerinden vaz geçmesini mi sağladınız?
Tersine bugün ülkede Kürt sorunu uluslararası bir nitelik kazandı. Zaten bu uluslararası niteliktir ki devlete bölünme paranoyası yaratmaktadır. Cumhurbaşkanının diline yansımaktadır bu paranoya. Süren ve sürdüreceğiniz ablukalar sonunda belki hendekler kapanır insanlar ölür ancak açıkladığınız Master planları kanayan yaraya pansuman bile olmaz. Pirus zaferi iktidarınızı sürdürülebilir kılmayacaktır. Artık Kürt sorununda ki denklem çok bilinmeyenli denklem değildir. Sorunun özneleri değişmiş genişlemiştir. Yani bu sorunun çözümünün faturası artık daha masraflı hale gelmiştir. Öyle güvenlik yöntemleri ile, kira yardımlarıyla, işe alma vaatleri ile bu sorunu çözmeye "kudretiniz de şefkatiniz de" etkili olamayacaktır. Yarın sorunun çözümü için masaya dönüldüğünde sorunun genişleyen öznelerinin talepleri ve bunların sonuçları kimseyi şaşırtmasın.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
14.12.2017
30.11.2017
13.09.2017
5.02.2017
28.04.2017
19.04.2017
1.02.2017
24.03.2017