Demiray ORAL
Sanırım normal gazetelerde mevcut olan “özel haber” bölümü misali, “hedef gösterme” diye bir birimi var bu sözde gazetenin.
Önce o birim konjonktürün anlam ve önemine uygun olarak hedef gösterilecekleri belirliyor. Sonra“bel altında vurma servisi” devreye giriyor.
Ve hedef gösterilen isimlere yönelik, haberler demeyelim de, “vuruş”lar hazırlanıyor.
Manşetlerdeki bel atı vuruş oranına bakılırsa epey büyük servisler bunlar. Ayda en az birkaç vukuata imza atmayı başarıyorlar.
Misal daha Sivas katliamında öldürülenlerin kemiklerini, yakınlarının ruhunu sızlatan, morg fotoğrafları eşliğinde yayıMladıkları “kurşun yarasıyla öldüler” pespayeliğinin yalanı soğumadan yeni bir hedefe atışa başlıyorlar.
Mübarek birinci sayfa değil, atış poligonundaki hedef kâğıdı.
Poligonda ateş etmeyi pek seviyorlar ama bunca talime rağmen karavanacılar.
Çünkü yaratıcılık sıfır, zekâ sıfır, kurgu sıfır, uyarlama sıfır...
Dolayısıyla hem hedef yaptıkları, hem de olan biteni bir gün sıramızın gelmesini bekleyerek izleyen bizler için aslında son derece sıkıcılar.
Bu sözde gazeteye göre...
Ali Bayramoğlu acayip gizli bir Ermeni’ydi, malum.
Ve şimdi Hasan Cemal itirafçı ayağına yatan gizli bir solcu. Aynı zamanda Kemalizm’in esas oğlanı kendisi. Ha unutmadan bir de Hasan Cemal ne zaman pencereden bakıp güvercinleri görse derhal aklına Öcalan- Karayılan ikilisi gelir ve kendini tutamayıp onların “barış güvercini” olduklarını yazar.
Cengiz Çandar’ın ise on parmağında on marifet mevcut deyim yerindeyse.
Kendine gazeteci süsü vermiş bu kişi, arada bir Mason locasına gider ve “eğer kabul edersen Cengiz bugünkü görevin...” misali talimatlar alır. Yalnız artık her nedense Çandar’ı hesapta Mason locasının önünde gösteren “kanıt” fotoğraf, gerçekte Beyoğlu’ndaki Cezayir Lokantası’na aittir.
Cengiz Çandar aynı zamanda oturup Kürt sorunu üzerine rapor yazar ve “PKK’lıyı en fanatik PKK’lıdan daha fazla över”. Peki, bu tuhaf işi yapmayı nasıl başarır? Sözde gazeteniz hiçbir fedakârlıktan kaçınmayıp onu da hemen izah ediyor: “PKK ve Öcalan olmadan hiçbir sorun çözülemez demeye getiriyor” (Yahu niye demeye getirsin, istiyorsa der zaten).
Hedef göstereyim derken mizah dergiciliğinin sınırlarına düşen en şahane misal ise şimdi geliyor.
Poligon tahtasında hâlâ Cengiz Çandar’ın resmi asılı: “PKK’ya, avuç içi kadar küçük ve düz bir coğrafya olan Suriye Kürdistan’ında devlet kurdurmaya kalkışıyor.”
Ne demiştim?
Yaratıcılık sıfır, zekâ sıfır, kurgu sıfır, uyarlama sıfır...
Uyarlama demişken, belki takip etmeyenler vardır diye belirteyim, Hasan Cemal ile Cengiz Çandar’a (hedef gösterilen başka isimler de var ama tertibin ana hedefi onlar) yönelik saçmalıklar, 28 Şubat sürecindeki Şemdin Sakık andıcının ikinci baskısı.
Yani sizin anlayacağınız andıç vakasından 14 sene sonra Sakık cezaevinden sözde gazeteye mektup yazmış ve böyleyken böyle demiş!
Peki, madem seviye bu hâlde, neden bu yalanları yazma gereği duyuyorum?
Çünkü benzer seviyesizlikteki andıç vakasının nelere yol açtığını, o zaman hedef gösterilen gazetecilerin nasıl işlerini kaybettiklerini, medyada nasıl vebalı muamelesi gördüklerini, Akın Birdal’ın aynı kampanya neticesinde nasıl ölümden döndüğünü unutmadığım için.
Ayrıca yine tecrübeyle sabit ki, benim için zekâ yoksunu olsa da her malın bir müşterisi var ve zaten sözde gazete de bunu bildiği için bu işlere imza atıyor.
En mühimi, Cengiz Çandar hem köşesinde hem röportajında, tıpkı “devlet işi” olan andıç gibi bu son tertibin de “güvenlik bürokrasisi” kaynaklı olabileceği endişesini dile getiriyor.
Yani kısaca, tertibin çapsızlığı durumun vahametiyle ters orantılı.
Normal bir memlekette olsak herhâlde bu aşamada edilecek tek manalı laf, bundan sonra Hasan Cemal ve Cengiz Çandar başta hedef yapılan tüm isimlerin can güvenliklerini ülkeyi yöneten hükümetin koruması gerektiği olurdu.
Ancak bu çağrının ilk derece muhatabı olan Başbakan’ın daha yeni köşe yazarlarına “Biliniz ki yazdığınız her cümle terör örgütünün arayıp da bulamadığı bir propaganda yoludur. Ve bilesiniz ki, biz de kendi defterimizin notları arasına bunları düşüyoruz” dediğini...
Diğer muhatap olan İçişleri Bakanı’nın da köşe yazılarının kaç havan gücünde olduğu hesabında uzman olduğunu hatırlayınca...
Kuracak manalı bir cümle bulmakta zorlanıyorum.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- GGŞEÖ üyesiyim
31.05.2015 - Peki aslında hangi takımı tutuyorsun?
23.09.2014 - Ne öğrendik bütün yaşadıklarımızdan?
13.06.2014 - Kaybederken kazanmak
2.04.2014 - Cemaat’in maksadındaki gaye!
16.02.2014 - İnadına ‘L’amour’ diyen adam bizimkilerin ahlakını bozar mı?
13.01.2014 - Kimdir bu “hukuk devleti” adlı arkadaş?
6.01.2014 - “Son taarruz”dan sonraki gün
29.12.2013 - Olan biten üzerine serbest stil…
19.12.2013 - Eyyy ahali, Romalılar, uzaylılar…
11.11.2013
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
yaptigin haberden haberin yok
metin lokumcu tutuklu yargilanan ogrencinin adi degil, metin lokumcu hopada polis gazinin yarattigi tahribat nedeniyle olen bir ogretmenin adi, kendisi devrimciydi
Sonra Elalem Der ki
Ozan Gündoğdu ve Metin Lokumcu isimli Mülkiye öğrencileri, Ankara’daki bir eylemde tutuklanarak cezaevine koyuluyorlar ve uzun saçları kesiliyor. Metin Lokumcu kimdir öğrenmeniz dileğiyle ;)