DOĞAN ÖZGÜDEN
Daha önce okuma olanağım olmamıştı. Internet’te Türkiye basınının geçmişi üzerine bir arama yaparken Funda Cantek’in “Altmışlı yıllarda basın” başlıklı araştırmasına eriştim.
İletişim Yayınları tarafından 2017’de basılmış olan “Türkiye’nin 1960’lı Yılları” adlı kitapta yer alan bu araştırmasında Yaşar Kemal ve Fethi Naci’yle birlikte çıkartmış olduğumuz sosyalist Ant dergisi hakkında da ayrıntılı bilgi veren sayın Cantek, Ant’ın bir özelliğini şöyle vurguluyor: “TİP’i açıktan desteklerken, CHP ve sağ partileri kıyasıya eleştirip burjuva partisi kategorisinde sayıyordu. Ama özellikle CHP ile kavgalıydı Ant.”
Tam da bu yazıyı okurken ekranımdaki sürekli enformasyon bölümüne bu kavgada ne denli haklı olduğumuzu doğrulayan yeni bir haber düştü. TBMM’de CHP’nin de içinde yer aldığı dört parti, ABD’nin yeni başkanı Biden’ın 1915 Ermeni Soykırımı’nı anarken genocide kelimesini kullanması karşısında son derece celallenmişler, yayınladıkları ortak bildiride “nezdimizde yok hükmündedir” diye yok saydıkları açıklamayı yine de “esefle ve şiddetle” kınamaktan kendilerini alamamışlar…
Yazılarımda CHP’yi sık sık eleştiriyor olmamın bu partiye hâlâ büyük umut bağlamakta olan bazı okurlarımı rahatsız ettiğini zaman zaman gönderdikleri mesajlardan ya da yazımın altına düştükleri yorumlardan farkediyorum.
Her şeyden önce şunu vurgulayayım… CHP, benim sadece son 18 yıllık AKP iktidarı süresince ana muhalefet partisi olma misyonunu yerine getirmediği, Tayyip’in “islami fütuhatçı”lığına her daim destek verdiği için eleştirdiğim bir parti değil… CHP, 85 yıllık yaşamımda, sadece tek parti iktidarı döneminde değil, koalisyon iktidarları döneminde de temel insan haklarını ve özgürlükleri nasıl hiçe saydığına şahsen tanık olduğum bir parti…
2. Dünya Savaşı yıllarında köy ilkokullarında okurken yakından tanık olduğum jandarma zulmünü, savaş sonrası sözüm ona “çok partili” sisteme geçildiğinde sol parti ve sendikaların nasıl kapatıldığını, Sertel’lerin Tan gazetesinin, Aybar’ın Zincirli Hürriyet’inin, Sabahattin Ali ve Aziz Nesin’in Marko Paşa'sının nasıl susturulduğunu unutmam mümkün değil… Tüm bunları “Vatansız” Gazeteci adlı kitabımın birinci cildinde tüm ayrıntılarıyla anlattım…
Evet, 60’lı yıllardaki muhalefet döneminde de CHP’yi Ant dergisinde en sert şekilde eleştirmekteydik. Çünkü, Türkiye tarihinde ilk kez işçi sınıfının başını çektiği sosyal uyanış sürecinde Meclis’e girerek siyasal gündeme damgasını vuran Türkiye İşçi Partisi’nin gelişimini engellemek için “Ortanın Solu” aldatmacasını ortaya atan, dahası bizzat İnönü’nün ağzından TİP’i en büyük hasım ilan eden bir CHP’yi eleştirmemek mümkün müydü?
Günümüze gelelim… Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.
2020-21 dönemi, sadece Korona belasının tüm dünyaya ölüm saçtığı bir dönem değil, aynı zamanda 1895 ve 1915 soykırımlarının 21. yüzyıl versiyonunun TBMM çatısı altında dört münkir partinin desteğiyle sahneye konduğu bir kara bir dönem olarak tarihe geçecek.
Bu son soykırımın ilk işareti bundan tam dokuz ay önce Türk ve Azeri askeri birliklerinin 28 Temmuz’da 2020’de Nahcivan’da yaptıkları ortak askeri manevralarla başlamıştı. Üç Türk tugayının ve de SİHA’ların katıldığı bu manevraların toprak bütünlüğünü tehdit edici boyut almasına Ermenistan haklı olarak tepki göstermişti. Bunun üzerine TBMM’deki dört siyasal parti, AKP, CHP, MHP ve İYİP, 28 Eylül 2020’de “Gazi Meclisimizdeki siyasi partiler olarak” ortak bir bildiri yayınlayarak Ermenistan’a gözdağı vermişlerdi.
1 Ekim 2020’de Artı Gerçek’te yayınlanan Gazi Meclis’te mahşerin dört atlısı! başlıklı yazımda yaklaşan soykırım tehlikesine dikkati çekerek şöyle demiştim:
“TBMM’ye Gazi Meclis yakıştırması ilk kez yapılmıyor… 15 Temmuz 2016 çakma darbesinin hemen ardından, henüz İYİP’nin kurulmamış olduğu dönemde, AKP, MHP, CHP ve HDP imzasıyla yayınlanan ortak bildiride de aynen şöyle deniyordu: ‘Herkes bilmelidir ki, bugün olduğu gibi gelecekte de milletimize, millî iradeye, Gazi Meclis’e uzanacak her el, karşısında TBMM'nin çelikten iradesini bulacaktır.’ Bu kez yayınlanan Gazi Meclis bildirisinde HDP’nin imzası yok, iyi ki de yok… Olması da mümkün değil, çünkü Türkiye’de demokratikleşme ve yurt dışında barışçıl ilişkiler için mücadele veren HDP’nin yöneticileri, seçilmişleri, militanları Kobani operasyonuyla birbiri ardına tutuklanmakta, tıpkı daha önceki Kürt partileri HEP, HADEP, DEHAP, DTP gibi onun da varlığına son vermek, 2023’te ya da daha erken tarihte yapılacak bir seçime katılmasını engellemek için komplo üzerine komplo uygulanmaktadır.”
Üzerinden iki ay geçmeden Gazi Meclis’teki mahşerin dört atlısı, AKP, CHP, MHP ve İYİP, 17 Kasım 2020’de Tayyip’in TBMM’ye indirdiği “Azerbaycan’a asker gönderme” tezkeresini oybirliğiyle onaylayarak 1895 ve 1915 soykırımlarından sonraki 3. Ermeni Soykırımı’na canı gönülden onay verdiler.
Tayyip’in değirmenine su taşıyanlar sadece Meclis’te grupları olduğu için tezkere üzerine konuşma hakkı bulunan bu dört parti miydi? Hayır… Meclis’te tek tük milletvekili bulunan ya da bulundurmak için transfer peşinde koşan diğer düzen partileri de… Büyük Birlik Partisi (BBP), Demokrat Parti (DP), Saadet Partisi (SP), Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA), Gelecek Partisi (GP), Yenilik Partisi (YP) adına yapılan tüm açıklamalarda Kafkasya’daki Ermeni topraklarının Türklük adına fethedilmesi, tıpkı Kıbrıs’ta olduğu gibi Türk Ordusu’nun o topraklarda kalıcı kılınması büyük bir coşkuyla alkışlanmaktaydı.
Neyse ki Meclis bünyesinde “yasama” erkinin namusunu kurtaran bir parti,Halkların Demokratik Partisi (HDP) vardı… HDP Grubu adına konuşan Adana Milletvekili Tulay Hatimoğulları Oruç tezkereye “Hayır” diyeceklerini net şekilde şu sözlerle ortaya koymuştu:
“HDP olarak, hangi gerekçeyle olursa olsun, halkların birbirine kırdırtılmasına, bölgesel çatışmaların derinleştirilmesine, komşu halklarımızın birbiriyle çatışmasına dün ‘evet’ demediğimiz gibi bugün de ‘evet’ demiyoruz ve HDP bu Mecliste faaliyet yürüttüğü günden bugüne kadar da hiçbir askerî tezkereye ‘evet’ demedi, hepsine ret verdik çünkü biz dış siyasette diyalog, barış ve siyasi yöntemlerle çözüm konusundaki ısrarın ikinci plana atılmaması konusundaki kararlılığımızı hep ifade ettik bu kürsülerden.”
HDP’nin bu ilkeli ve kararlı tutumuna karşılık, ana muhalefet partisi CHP “Yenikapı Ruhu”na sadakatini sürdürüyordu. O oturumda tam da genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel kurul salonuna girip CHP milletvekilleri tarafından ayakta alkışlanarak karşılandığı sırada kürsüye gelen CHP Grubu sözcüsü İstanbul Milletvekili Ahmet Ünal Çeviköz’ün partisi adına söyledikleri tek kelimeyle ibretlikti:
“Cumhuriyet Halk Partisi dost ve kardeş Azerbaycan'ın tasada ve kıvançta her zaman yanında durmuştur. Azerbaycan'ın Ermenistan tarafından işgal edilen topraklarının kurtarılarak yeniden ana vatana katılmasını memnuniyetle karşıladığımızı bir kere daha belirtmek isteriz. 27 Eylül tarihinden başlayarak meşru müdafaa hakkını büyük bir zaferle taçlandıran Azerbaycan ordusuna da tebriklerimizi sunuyoruz… Şimdi Türkiye'ye düşen görev, işgal altındaki toprakların kurtarılmasıyla yetinmeyerek, Yukarı Karabağ'ın Azerbaycan'a dönmesi ve Nahçıvan ile Azerbaycan'ın birbirine bağlanması için güçlü bir diplomasi atağı başlatmaktır.”
Tam da CHP’nin temenni ettiği gibi, Suriye’den paralı asker olarak devşirilmiş İslamcı teröristlerle takviyeli Türk Ordusu’nun karadan ve havadan fiilen katıldığı savaş 10 Kasım 2020’de Yukarı Karabağ topraklarının Azerbaycan tarafından tamamen işgali ve de Türkiye’nin de Orta Asya’ya doğrudan ulaşımını sağlayan bir koridorun açılmasıyla sonuçlandı.
Savaş sonrası Ermenistan halkı ve 1915 Soykırımı kurbanlarının tüm dünyadaki torunları kan ağlarken, 10 Aralık 2020’de Bakü’de Azerbaycan diktatörü Aliyev’in yanısıra Erdoğan’ın da onur konuğu olarak katıldığı abartılı kutlama törenleri, SİHA’ların gökyüzünden katıldığı Türk-Azeri askeri resmi geçitleri yapıldı.
12 Nisan 2021’de, Bakü’de Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev tarafından Karabağ Savaşı anısına yüz kızartıcı bir sergi parkının açılışı yapıldı, 3. Soykırım’ın bu yeni kutsaması, Türkiye’de tepki görmek şöyle dursun, CHP de dahil tüm inkarcı partiler tarafından alkışlandı.
Ölen Ermeni askerlerinin miğferlerininin sağlı sollu kancalara astırıldığı bir koridorda Aliyev askeri üniformayla zafer yürüyüşü yapıyor, tahrip edilmiş tanklar üzerinde balmumundan yapma ölü veya yaralı Ermeni askeri figürleri teşhir ediliyor, dahası küçük Azeri çocukları bu barbarlık sergisinde eğlenceli bir oyun gibi küçücük elleriyle o korkunç figürlerin boğazını sıkmaya teşvik ediliyordu.
Türkiye’nin önde gelen barış ve demokrasi savunucuları, demokratik kitle örgütleri tam da TBMM’nin 101. kuruluş yıldönümünün kutlandığı 23 Nisan 2021’de ortak bir bildiri yayınlayarak Bakü’de sergilenen insanlık dışı görüntüleri kınadıkları gibi, rehine tutulan Ermeni savaş esirlerinin de derhal iadesini talep ettiler.
Dinleyen kim?
Aksine, bir gün sonra, 24 Nisan 2021’de, 1915 soykırımının 106. yıldönümünde, ABD’nin yeni başkanı Biden’ın genocide kelimesi kullanması üzerine HDP hariç tüm düzen partileri kıyameti kopartacak, bunlardan CHP’nin sözcüsü Faik Öztrak en atik davranarak “Ülkemizin tarihine leke sürülmesine göz yumuldu” diyerek iktidarı eleştirecekti.
İstanbul büyük şehir belediye başkanlığı koltuğuna HDP seçmenlerinin desteği sayesinde oturmuş olan İmamoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti’ni töhmet altında bırakmaya yönelik bu ve benzeri kararlar tarafımızca yok hükmündedir", Ankara belediye başkanı Yavaş da "Yapılan açıklamaları şiddetle kınıyorum" diye kükrüyorlardı.
Genel başkan Kılıçdaroğlu geri kalır mı? O da, “Kükreyecek sandılar, kedi gibi miyavlama sesi geldi” diye iktidarı Biden’a yeterince sert tepki göstermemekle suçluyor, böylece inkârcılık konusunda Erdoğan’dan daha kararlı ve azimli olduğunu ilan ediyordu.
Ardından da, Gazi Meclis’teki mahşerin dört atlısının Biden’ın açıklamasına karşı “nezdimizde yok hükmündedir” açıklaması geldi.
Neyse ki bu yeni soykırımcı ve inkarcı hezeyan ortamında dimdik duran bir HDP var… HDP Merkez Yürütme Kurulu, 24 Nisan’da yayınladığı bildiride, “Türkiye Ermeni Soykırımı ile 106 yıldır yüzleşmedi. Yüzleşilmeyen suç tekrarladı, yüzleşilmeyen suç, bugünlere taşındı. Büyük suç cezasız kaldı, ayrımcılık ve nefret suçları sıradanlaştı” diyordu.
Devlet Bahçeli’nin “HDP Ermenidir” diye alenen hedef göstermesine, Ümit Özdağ’ın HDP’li Ermeni milletvekili Garo Paylan’a “Sen de zamanı gelince bir Talat Paşa deneyimi yaşayacaksın ve yaşamalısın” tehdidi savurmasına rağmen HDP yöneticileri ve milletvekilleri soykırımcılığa ve soykırım inkarcılığına karşı onurla direniyor.
Artı Gerçek yazarı Koray Düzgören’in son yazısında vurguladığı gibi, bu saldırıların, HDP eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında olduğu 108 siyasetçi hakkında açılan Kobanê davasının başlamasına denk gelmesi de oldukça ilginç...
CHP sözcüsünün “Ülkemizin tarihine leke sürülmesine göz yumuldu” şeklindeki açıklaması karşısında Düzgören çok önemli hatırlatmalarda bulunuyor:
“Sayın sözcünün tarihimize leke sürmüş olayları araması için uzağa gitmesine gerek yok. Dersim Soykırımı, Varlık Vergisi, Trakya ve 6-7 Eylül pogromu, Maraş Katliamı, Sivas katliamı, Roboski katliamı ve daha nice sayısız olayı saymıyorum bile. Yanıbaşında cereyan eden Kobanê yargılamasına bakması yeter de artar. Ama bakamıyor. Ermeni soykırımını, kendi deyimiyle ‘yüce tarihimize sürülmüş bir leke olarak’ gördüğü için yanı başında Kürtleri siyasi yaşamdan silmeye yönelik siyasi soykırımı da görmek istemiyor. Soykırım bir Türkiye gerçeği. HDP’nin dediği gibi yüzleşmeye buradan başlamak gerekiyor.”
Ancak Mahşer’in dört atlısı partilerin bir yüzleşmeye başlayabileceğini de pek sanmıyorum…
Unutmayalım ki, 60’larda Demirel’in Müslüman Kardeşler’i devletin üst kadrolarına sızdırması, 12 Mart darbesi sonrasında CHP’nin o Müslüman Kardeşler’i iktidar ortağı yapması, 12 Eylül darbesi sonrasında Kenan Evren’in bir yandan âyetler okuyup Türk Ordusu’nu “İslam’ın son ordusu” diye nitelerken, öte yandan yurdu dört baştan minarelerle donatıp din derslerini zorunlu kılmasıyla Türkiye’de kitlelerin Türk-İslam sentezine koşullandırılması süreci çoktan başlamıştı.
Bu temel üzerinedir ki Tayyip iktidarı, CHP’nin teslimiyetçiliğinin de katkısıyla, tüm görsel ve basılı medyayı da tepe tepe kullanarak 18 yıldır ülkede inkarcılığa, fütuhata ve üç kıtada Türk-İslam egemenliğine koşullandırılmış bir kuşak yarattı.
Televizyonların reytingi en yüksek olan tarihsel dizilerinde kılıç şakırtılarından, kelle almalardan, göze mil çekmelerden, işkencelerden, “küffar”a, “gavur”a küfürlerden geçilmiyor.
Basit bir örnek, bu sayfada resmini kullandığım, tam da 1915 Ermeni soykırımının 103. yıldönümünde, 24 Nisan 2018’de yayınlanmış bir sünnet töreni fotoğrafı…
Ülkenin müslüman çocukları, erkeklik payesine ilk adımlarını kılıç-kalkanlı alp’lerin “Allahuekber”leri refakatinde kılıç kuşanarak atmaktaysa, bu coğrafya çoktan soykırım münkirlerinin soykırımcı fidanlığına dönüşmüş demektir.
Böyle bir ülkede oy avcılığına çıkan düzen partilerinin soykırım inkarcılığında kenetlenmiş olmalarına şaşmak niye?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.10.2024
15.10.2024
7.10.2024
25.09.2024
9.09.2024
19.08.2024
8.04.2024
13.03.2024
27.02.2024
11.12.2023