Dr.Sivilay GENÇ
Soru: Sevgili Sivilay Abla; ben de barış olsun istiyorum ama Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlık sistemini getirip başkan olmak için bu işi sürdürüyor. Barış konusunda samimi değil. Hâl böyle iken bu sürece nasıl inanıp destek vereceğiz sorarım size? Saygılarımla. (Bora Barbarosoğlu)
Cevap: Sevgili Bora; köşedeki simitçinin niyeti de simit satmak, bizi doyurmak değil. Bizim karnımızın doyması konusunda samimi duyguları olmayan simitçiden bir simit satın aldığımızda ve afiyetle yediğimizde pekâlâ karnımız doyuyor. Simitçinin samimiyeti bizi hiç etkilemiyor. Samimiyet bir nikâh masasında bir de Allah karşısında lazım. Hele politikada umurumda olmaz.
Başbakan; İstanbul’a ikinci boğaz açacak. Uzaydan görülebilen üçüncü insan yapısı bir icraatı gerçekleştirecek. Evinde hasta, engelli varsa belediyenin adamları gelip yıkıyor, paklıyor, sen elini sürmüyorsun. Kendi engelli çocuğuna bakman için devlet para yardımı yapıyor. Vatandaş olayı abartmış, hastanelerde dayak yiyenden dayak atan konumuna gelmiş. Türkiye’nin havası kimsede yok. Bilal Macit’in tweetinde gördüm. Sırbistan’da on Türk dizisi altyazılı olarak gösteriliyormuş. İnsanlar Türkçeyi sökmüşler. Afrika’da Çin’den sonra en aktif ülke Türkiye. Fransa bu duruma acayip gıcık oluyor. Kişi başı milli gelir beş kat mı arttı on kat mı artık hesabını tutamıyoruz. Buna karşılık muhalefet edip iktidarı Erdoğan’ın elinden alması beklenen rakipler şampiyon belli ikinci kim haletiruhiyesinde. Gazeteler zaten Başbakan’ın dudaklarını okuma yarışında.
Böyle bir Türkiye’de her gün şehit cenazesi olsa ne olacak? İdris Naim Bey gibi bir İçişleri bakanı seçersin. Kendin de şehit edebiyatının, hamasetin dibine vurursun. Şehit ailelerini de imkâna boğarsın. Yüz sene daha iktidarda kalırsın.
Hangi çılgın bu tabloyu bozup kendini riske atar. Peygamberleri saymazsak durduk yere hangi ölümlü rahatını kaçırıp böyle bir yükün altına kendiliğinden girer?
Tabii ki fena hâlde başkan olmak isteyen biri.
Türkiye’nin en büyük şansı Erdoğan gibi güçlü bir iktidar sahibinin gönlüne düşen başkan olma ateşidir. Bu ateş Erdoğan’ın içini yaktıkça belki de binlerce insanın yüreği yanmaktan kurtulacak.
Bırakalım allahaşkına bu “halka hizmet için varız” safsatasını. Ben halk olarak istemiyorum kardeşim. İktidar beni sevmesin. Oyumu sevsin. Demokrasilerde iktidarlar oy için çalışır. İyi ki de öyle. Yoksa kendi bildiği yoldan gider. Halk için iyi olacağını düşündüğü şeyleri yapar. (Bakınız 1950’ye kadar halkçı tek parti iktidarı ve halka rağmen halk için Türkiye’si.)
Barış süreci denen tünelin ucunda başkanlık havucu var. Bu havuca ulaşmak için kırk yıllık siyasi hayatını tefeciye rehin bırakmaya gönüllü bir adam var. Biz seçmenlere düşen tek şey ise “barışı getir, havucu götür” demek olmalı. Ne olacak allahaşkına? Silahlar, mayınlar, patlamalar hayatımızdan çıkacaksa, zehir olsa içilir. Ahmet Necdet Sezer bile olsa on yıl katlanılır. (Farkındayım bu son blöf biraz ağır oldu ama bir kere yazmış bulundum.)
Emek kötü yola düşmeden
Soru: Sevgili Sivilay Abla; Emek Sineması elden gidiyor. Hepimizin ne hatıraları oldu o sinemada. Liseden arkadaşlarla eyleme gittik. Sırılsıklam ıslandık. Neden bu ülkede Emek’e saygı yok? (Cansu Denizel)
Cevap: Sevgili Cansu; Emek Sineması’yla ilgili anı biriktirecek kadar yaşın var mı bilmiyorum ama benim son anılarım film yerine önümdekinin ensesini izlemek şeklinde zihnimde tülleniyor.
Sinema izlemek için en iyi ses düzeni, en büyük ekran ve en rahat koltuklara sahip Kanyon, Cinemax, İstinye Park sinemalarına gidenlerin Emek eylemi başarıya ulaşamaz. Çünkü evrensel bir kural vardır: Yapmadığı şeyi söyleyen insanın sözü muhatabında tesir bulmaz.
Emek Sineması seyircisizlikten kötü yola düşmek üzereydi. Çarşı iznine çıkmış er ve erbaşın üç film birden gösterimlerde sinemanın ırzına geçeceği günlere ramak kalmıştı. Hangi hayırsever işinsanı böyle bir yükün altına girip Emek’i kötü yola düşmekten kurtardıysa Allah ondan razı olsun. Yenilenmiş Emek Sineması’nda dolby ses ve alttan ısıtmalı yatan koltuklarda üçboyutlu film izlerken patlamış mısır yemek için sabırsızlanıyorum. Film izlemeye gelmiş eylemcileri görürsem de bastonumla kovalarım şimdiden söyleyeyim.
***
Toplumsal Onarım ve Siyasal Rehabilitasyon
Anabilim Dalı Başkanı, Ruh ve Sivil
Hastalıkları Mütehassısı
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2013
18.04.2013
11.04.2013
28.03.2013
21.03.2013
14.03.2013
7.03.2013
28.02.2013
21.02.2013
14.02.2013