Enver SEZGİN
7 haziran günü Selahattin Demirtaş ve Pervin Buldan ile görüşen Abdullah Öcalan, “Şu âna kadar üzerime düşen sorumluluğu fazlasıyla yerine getirdim. Umarım hükümet de kendi üzerine düşen sorumluluklara aynı ciddiyetle yaklaşır” şeklinde bir açıklama yaptı.
Daha sonra Demokratik Toplum Kongresi (DTK) toplantısının sonuç bildirgesinde bir dizi demokratik talep dile getirildi. Bu iki açıklama da hükümete bir uyarı niteliğindedir.
Ancak asıl uyarının bizzat burada yaşayan ve savaşın bütün yıkıcı etkilerine maruz kalan insanlardan geldiğini düşünüyorum. Pek çok insan barışa ve çözüme dair düşüncelerini netleştirmiş durumdalar. Elbette kaygılar da yok değil. Bu kaygıların temelinde hükümetin işi ağırdan alması vardır. Demokratik adımların bir türlü atılmamasının yarattığı endişe devam ediyor. Büyük çoğunluk silahlı mücadele döneminin geride kaldığını düşünüyor. Demokrasinin genişletilmesi yönünde atılacak en küçük bir adımın dahi barışa katkı yapacağını biliyorlar. İyimserlik ve barışa olan inanç günlük hayatlarını olumlu yönde etkilemiş
“Oyalama da bir yere kadar” diyorlar.
Batman’da kiminle konuşursanız konuşun genellikle aynı taleplerle karşılaşırsınız: Yeni anayasa, anadilde eğitim, yerinden yönetim, ifade özgürlüğünün sınırlarının genişletilmesi vs.
Ancak biri var ki tüm öteki taleplerin önüne geçiyor: KCK tutuklularının serbest bırakılması.Özellikle, Belediye Başkanı Necdet Atalay’ın cezaevinde tutulmasını içlerine sindiremiyorlar. Burada her şey adeta ezberlenmiş. Boş laflara karınları tok. Artık adım atılmasını istiyorlar. Kendileri için, başkaları için.
“Hükümetin KCK davaları için alacağı tutum önemlidir. Bu iktidar için güven ve samimiyet testidir.”
Burada ihtiyatlı bir iyimserlik hâkim. Kalıcı barışın tesis edileceğine ve çözümün gerçekleştirileceğine dair bir beklenti var. Anlamadıkları tek şey hükümetin işi ağırdan almasıdır. Bütün kuşkularına rağmen hükümete inanmak istiyorlar. Tabii ki bu ancak yapılacak reformlarla mümkün olacaktır.
9 Nisan 2011 tarihinde Yeni Anayasa Platformu’nun (YAP) Batman’da düzenlediği “Anayasa”konulu toplantıya katılmış ve orada genç Batman Belediye Başkan Vekili Serhat Temel ile tanışmıştım. Geniş ve serin odasında görüştük. Kısa bir hâl hatır faslından sonra siyasi konuları konuşmaya geçtik. Buralarda belediye başkanları sadece “belediye başkanı” değildir; önemli birer politik aktördürler de aynı zamanda. Bu nedenle söyleyecekleri önem arz etmekteydi.
Soruyorum: Neden KCK davalarından tutuklu bulunan belediye başkanları ve öteki seçilmişlerin salıverilmesi üzerinde bu kadar titizlikle durulmaktadır?
Cevap şu: “Sık sık bazı hemşerilerimiz bana gelip, Başkan, henüz Belediye Başkanımız Necdet Atalay cezaevindeyken neye güvenip de silahlı güçler sınırdışına çıkıyorlar diye şikâyette bulunuyorlar. Oysa biz hükümete değil barışa inanıyoruz. Düşünün, halkın oyuyla işbaşına gelmiş Belediye Başkanı, Belediye Başkan Yardımcısı, beş Belediye Meclis üyesi ve yirmi beş Belediye çalışanı cezaevinde. Seçmen bu durumu asla kabullenmez. Hâlbuki Başkan’ın ve diğer arkadaşların cezaevinden çıktığını düşünün, o vakit itiraz edenler de kolaylıkla barışa ikna olurlar. Demek ki güven arttırıcı adımlar atmak çok önemlidir. Ben şu anda tam üç yıl yedi aydır vekâleten bu görevi sürdürüyorum. Seçilenlerin bu kadar uzun sürede cezaevinde yatmaları halk için kabul edilecek bir durum değildir... Bakın, biz burada bir belediyecilik hizmeti veriyoruz. Mutlaka bazı yanlışlarımız oluyor. Ancak sırf Belediye Başkanımız cezaevinde olduğu için pek çok kişi eksikliklerimizi bize söylemiyor. Bunun ahlaki olmadığını düşünüyor.”
Devam ediyor: “Ben şahsen örneğin Murat Karayılan’ın Urfa’da, Cemil Bayık’ın ise Diyarbakır’da siyaset yapmalarını çok isterim. Öteki arkadaşların da... Bu çok da güzel olur. Bugün biz Kürt meselesinin çözümü için adımlar atılmasını istiyoruz. Taleplerimiz gerçekleştiğinde bugün kullandığımız bazı siyasi argümanların geçerliliği kalmayacaktır. O hâlde geleceğin siyasetine de hazırlıklı olmalıyız. Bazen partimizin bugünkü politikasını kimi çevreler yanlış yorumluyor. Ya da biz tam anlatamıyoruz. Biz anadilde eğitimi talep ederken, bunu tüm insanlar için istiyoruz. Vatandaşlık tanımı için de aynı şeyleri söyleyebiliriz. Bu adem-i merkeziyetçilik için de böyledir...”
Peki, ne yapılmasını bekliyorsunuz?
“PKK sınırdışına çekilerek gerekli adımı attı. Sıra hükümetin atacağı adımlara geldi.”
Son bir söz; insanlar kalıcı barışın yolunun “demokratik reformlardan” geçtiğini iyi biliyorlar.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları





















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2016
13.04.2016
2.02.2016
16.02.2016
9.02.2016
26.01.2016
13.01.2016
30.12.2015
23.12.2015
8.02.2015