Ergun AŞÇI
12 Eylül dönemi MHP davalarının avukatlarından Şevket Can Özbay’a göre Türkiye’nin, “Çok kritik zamanlarda ve çok hayati noktalarda müdahil olan bir derin devleti vardır, bunu da en tepede bulunan üst yapıdaki dört kişi temsil eder, onları kimse seçmez, onlar kendi içlerinde seçim yapmazlar.”
Bu "teorinin" gerçek olup olmadığını ispat etmek elbette kolay bir şey değil. Ancak bunun “devlet-i ebed müddet” kavramının başlıca unsurlardan biri olduğunu, gerçek olmasa bile gerçek muamelesi görülmesi istendiğini söyleyebiliriz.
Meral Akşener'in altılı masayı dağıtmasında Şevket Can Özbay’ın bahsettiği o "en tepedeki dört kişinin" etkisi var mıdır? sorusuna cevabım ise evet. Elbette sayı 4’den çok daha fazladır, tam sayıyı kendileri bile bilmiyorlardır.
Türkiye’yi yönlendirme gücü olanlar aralarında "büyük zenginler" olsa da, "derin devlet"in içerisinde yer almanın temel koşulu “beka” kavramının etrafında buluşmaktır. Türkiye’nin tarihi ve siyaseti hep “beka” sorunu etrafında ele alınır. Malazgirt öncesine kadar uzatılan, yurt edinerek o yurtta tutunma mücadelesinin metafiziğidir bu.
Bu düşüncenin edebi bir anlatımla inşasının büyük ustası, Mustafa Necati Sepetçioğlu’dur. Edebi anlatım dediğime bakmayın, beka ideolojisi etrafında toplananlar için roman değil gerçek gibidir Sepetçioğlu’nun romanları. Sepetçioğlu’nun özellikle bu seride yer alan ikinci romanı Anahtar’da yer alan Ersagun Bey, 11 asırdan eski bir zamana yerleştirilmiş bir Meral Akşener portresidir adeta.
Romanda Sultan Alparslan iki çocukluk arkadaşı Afşin ve Ersagun’dan birine “haini oynama” görevi verir. Biri sultanlık davasındaki Gümüş-Tekin’i öldürüp ordu beyi olacak, öteki bunun üzerine ona baş kaldırarak Bizans'a sığınacak, Bizans’ın güvenilir adamı haline gelip Bizans ordusunu içinden göçertecektir.
Ne var ki bu yiğitliği kimse bilip anlamayacak; hayattayken de öldükten sonra da onu "hayın" bilip lanetleyecektir. Alpaslan "Hanginiz bu yiğit hayınlığa talip?" diye sorar. İkisi de talip olmaz, çöp çekerler, Ersagun Bey kaybeder.
Bu hikayenin 21. yüzyıldaki versiyonunda yer alan "yiğit hayın" figür, Meral Akşener’dir. Belki de "Ersagun Hanım" demek lazım gelir. Modern ya da postmodern koşullarda hikaye biraz daha karmaşık hale gelmiştir, o kadar.
Ersagun Bey bir roman kahramanıdır, Meral Akşener ise modern zamanlarda yol almış/yol verilmiş bir siyasetçi. Ersagun Bey bir yurt edinme kahramanıyken, Meral Akşener’in hayatı edinilen yurtta tutunma/kaybetmeme etrafında anlamlandırılan bir "beka" siyasetinin neticesidir. Bu siyasetin köklerinin 110 yıldan biraz fazla olduğunun altını da çizmek gerekir.
“Türk dinli” sayılmayan bir kişinin önünün bir "yiğit hayınlıkla" kesilmesi, belki ileride yeni Sepetçioğlular tarafından yazılacak romanlarda bir başarı hikayesi olarak anlatılacaktır.
***
Başka deyişle, Türk sağının 21. yüzyıldaki Ersagun Bey versiyonudur Meral Akşener. Hatırlarsanız AKP’nin kuruluş çalışmalarına katılmış sonra anlaşamadık deyip AKP’ye ters düşmüştü. Ne zaman ki Türk sağının kan kaybı başladı, Ersagun Bey yurttaşların "bekacı" kamptan uzaklaşıp demokrat yönelimlere yelken açmaması için sağ küskünler partisinin başına geldi. Altılı masayı muhalefetin enerjisini düşürmek için başarıyla kullandı. Ersagun Hanım’ın Bizans oyunlarından belki kurmaylarının bile yoktu. Ancak unutulmaması gereken, her Bizans oyununun başarıya ulaşmadığıdır. Bu Bizans oyunu ters tepebilir. Bunun için yapılması gerekenlerden biri, Meral Akşener’e duyulan öfkenin acısını bu Bizans oyunundan haberi bile olmayan İYİ Parti mensuplarından veya taraftarlarından çıkarmaya çalışmamaktır. Keza, “Ben demiştim altılı masa bir işe yaramaz” haklılığının kibrinden uzak durmaktır.
***
Türkiye’nin asıl sahipleri “beka” kavramı etrafında etrafında toplanmış, Türkiye’yi kendilerinden başkasının yönetmesine tahammül edemeyenler. Ersagun Hanım hikayesi de bu hikayenin bir parçası. Bu kurguda eksik, günümüzün Afşin Beyi’nin kim olduğu. Bu toz duman arasında Afşin Bey’in kim olduğunu tespit etmek zor. Afşin Bey rolünü oynayan birden fazla kişinin olduğunu söylemekle iktifa edelim.
Yazarlar
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİIŞİD tehdidi SDG'yi kıymete bindirir mi? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYastık altında 705 milyar dolar 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci milletin hakemliğinde yürür mü? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDindar nesil hikayemiz ya da sosyolojinin yeni haritaları 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciGelir bozukluğunda görülmeyen iki ayrıntı 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAUmut Hakkı’nı Savunmak, Barışı Savunmaktır... 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURBizi esas ilgilendiren çarpık ilişkiler… 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKİsrail ve Kürtler: Mümkün mü? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünHelsinki Nihai Senedi 50 yaşında… 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2022
13.04.2021
28.01.2021
24.01.2020
30.10.2019
10.10.2019
26.09.2019
23.08.2019
4.02.2019
28.09.2018