Ergun BABAHAN
Ege’deki seçim gezisinin en heyecanlı kısmı Soma’ya yaptığımız ziyaretti. 301 madencinin ölümüyle sonuçlanan facianın ardından ilçe nasıl bir ruh haline girmişti, kurtulan işçiler ne yapıyordu soruları kafamı kurcalıyordu.
Öncelikle Soma, acıları geçmişte bırakmış yoluna devam ediyor.Acı, ölü veren evlerde, madenden bedenleri değilse de yaralı çıkmış işçilerin zihinlerinde ve ekmek parasını nasıl kazanacağını düşünen binlerce işçinin tasalarında yaşamaya devam ediyor.
Erdoğan, herşeyde olduğu gibi, Soma’da da acıyı parayla satın alma yolunu seçti. Ölen madenci ailelerine 154 bin lira tazminat, ikişer daire verileceğini ilan etti. Dileriz bu sözler tutulur.
Zor olan, madenler başta bu ülkenin her gün şehit veren işyerlerini güvenli hale getirmekti. Mısır’daki Esma için gözyaşı dökerken Soma’daki şehit yakınlarını ve işçileri deyim yerindeyse azarlayan, ölümün bu işin fıtratında olduğunu inanılmaz bir soğukkanlılıkla dile getiren Erdoğan, gerçeklikten kopuşun en somut haliydi.
Mevzu bahis ticaret ve kazanç ise, insan hayatı teferruattır diyeözetleyebileceğimiz bir yaklaşım.
Ölen işçilerin ailelerine verilen tazminatta da bu yaklaşımın dışa vurumunu açıkça gördük. Bir madencinin ifadesiyle, ölmeyenlerin üzüldüğü bir tablo ortaya çıktı. Ölenler, geride kalanların geleceğini kurtarmıştı.
Aynı zamanda ilçede müthiş bir kıskançlık ve çekişmeye neden olmuştu. Madencilerden ölen oğullarının mirası için hamile gelinleriyle kavgaya girişen anne-baba hikayeleri de dinledik bu gezide.
Acının daireye, banka hesabına çevrilebildiği bir düzene adil düzen denilen bir döneme girdik anlaşılan.
Türkiye’nin önde gelen sivil toplum kuruluşları ise Soma’ya gönderdikleri giysi veya gıda yardımlarıyla görevlerini yerine getirdiklerini sanıyor. Ancak, madenciler bu yardımın önemli bir bölümüne paketleri dağıtmakla görevli kamu görevlilerinin el koyduğunu iddia ediyor.
Ayrıca uzmanlar, Soma’nın deprem bölgesi olmadığını hatırlatıp asıl yapılması gerekenin geride kalan kadınlara ayakta kalmalarını sağlayacak becerileri kazanmalarında yardımcı olmak olduğunu dile getiriyor.
Aynı suçlamayı AKP Genel Merkezi’nden geldiğini söyledikleri 7 bin koli için de dile getiriyorlar. Madenciler, bu paketlerin gece yarısı gizli gizli, AKP’ye yakın duran mahallelere dağıtıldığını savunuyorlar.
Kırsal kesimde yardım kilit kelime…
Madenden sağsalim kurtulan ama yakın arkadaşları yanında can verdiği içinruh sağlığı bozulan bir madenci, bu gerçeği şöyle dile getirdi: ‘‘80 yaşındaki ninem köyde yaşıyor. Ben torunuyum. Erdoğan’ın ve onun yönetimindeki Türkiye Kömür İşletmeleri’nin yanlışları yüzünden ölüyordum. Ama ninem hala Erdoğan’a ve AKP’ye oy vereceğini söylüyor. Çünkü bayramda erzak yardımı, her sene 500 kilo kömür yardımı ve yaşlılık aylığı alıyor. Benim hatırımı bile takmıyor…’’
Madencilerin kahramanı ise Ciner Grubu’nun o dönem enerji ve madenlerden sorumlu yöneticisi Erhan Aygün. Bu madeni riskli görüp kamuya iade eden Aygün, baretini takıp bizzat madendeki çalışma koşullarını yerinde görmüş bir yönetici. Aygün’ün gördüğünü AKP zihniyeti göremediği, görmek istemediği için 301 işçi hayatını kaybetti aslında.
Bugün AKP yanlısı medya Soma’yı unutturma çabasında. Musul’da rehin diplomatları, bu diplomatları rehin alan İŞİD’e TIR’larla gönderilen silahları unutturma çabasında olduğu gibi…
Acıyı da iktidara ayarlı bir uyum içinde paylaşıyor. IŞİD’in kafa kesmesine tepki duymuyor, İslam adına yaşatılan vahşete kulak tıkıyor, İsrail’le ticarete son gaz devam edip küfre devam ediyor. İktidarın gazetelerinde açıkça Hitler’e övgüler düzülüyor. Sonra bu gazeteler, Ermeni Soykırım olayının yalan olduğunu yazıyor. Belli ki, Ermenistan’la kriz yaşasak Enver ve Talat Paşa’ya övgü düzecekler az yaptıkları için.
Önceki gün The Guardian’da her toplumun yüzde birinin psikopat olduğu yolunda bir makale okudum. Geri kalan kısım, yaşanan insanlık felaketlerine empati yapma yeteneğine sahipmiş. Bu tabloda, Türkiye’deki durumun adını siz koyun bence…
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021