Ergun BABAHAN

Turkcell, Digitürk TMSF ve AKP
3.02.2015
1631

 AKP iktidarının medya ve özgürlükler üzerine yaptığı baskılar, üniversitedeki akıl ve bilim dışı uygulamaları, polise verdiği sınırsız yetki gibi konular, her gün gündem maddesi oluyor. İş dünyasına yönelik uygulamaları ise zaman zaman gündeme gelse bile o denli tartışma konusu olmuyor.


Aslında AKP, Maliye eliyle kullandığı cezalandırıcı politikalar ve TMSF eliyle kullandığı el koyma mekanizmaları sayesinde girişim özgürlüğünü kısıtlıyor, kendisine muhalif gördüğü kesimlerin büyümesini engelliyor, şirketlerini parti malı haline getiriyor.

AKP döneminin en ağır bedel ödemiş iş adamı olarak Mehmet Emin Karamehmet öne çıkıyor. Türkiye’nin Digitürk, Turkcell gibi değerleri milyar dolarla ölçülen firmalarını yaratmış bir isim Mehmet Emin Karamehmet. Irak Kürdistan’ında petrol işine girip önemli kuyular kurup petrol üreten girişimci bir iş adamı.

ŞİRKETLERİ DEVLETE GEÇTİ 

Bu kadar risk alırken bankalarında önemli yanlışlara imza attığı iddiası var. Dönemin uluslararası konjonktürü nedeniyle,

Karamehmet’in iki bankası Pamukbank ve Yapı Kredi’ye TMSF tarafından el konuldu. O dönemde, bu kararda Karamehmet’in rakibi olan iş adamlarının siyasal etkisinin önemli bir rol oynadığı biliniyordu. Ayrıca, sonradan milyar dolarla satılan bankalar da dahil olmak üzere, o dönem Türk bankalarının hepsinin batık olduğu da. Karamehmet o süreçte kendi hatalarıyla içinde bulunduğu sıkıntıları daha da derinleştirdi ama ortada bir gerçek vardı, malvarlığı, yani şirketlerinin değeri yükümlülüklerinin üzerindeydi.

TMSF, Karamehmet’in tüm değerli şirketlerine el koydu. Bugün Digitürk de, Turkcell de, Karamehmet’in medya şirketleri de tam olarak AKP’nin denetimi altında. AKP’li eski bakanlardan, partiye yakın vakıf başkanlarından oluşan bir yönetim kurulu var. Görevden ayrılmak zorunda kalan Süreyya Ciliv’in yerine THY Genel Müdürü Temel Kotil’in getirileceği konuşuluyor.

ESAS DURUŞTAKİ PATRONLAR

El koyduğu kurumları bir süre sonra elden çıkarıp parasını tahsil etmekle görevli TMSF, Digitürk’ün kalıcı patronu olmuş durumda. Bu siyasi gücüyle iktidarı rahatsız eden kanalların yerleriyle oynama yetkisine sahip. İMC gibi Kürt Siyasi Hareketi’ne yakın kanallara ise platformda kesinlikle yer vermiyor.

İşletme ruhsatları iptal edilen, Maliye müfettişleri ile bunaltılan şirketler ise apayrı bir konu. Girişim özgürlüğünü yok ede ede ilerleyen iktidar, kendine esas duruşa geçen sermaye sahiplerinin üzülmesini engellemek için de grev yapmayı imkansız hale getiriyor. Siyaseti kadar, ekonomisi de akıl dışı bir ülke halindeyiz anlayacağınız.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar