Ergun BABAHAN

LALE DEVRİ BİTTİ: BASKI VE YASAKLAR DEVRİ GELDİ
24.11.2015
1888

 Hizmet hareketini bir tarafa koyarsak, Türkiye’de şu anda örgütlü tek muhalif güç var Kürtler. Kobane’den bu yana artan bir dirençle AKP ve politikalarına karşı koyuyor Kürt Siyasi Hareketi. 


Türkiye’nin Batısı ise dağınık. Gezi’de ortaya çıkan direniş ruhu, kabul etmek gerekir ki, yerini bir yenilmişlik duygusuna bırakmış durumda. Ne AKP politikalarına bir tavır, ne de güvenlik güçlerinin Kürt halkına yönelik hukuksuz eylemlerine karşı bir tavır var. 

Ve yine kabul etmek gerekir ki, bugün için devletin dümenini elinde tutan Erdoğan’ın eli her geçen gün güçleniyor. Mülteci krizi üzerinden Avrupa’yı, IŞİD’le mücadele üzerinden de Amerika’yı hizaya getirmiş görünüyor. Bu ittifaklar, ülke içindeki illegal operasyonların hız kesmeksizin devam edeceği anlamına geliyor.

Var olma mücadelesi veren Hizmet ile teslim olmayan, AKP ideolojisini kabul etmeyen Kürtlere karşı baskı politikaları sürecek ne yazık ki. Medyanın, şirketlerin başına gelenler, üniversitelerin, özel okulların başına da gelecek. Güneydoğu illerinden ölüm haberleri gelmeye devam edecek ve Türkiye’nin karanlık çağı başlamış olacak. 

Hayata sadece AVM’ler, duble yollar, yeni köprüler olarak bakıyorsanız sorun yok. Gerçi ekonomik krizin derinleşmesi yolların çökme sürecini hızlandıracak, mevcut AVM’lerin önemli bir kısmının iflasını getirecek, halkın gözünü boyayan atılımlar sona erecek. 

Bugün bile devlet müteahhitlerine para ödeyemez durumda. Kamu bankalarının tüm kaynakları üçüncü hava alanına tahsis edildiği için küçük ve orta ölçekli firmaların kaynak bulma şansı ortadan kalkmış hâlde. 

Saray ile Davutoğlu arasında ekonomi yönetimi konusunda ortaya çıkmış olan görüş ayrılığını sağır sultan bile duydu. Ekonomi yönetimi kimin elinde olursa olsun, ekonomiye şeklini veren Saray üzerinden Berat Albayrak olacaktır. 

Çiller dönemi bir kriz ve panikle karşı karşıya kalabileceğimiz bir ortamda, ülkenin Batısı’nda bir muhalefet havası yok. CHP’liler hâlâ kendi iç dünyalarında yaşıyor ve ellerinde kalmış belediyelerin rantını kimin yiyeceği kavgasında. 

MHP, siyasetle asker arasında bir noktaya sıkışmış kalmış hâlde, kendi iç kavgasını yaşıyor ve bu partinin geleceğe yönelik umut verici bir yönetime kavuşması olası görülmüyor. 

AKP’nin gücü, sandıkta aldığı oydan ziyade muhalefetin dağınıklığından kaynaklanıyor. AKP’ye karşı olanların Kürt düşmanlığı kendini daha fazla hissettiriyor ve bu nefreti gören Kürtlerin bir arada yaşama isteği her geçen gün azalıyor. 

Ekonomisi kötüye giden, baskıcı uygulamaları hızla tırmanan, sonu gelmeyecek bir çatışma ortamında yaşayan, lümpen dili ve politikalarıyla muhafazakar gençliği bilinmeze sürükleyen bir ülke olduk özetle. 

Karamsar bir yazı oldu ama gerçek ortadayken pembe tablolar çizmenin anlamı da yok. Bizi neyin beklediğini bilirsek daha hazırlıklı oluruz.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar