Ergun BABAHAN
Savcı Bharara'nın Reza Zarrab'ın kefalet başvurusunun reddi için mahkemeye sunduğu deliller, Erdoğan ve AKP'lilerin ‘‘montaj'' olduğunu iddia ettiği, yine AKP'liler, Erdoğan ve medyadaki tetikçi ve yandaş kalemlerinin ‘‘darbe'' olduğunu ileri sürdüğü 17 Aralık dosyalarıyla bire bir aynı. Burada savcı, polis ve hakimlerin tutuklanmalarına, sanıkların salıverilmelerine neden olan deliller, orada koca bir devletin nasıl bir kara para aklama operasyonunun göbeğinde olduğunu ispatlamak için kullanılıyor.
Şu tespit çarpıcı ve Türkiye'yi uluslararası alanda muz cumhuriyeti seviyesine düşürücü bir nitelik taşıyor: Amerikalı savcının elindeki belgelere göre, Zarrab, Türkiye'de bir rüşvet ağı kurmuş ve bu rüşvet ağı sayesinde cezaevinden kurtulmuştur. Türkiye yargı sistemini uluslararası hukuk camiasında çok sıkıntıya sokacak bu tespitler üzerinden yürüyecek dava sürecinin ülkemiz açısından tahminlerin ötesinde sonuçlara yol açması muhtemel.
Amerika-Türkiye ilişkilerinin önümüzdeki dönemde alacağı şekle bağlı olarak bu dava Türkiye'nin en tepe isimleri ve yakınlarının New York mahkemesinde yargılanıyor olması gibi fiili bir durum ortaya çıkaracak. Kefalet talebi reddedilmiş bir Zarrab'ın AKP'nin en tepe isimleriyle kurduğu akçeli ilişkileri anlatarak cezadan kurtulmayı veya alacağı cezayı düşürmeye çalışması muhtemel görünüyor.
Savcı Bharara'nın mahkemeye verdiği dilekçede Zarrab'ın döneminin Başbakan'ı Erdoğan ile yakın ilişki içinde olduğunu vurgulaması, Emine Erdoğan'ın başkanlığında kurulan bir vakfa para yardımında bulunduğuna dikkat çekmesi, çantadan çıkacak turpun büyüklüğünün göstergesi gibi. Amerikalı savcının davayı Zarrab'ın yargılanmasından Türkiye'nin siyasi ve yargı sisteminin yargılamasına dönüştürmesi ve NATO üyesi bu ülkenin nasıl karanlık ilişkilerin merkezi olduğunu dünya kamuoyu önünde sergilemesi daha muhtemel görünüyor artık.
17-25 Aralık yolsuzluk dosyaları darbe değildi, kamu gücünü kullanarak karanlık ilişkilere girmiş ve bu sayede nemalanmış siyasetçilere yapılmış yasal bir soruşturmaydı. Sanıkların hiçbirinin iddiaları çürütmeye çalışmaması ve doğrudan darbe söylemi üzerine yoğunlaşmasının nedeni buydu. Çünkü deliller kuvvetli ve sağlamdı. AKP Grubu, bu gerçeği bile bile, yukarıdan gelen talimat doğrultusunda bu siyasileri Meclis'te akladı. Yargı sistemi de Bharara'nın iddiasına göre, Zarrab'ın kurmuş olduğu ağ sayesinde hepsini akladı.
Tam kurtulduk, bu olay bir süre sonra unutulur derlerken, İran'da gerçekleşen yönetim değişikliği, Erdoğan'ın Amerika ve Batı ittifakı için giderek sıkıntı kaynağı haline gelen despotik ve İslamcı yaklaşımları tabloyu terse tamamen çevirdi. Zencani'nin mahkumiyeti bir işaret fişeğiydi. Ülke içi Güçleri'ne güvenenler bu gelişmeyi çok umursamadı ama Sarraf belli ki doğru okudu. Bugün belki New York'ta bir hücrede ama hayatta. Elindeki bilgiler sayesinde de özgürlüğünü kısa zamanda elde edebilir.
Aslında iddia makamına göre, bu genç adam milyarlarca dolara hükmediyor. Zencani'ye ait olduğu söylenen ama aslında İran devletinden çalındığı anlaşılan paralar da onun uhdesinde. Yaşı daha çok genç. Bu paraları yemek, lüks hayatını sürdürmek isteyecektir ve anlatacaktır. Kime, ne verdiğini detaylarıyla dile getirecektir.
Yeni Türkiye diye yola çıkanların koca ülkeyi getirdiği nokta budur. Demokrasisiyle, ahlakıyla, yargı ve polis sistemiyle, siyasetçisiyle dünya önünde rezil etmek. Durmak yok yola devam. Nasılsa bu şarkı burada bitmez.
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021