Eser KARAKAŞ
Zor bir yazı ama elimden geleni yapacağım.
Son günlerde Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizden gelen şehit haberlerinde önemli bir artış var ama kimse ne oluyor, bu şehit sayısının artışının nedeni nedir diye sormuyor.
Konjonktürel nedenini ben de bilmiyorum ama bildiğim konu 1984’den günümüze (bu son süreç sadece) bu korkunç sürecin sürdüğü ve maalesef şehit vermeye devam ettiğimiz.
Artan şehit sayısında devlet dediğimiz kurumun ve ilgili organlarının, TSK, Emniyet Genel Müdürlüğü, vs. bir sorumluluk payı var mı, bu soru kanımca her vatandaşın kamuoyu önünde sorması gereken bir soru.
Lütfen kimse de bana “Neden bu soruyu PKK’ya sormuyorsun?” diye saçma bir soru sormasın çünkü PKK benim tamamen dışımda bir örgüt, finansmanı benim vergilerimle de yapılmıyor, hem yasa dışı hem de ben PKK mensubu değilim; kamusal eleştirilerin ağırlıklı olarak vergilerinizle finanse ettiğiniz kurumlara yönelik olması gerektiğini anladığımız zaman demokraside büyük mesafe alacağımızı düşünüyorum, vergilerimizle finanse etmediğimiz kişi ve kurumların yasadışı faaliyetleri ise benim değil kolluğun ve yargının işidir.
Ancak, öbür tarafta da devlet var, ben de bu devletin vatandaşıyım, başka bir ifade ile de, tüm vatandaşlar kümesi diye hukuken tanımladığım milletin bir mensubuyum.
Böyle bir ön kabul çerçevesinde devleti ve yetkili organlarını artan şehit sayısı üzerinden eleştirmeyi hala ve hala bir vatandaşlık görev kabul ediyorum.
Askerî strateji uzmanı değilim, ekranlarda bu unvanı kullanarak konuşma yapanlara da şaşırıyorum, bu unvanlar nasıl iktisab ediliyor bilemiyorum ama acaba daha doğru stratejilerle temel güvenlik çerçevesine zarar vermeden daha az asker kaybetmemiz, hatta hiç kaybetmememiz mümkün değil midir, bu soruyu da kendime sormadan edemiyorum, sormayanları da anlamıyorum.
1984’den günümüze 35 sene geçti, hâlâ Hakkâri’de sınır karakollarımıza havan topu ile saldırı yapılabilmesini ve bu saldırılar karşısında da şehit vermemizi anlamaktan acizim.
Bir art niyet aramıyorum, aramak gerçekten istemiyorum ama aklıma gelen iki ihtimal var; birincisi, temel stratejinin şehit vermeden güvenliğin azami düzeyde sağlanması olmadığı, bunun temel öncelik olmadığı, anlayamadığım nedenlerden gerekli önlemlerin yeterince alınmadığı; ikincisi ise genel bir askerî beceri eksikliği.
İşin en ilginç noktası da söz konusu meselelerin, şehit sayısında belirgin bir artış yaşanmasının toplumda hakkettiği eleştiri düzeyini alamaması.
Son senelerde Türkiye’de askeri vesayetin sonlandığı konusunda saçma sapan laflar duyuyorum; vesayet ilişkisinin temelinin vasinin eleştirilememesi olduğunu ise sanki unutuyoruz ve bizde yaşanan da tam da bu.
Sadece eleştiri dışı kalmak değil söz konusu olan, eleştirenlerin de başına olmadık işler gelebiliyor, en azından olmadık hakaretler gündeme gelebiliyor.
Şehit aileleri genel ortalama profili de bu sürecin analizinde önemli; Türkiye sosyolojisi son yirmi senede çok değişti ama şehit ailelerinin sosyolojisi hiç değişmiyor, yaklaşık tümünün analarının başları bağlı, cenazeler büyük kentlerin merkez bölgelerindeki camilerden pek kalkmıyor, muhtemelen bu nedenden de bu artan şehitler konusu medyada hakkettiği eleştirileri almıyor.
Sosyal medyada bile bu konuya pek girilmiyor, bu da işin başka bir ilginç yanı.
Toprağa verdiğimiz her şehidin arkasından artık bıkkınlık veren aynı sözleri işitiyoruz ama kimse, en yetkililer bile, neyi, nasıl yapıp daha az şehit verebileceğimiz konusuna girmiyor.
Çok sarih ifade ediyorum, bu şehit sayısı bir kader değil, bir dizi önlem, çaba, etkinlik eksikliğinin bir sonucu.
1984’den günümüze şehitlerin ve gazilerin kapsamlı bir sosyo-ekonomik dağılımı araştırması yapılsa toplumun vicdanlı kesimini çok rahatsız edebilecek bir manzara ile karşı karşıya kalacağız ama üniversitelerin içinde bulunduğu acıklı durum böyle bir araştırmaya, böyle bir yükseklisans ya da doktora tezine, böyle bir tezi yönetecek hocayı çıkarmaya hiç de uygun değil.
Hakkâri’de, Şırnak’ta, Mardin’de askerlik yapan kaç milletvekili, kaç bakan, kaç müsteşar, kaç general oğlu var son otuz beş senedir?
Kaç AKP il başkanının oğlu acaba Güneydoğu illerimizde askerlik yaptı?
Acaba böyle bir araştırma yapılabilir mi ülkemizde?
Türkiye hızla ve en kısa vadede “Neden bu kadar çok şehit veriyoruz?” diyenlere “Ha, sen terörü mü destekliyorsun?” deme ucuzluğundan da sıyrılmak zorundadır.
En yüce değer insan yaşamıdır, hiçbir değer bu yaşam hakkı değerinin üzerinde değildir.
Ülkenin toprak bütünlüğünün korunması ilkesi saklı kalmak üzere şehit vermemizi engelleyecek her arayışın yanında olmak mecburiyeti vardır; bu amaca yönelik olarak yeni bir barış sürecinin düşünülmesi, formüle edilmesi ve hayata geçirebilmek için anayasal, yasal düzenlemeler yapmak, bunları talep etmek bir yurttaşlık görevidir.
Ancak, bu süreci AKP ve Erdoğan’ın yönetmesi artık mümkün değildir, inandırıcılıklarını tümüyle yitirmişlerdir.
Türkiye’nin önünde çok acil meseleler vardır, bunların en başlarında da adeta çocuk yaşlarda toprağa verdiğimiz şehitlerin yaşamlarını kurtarmak için gerekli düzenlemeleri çekinmeden hayata geçirmek gelmelidir.
Toprak bütünlüğü ve Anayasa'nın ikinci maddesinde belirtilen Cumhuriyetin dört temel niteliği (demokrasi, hukuk devleti, laiklik, sosyal devlet) dışında, ülke içindeki idari tercihler de dahil, kanımca her konu tartışmaya açıktır, bunu da düstur edinmemiz gerekir.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2025
1.08.2025
23.07.2025
19.07.2025
7.07.2025
4.07.2025
1.07.2025
15.06.2025
3.06.2025
30.05.2025