Hadi ULUENGİN
BÜTÜN ülkelerin işçileri, birleşiniz!
Malûm, Marx ve Engels imzalı “Komünist Manifesto” bu çok ünlü sloganla biter.
Lâkin birleşemediler!
En başta şu sıra 100. yıldönümünü idrak ettiğimiz 1. Savaş olmak üzere, kapitalist devletler karşı karşıya geldiğinde onların işçi sınıfı da her defasında kendi bayrağını tercih etti.
Hiçbiri hasım tarafın proleterleriyle kucaklaşmak gibi bir irade beyanında bulunmadı.
Yahut bunu yapanlar devede kulak kaldılar ve marjinal çerçeveyi aşamadılar.
***
DAHA sonra, klasik emperyalizm çağının bitişine paralel olarak Lin Biao sözkonusu şiara bir de “ezilen ulus ve halklar” ifadesini ekledi.
Ama yine değişen bir şey olmadı. Onlar da kendi milli dürtüleriyle hareket ettiler.
Yani “Manifesto”nun yayımlandığı 1848 tarihinden bugün dek slogan hiçbir zaman ve hiçbir yerde hayata geçmedi ki, içi boş bir temenni olarak kaldı.
***
ASLINA bakarsanız bunun böyle olacağını daha baştan sezinlemiş bir “sol” da vardı!
Kökeni Merkezî Avrupa’ya uzandığı için hem “Ostro-Marksizm” adı verilen akımın, hem de Avusturya Sosyal Demokrat Partisi’nin ideologlarından olan Otto Bauer ve Karl Renneryukarıdaki şiarın hayalciliğine uzak durdular.
19. - 20. asır virajından itibaren, çalışan sınıfların milli güdü itibariyle diğerlerinden farklı olmadığını ve son tahlilde kendi aidiyetlerinden yana tercih yapacaklarını öngördüler.
Ortodoks Marksistlerin aforozuna rağmen de proleter enternasyonalizmiyle ulusal dürtüler arasındaki bu bariz çelişkiyi dobra dobra saptadıktan sonra ikisini nispeten birbirlerine yaklaştırabilecek diğer formüller üzerinde çalıştılar.
Ve tabii Bauer ve Renner’in gerçekçiliği onların çokuluslu bir Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun mensubu olmasından kaynaklandı.
Durumu kitabi şiarlar ekseninde değil de sözkonusu sosyal coğrafyanın somut verileri temelinde keşfettikleri için buna uyabilecek siyaset arayışları geliştirmek ihtiyacını hissetiler.
***
GARİP gelecek ama Lenin de bir ölçüde onlardan etkilendi. Yani teoride reddetmese bile aslında “Manifesto”nun klasik sloganıyla kendi görüşleri arasına kısmi mesafe koydu.
Burada hakkını teslim etmek zorundayız... Kafasının arkasındaki gerçek plan ve tavşana kaç ve tazıya tut taktiği ne olursa olsun, ezen millet- ezilen millet ayırımını bilhassa vurgulaması; artı, Rosa Luxemburg ve Jozef Stalin’le de çatışmak pahasına ulusların kendi kaderlerini tayin hakkını en azından görünürde sahiplenmesi, Vladimir İliç’in onurudur!
Nitekim iktidarı ele geçirdikten sonra da Ukrayna, Kafkas ve Finlandiya meselelerinde hem oStalin’den, hem diğer bazı Bolşeviklerden çok daha “liberal” (!) bir tutum aldı.
Ölüm döşeğinde bile son âna kadar bu doğrultuda talimatlar dikte ettirtti.
O hâlde başka bir ifadeyle söyleyeyim:
***
TABİİ yaşasaydı Ulyanof’un da aynı yöne meyletmeyeceğine dair garanti veremeyiz.
Ama yine de gerek SSCB’nin daha sonra Büyük Rus şovenizmiyle özdeşleşmesini; gerekse diğer ezen millet ülke komünistlerinin “proleter enternasyonalizmi” (!) adı altında ve pederşahi ve ağabeyci bir tutumla ezilen milletlere karşı sözümona “birleştirici” (!) bir asimilasyon politikası dayatmalarını Lenin’den ziyade Stalin’e atfetmemiz gerekiyor.
Ve tek tük istisnalar hariç Türk solunun Kürt meselesinde yine şoven, yine pederşahi, yine ağabeyci davranması; artı, gayrı meşru bir zinayla kendi rahminden ulusalcılığı fırlatması aynı ezen millet kibrinden kaynaklanıyor ki, bu en daniska Stalinizm’i cuma günü işleyeceğim.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015