Hasan Bülent KAHRAMAN
Seçime gidiyoruz. Bazı arkadaşlarımız seçimin olmayacağına çok inanmışlardı.
Oysa seçime gidileceği daha ilk günden ve çok muhtemeldir ki, daha seçimden önce düşünülmüş, planlanmıştı. Adım adım o noktaya erişildi. Bu durumda iki sorunun üstünde duralım. Birincisi, iyi mi oldu sorusudur. Diğeri, bu gelişme engellenebilir miydi?
***
Hemen belirteyim.
Koalisyon kurulamayacağı ortaya çıktığına göre, belirsizlikle yaşamaktansa bir an önce seçime gitmek hem doğrudur hem de iyi. Kaldı ki, Türkiye'nin bu 'seçim sendromu'nu aşması gerek.
Seçim Türkiye'de bir facia gibi algılanıyor. Seçime dönük korkular, tedirginlikler, ürpertiler yaşanıyor.
Her zaman. Daima. Seçime gidilmediği için Türkiye'de iki kere askeri darbe yaşandı.
Seçime gidilmediği için Türkiye verimsiz, yetersiz, yeteneksiz idarelere mahkûm oldu.
Seçim doğrudur. Zordur, maliyetlidir, külfetlidir.
Ama demokrasi varsa seçim çözüm ve çaredir. Bu defa da karanlıkta kalmaktansa, belirsizliğe baş eğmektense seçim daha doğru olmuştur.
***
Peki, seçimden çekinenler ve seçimin yanlış olduğunu savunanlar bunu engelleyebilir miydi, yani CHP, HDP, MHP farklı bir seçenek oluşturup farklı bir pozisyon hazırlayabilir ve Akparti'nin planını değiştirebilir miydi?
Bu soruyu evet- hayır dışında değerlendirmek gerekir. O değerlendirmenin de Türk siyasetinin yapısı bakımından hayati olduğu kanısındayım.
Başka bir planın ortaya çıkmayacağı, MHP'nin tutumuyla belli olmuştu. MHP hiçbir kabinede yer alamayacağını ilan etmişti.
Bu bir matematik doğurmuştu. Diğer iki partinin de sayısı başka bir hükümet kurmaya yetmiyordu. Demektir ki, geriye bir tek seçenek kalıyordu: HDP'nin Akparti ile koalisyonu. O da gerçekleşmeyince şimdiki sonuç gelişti. Bu gerçek ortadayken 'acaba' sorusunu bir daha sormak bence daha anlamlı. Nedeni şu: siyaset icabında matematiği dönüştürmek sanatıdır. Onu ancak yeni bir denklem kurarak dönüştürebiliriz.
Demek ki, ortada bir denklem sorunu var.
Doğal. Çünkü siyaset mevcut partilerin sandığı gibi denklik ve eşitlik üstüne oturmaz. Eşitsizlik üstüne oturur. O eşitsizliği hazırlayan sosyal ve psikolojik konulardır. Erdoğan'ın başarısı buradan kaynaklanıyor: herkes eşitlik ve denklem hazırlarken o eşitsizlik ve denksizlik üstüne oynadı.
İstediğini elde etti.
***
Seçim sonrasında siyaset yeni bir denklem üretme kapasitesine kesinlikle sahip olabilirdi. Onu elde etmenin, kurmanın yolu siyasetin siyaset üretmesiyle kabildi. Fakat hayır, bu yapılmadı. Yapılmıyor. Geçenlerde MHP hakkında yazdığım bir yazıda belirttiğim gibi Türk sağı apolitik, popülist pozisyonları tercih ediyor. Üçüncü ve küçük, iktidar öngörüsü olmayan partiler hiçbir şeyin partisi olmayı yeterli buluyor. Böyle olunca tek şartlı pozisyonlarla yetiniyor, tek değişkenli denklemle ilerliyor.
Söz konusu özellik CHP için de geçerli.
Çok yazdık, söyledik. CHP ancak bir tepki siyaseti üretiyor. İktidar partisinin eleştirisini yeterli sayıyor. Bu taktik ve pozisyonel siyasettir. Nedeni partinin sosyolojik dinamiklerden yoksunluğudur. Onlara sahip olsa toplumsal dinamikler zaten başka bir tablo üretirdi.
Gelelim HDP'ye. Bütün 'gücüne' rağmen aynı şeyi söylemek gerek. HDP bir Kürt partisi.
Bu onu siyasal yelpazede bir noktaya yerleştiriyor.
Gerisi tepki oyları. O koşullarda HDP hangi siyaseti üretecek? Nitekim onun bir Türkiye partisi olup olmadığını sormak tam da budur: genel, stratejik siyaset üretme kabiliyetine, kapasitesine sahip olacak mı, olmayacak mı?
Bu nedenler gösteriyor: Türkiye'de partiler gerçek manada politik olup siyaset yapsaydı çok farklı seçenekler doğardı, seçim olmayabilirdi...
Eleştiri siyaset değildir...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024
8.10.2024