Hasan Bülent KAHRAMAN
Pazartesi günü, koyu İslamcıların da koyu Kemalistlerin de Lozan'dan ideolojileri bağlamında rahatsız olduklarını belirttim. Yani, Lozan gerçeklerle ve pratikle ele alınmaktan çok ideolojik yaklaşımlarla değerlendirilir.
Bu durum tarih yazımı (historiography) gerçeğiyle taban tabana zıt değildir. Tarih ideolojik bir anlayışla yazılır.
Tarih yazımı ideolojik bir dokuya sahiptir.
Bizde biraz daha öyledir. Çünkü, modern siyasal düşünce bizde hâlâ pragmatik değilromantik bir zihniyete sahiptir. Popülizmimiz de oradan kaynaklanır.
Şimdi gelelim Lozan tartışmalarının yapısal analizine ve bu konuda öne sürülen temel iddialara.
Bir, daha önce özellikle Yunanistan ve İtalya arasında gidip gelmiş ve elimizden 1912-13'te çıkmış Adalar meselesi Lozan'da tartışılmamıştır. ('Bu adalar Lozan'da verilmiştir' ifadesi yanlıştır ve yaygın bir hatadır. Verilenler vardır (Meis) ama ana mesele 'alınmayanlar'dır.) İki, Lozan, Boğazlar sorununu çözmemiştir.
Çözüm Montreux'ye kalmıştır.
Kemalistler bunu Lozan'ın nihai bir anlaşma olmadığını göstermek için sık sık vurgular.
Üç, Hatay sorunu gene 1937'de halledilmiştir.
Kemalistlerin Lozan eleştirisi için getirdikleri bir başka kanıt budur.
Dört, Musul meselesi Lozan'da bırakılmış, daha sonra çözülmüştür. Tüm kanatlar bu durumdan rahatsızdır. Kemalistler, Atatürk'ün de rahatsız olduğunu, Musul'da biraz hak iddia edince İngilizlerin Şeyh Sait isyanını çıkardığını belirtir.
Beş, İslamcılar bakımından en önemli konu Lozan-Hilafet ilişkisidir. Bu görüşte olanlar Lozan'ın İngiltere tarafından kabul edilmesi (ve sonuçlanması) için Hilafetin kaldırıldığınıbelirtirler ki, üstünde durulması gereken, geniş ölçüde doğru bir tezdir.
Elbette Kemalistleri hilafeti kaldırmaya iten başka amiller de vardır ama bu iddianın güçlü dayanaklarının olduğu muhakkaktır.
Şimdi bunları toparlayayım.
İslamcıların eleştirisi hakkında daha fazla ne söyleyebiliriz? Musul meselesi, Adalarmeselesi (Limni'nin alınmaması/unutulması ve daha neler neler), hilafet başlı başına bir yekûndur.
Beni asıl ilgilendiren Kemalistlere gelince, onlar burada ikiye ayrılır.
Kemalizmi ve Mustafa Kemal'i antiemperyalist bir güç odağı olarak gören bir çevre vardır. O kesim 'Gazi'nin güce bağlı olarak yayılmacı olmasa da iddiacı ve müdahaleci bir siyaset izleyeceğini düşünür.
Ulusalcı kanat bu görüşü savunur.
Attila İlhan'dan Doğu Perinçek'e kadar bir dizi insan günü geldiğinde Yunan adalarınınalınacağını, Musul üstünde hak iddia edileceğini belirtir, ama açık ama kapalı.
Bu çevre İnönü'yü suçlar. Onun içine kapalı, sınırlarının ötesini düşünmeyen bir siyasetçi olduğunu savunur. Yabancılara üs vermekten tutun da Arap dünyasında daha hâkimiyetçi bir politika izlememesine kadar her şeyi şiddetle eleştirir. Yani, Kemalistlere göre Kemalizm, Atatürk ve İnönü türleri olarak ikiye ayrılır. Lozan da bu iki tür tarafından farklı farklı ele alınır.
Bütün bunlardan sonra, işte, diyorum ki, Lozan, sadece belgeler ve zabıtlar üstünden izlenecek bir tartışma değildir. Bir tarih tartışması değildir. Bir ideoloji ve zihniyettartışmasıdır. Kemalistleri bile bölmüş bir konudur.
E o zaman biz de biraz daha tartışalım.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024