Hilâl KAPLAN
Başlığı, Hayrettin Karaman Hoca'nın 'Üniter devlet, İslâm'ın şartı mıdır?' yazıma cevaben kâleme aldığı makalesinden ödünç aldım. Zira bu noktada aramızda herhangi bir görüş ayrılığı mevcut değil. Ümmetin birliğini tesis etme doğrultusunda tamamen hemfikiriz. Ancak bu amacın, hangi araçlar çerçevesinde hayata geçirilebileceği noktasında görüş ayrılığımız mevcut.
Muhterem Karaman, birliği sağlamanın yolunun merkeziyetçi bir siyasal yapıdan ve federasyon gibi düşüncelerin açıklanmasının dahi yasaklanmasından geçtiğini savunuyor. Bendenizse illa federasyonu ima etmeyen ama ademi merkeziyetçi olan bir siyasal yapıya ek olarak düşünceleri yasaklamanın onları sadece daha güçlendirdiğinden, tarihimizin buna ilişkin derslerle dolu olduğundan hareketle her tür ayrılıkçı fikriyatın da serbestçe dile getirilmesini savunuyorum. Ayrılıkçılığa karşı olmakla beraber, bu karşı duruşun haklılığının ortaya çıkmasının imkânının bastırmaktan değil, bilakis özgüvenle tartışmaktan geçtiğine inanıyorum. (Karaman Hoca'nın girmemizin caiz olduğunu söylediği Avrupa Birliği'ne üye olduğumuz takdirde, bu tartışmaların hiçbir anlamı kalmayacağını da hatırlatayım. Zira hem ayrılıkçılık düşünce özgürlüğünden sayılacak hem de AB Yerel Yönetimler Özerklik Şartı kabul edilmiş olacak.)
Ayrıca muhterem Karaman, sıklıkla Sultan Abdulhamit dönemine vurgu yapıyor. Lâkin o dönemki özgürlük savunusunun ayrılıkçılığa evrilmesinin sebebinin tam da 'istibdat rejimi' pratikleri olduğunu göz ardı ediyor. Yönetimin giderek merkezîleştiği ve jurnallenme korkusuyla, fikirlerin serbestçe dolaşımda olmadığı ama gizliden gizliye yayılarak alan bulduğu bir ortamın ayrılıkçı akımlara daha da güç katmış olduğu ihtimali üzerinde durmuyor. İkinci Meşrutiyet öncesinde yapılan reformların, 'çok az ve çok geç' bir çerçevede gerçekleştirildiğini ve belki de günümüzdeki sorunun biraz da bu olduğunu göz önünde bulundurmuyor.
Ayrıca Hoca'nın bölünme tehlikesini bertaraf etmeye ilişkin verdiği bir örnek de meselenin bam telini oluşturuyor. Hz. Ebubekir'in halifeliği döneminde Ensar'dan olanlar kendilerinin de ayrı bir başkanlığı olması gerektiğini savunurlarken Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer, buna şiddetle karşı çıkıp (ama bu düşünceyi dile getirenlere tazir cezası vermeden) Ensar'dan bir başkan yardımcısı (vezir) olmasını uygun görüyorlar. Yani bizzat Hz Peygamber (sav) tarafından kardeş kılınmış iki halkın (Ensar ve Muhacir) ortak bir siyasal yapı oluşturarak yönetimde söz sahibi olmalarını öngörüyorlar. Bu örneği günümüz bağlamında, anakronizme düşmeden nasıl okumak gerekir? Kaldı ki İslâm coğrafyası genişlerken siyasal yapı olabildiğine merkeziyetçi mi tutulmuştur, yoksa son kertede Halife'ye bağlı olsa da ademi merkeziyetçi bir yönetim biçimi mi tercih edilmiştir? Bu soruların cevabı bulunursa, ümmetin birliğinin nasıl sağlanabileceği hususunda da yol almamız kolaylaşır kanaatindeyim.
Karaman Hoca, yazısında her Müslüman'ın katılması gereken bir yol haritasını da bizimle paylaşıyor:
'Biz ümmette dindarlığı, din kardeşliği şuurunu, imanını ve hayatını güçlendirmeye çalışalım; bunu yaptığımızda, bu konuda başarılı olduğumuzda 'ümmeti birliğe götüren adımlar' arkadan gelir ve ona kimse mani olamaz.'
Ben de, tam bu noktada, geçen yazımda sorduğum sorulara cevap aramaya devam ediyorum. Çünkü 'din kardeşliği şuuru'nu pekiştirecek olan adımların aşağıdaki hususlarda neden ısrarla atılmadığını merak ediyorum:
'Peki, birleşmeyi, bütünleşmeyi, hak ve adaleti sağlamak için işbirliğini güçlendirecek işlere Kürt olmayan Müslüman alimler ne kadar katkı sunmaktadırlar? Örneğin 34 gencecik insanın bombalar altında, etleri eriyerek can verdiği bir hadise karşısında kaç Müslüman alim kâlemini oynatma gereği duymuş, yetkilileri göreve çağırmıştır? Yaratılmış her dil gibi Allah'ın ayetlerinden olan Kürtçeye 'bilinmeyen dil' muamelesi yapılmasına ilişkin kaç alimimiz bize yol gösterici, içimize su serpen söylemler kurmuşlardır? (...) Dine oldukça mesafeli, yer yer düşman bir hareket bu halkın (Kürtlerin) içerisinde karşılık bulduysa bunda biraz da Müslüman alimlerimizin aynaya bakıp kendilerine sormaları gereken bir yön yok mudur? Bu özeleştiri yapılmadan, 'bölücüleri cezalandırmak gerekir' fetvasının kaçınılmaz olarak Kemalist düzenin yok edici tavrını hatırlatacağı akıl edilememekte midir?'
Alimlerimiz, kardeşliği pekiştirecek öncü işlere imza atmadığı, yani toplumsal olana bizzat elleriyle dokunup katkı sunmadıkları müddetçe; siyasal alana dair verdikleri her yasaklayıcı hüküm sadece onların ikna kabiliyetini değil; diğer Müslümanların ayrılıkçı akımlara karşı elini de zayıflatmaktadır.
Mesele bilmek kadar, ilmiyle amel etmektir. Umarım yakın zamanda bu gerçeğin farkına varılır.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları









































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019