Hüseyin GÜLERCE
28 Şubat davası, önce millet vicdanında, sonra da yargıda görüldü. Yargıdaki davada ilk karar dört gün önce açıklandı. "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren düşürmeye ve devirmeye iştirak" suçundan 21 sanık hakkında verilen ağırlaştırılmış müebbet cezası, müebbete çevrilerek sanıklar sağlık ve yaş durumu nedeniyle tutuklanmadı.
Şüphesiz yargının bu kararı, adalet duygusu adına toplumu şaşırttı, rencide etti. Zira darbeciler, hiç pişmanlık duymadılar. Yaptıklarını hala savunuyorlar.
Dönemin Genelkurmay Başkanı ve davanın 1 numaralı sanığı İsmail Hakkı Karadayı karar sonrasında şu açıklamayı yaptı:
“Olayhukuk dışıdır. Mahkeme kendi itibarını düşürmüştür. Doğrudan siyasi bir dava olduğu meydandadır.”
Yargı, böyle düşünen darbecilerin rahat duracaklarına, gerçekten emin mi oldu?
İlk tesellimiz yargının, TSK içindeki dönemin suça bulaşmış generallerini darbeci ilan etmesi ve darbecileri cezalandırmış olmasıdır. İkinci tesellimiz, yargı süreci henüz tamamlanmadı, karşı karşıya olduğumuz garabetin giderilme imkânı var.
28 Şubat süreci, dönemin Refah Partisi ile Doğru Yol Partisi’nin kurduğu hükümetin; asker, medya, yüksek yargı, “Beşli Çete” (DİSK, TİSK, KESK, TÜRK-İŞ ve TÜSİAD), üniversitelerin işbirliği ve CHP’nin desteği ile devrilmesidir. (Toplumun beklentisi darbenin ayaklarının da yargılanmasıdır.)
Şöyle de söyleyebiliriz; eğer bu saydığımız aktörler, gözlerini iktidar bürümüş cuntacılara karşı çıksaydı, seslerini yükseltseydi, “iktidarın hatası, yanlışı olsa bile seçimle gelen, seçimle gider” deselerdi, 28 Şubat darbesi olmazdı/olamazdı…
Tam tersine, halkı manipüle edenler, yalanlarla örülmüş algı operasyonunu yapanlar bunlardı. Laiklik adına azgın bir güruh, dinimizi, inanç sembollerimizi aşağılayarak, horlayarak, küstahça ve alçakça saldırı halindeydi.
28 Şubat’ın medyasındaki manşetlerde, bir takım köşe yazarlarının sütunlarında bu ahlaksızlığı, alçaklığı, başörtüsü, imam hatip düşmanlığını, mütedeyyin insanlara yönelik hakaretlerin yüzlerce örneğini görebilirsiniz. Yalan haberler, Fadime Şahin-Müslüm Gündüz, Ali Kalkancı iğrenç kumpasları (şimdi CHP milletvekili Tuncay Özkan’ın yakın zamandaki açıklamasından öğreniyoruz ki- bu tezgâhları da F. Gülen daha o zamanlar, bugün FETÖ’cü oldukları için cezalandırılan emniyet mensupları ile kurmuş) ile toplum bir bütün olarak kandırıldı.
Laiklik adına cinnet nöbeti geçiren kibirli, azgın bir güruh vardı milletin karşısında...
28 Şubat, ABD Dışişleri Bakanlığı'nda alınan “Erbakan devrilmeli” kararı ile düğmesine basılan bir darbedir. Tasarlanmış, kurgulanmış, aktörlerine rolleri dağıtılmış bir ihanet hareketidir.
Atlantik Cephesinin rahatsızlığı, aslında Erbakan, Refah Partisi değildi. Türkiye’deki İslamî uyanış onları tedirgin etti.
ABD’nin, sahaya sürdüğü “laik aktörler”e dediği şuydu: “Türkiye, Batı’nın istemediği bir değişime gidiyor. 1994’te İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlıklarını Refah Partisi’nin kazanması sizi uyandırmalıydı. Uyanamadınız. 1995 genel seçimlerinden de Refah Partisi 1. Parti çıktı. İslamî yükseliş, Refah Partisi üzerinden giderek siyaseti de yönlendiriyor. Bunu seyredemeyiz, siz de seyredemezsiniz...”
CHP, 28 Şubat’ta rol kapmaya kalkarak kaybetti. Siyaseten ve ahlaken, “ama” falan demeden, “bu demokrasiye karşı bir darbedir” diyerek tavır almalıydı.
Tam tersine dönemin CHP Genel Başkanı, askerleri “sivil toplum” olarak niteleyip darbeye destek çıktı.
Daha sonra 28 Şubat’ın insanlık dışı “ikna odalarının” kurucusu o günün İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Nur Serter’i, önce Baykal, sonra Kılıçdaroğlu milletvekili yaptı.
CHP, 28 Şubat darbesini laik adına destekledi, selden kütük kaparak bu süreçten kendisine bir iktidar kapısı açılacağını düşündü.
Darbe destekçisi CHP darbelerden sonra hep millet tarafından yargılandı ve kaybetti. 28 Şubat darbesinden sonra da ağır ceza aldı. 1999 seçimlerinde Parlamento dışı kaldı. CHP bir daha da belini doğrultamadı.
2002 seçimlerinde de 28 Şubat mağdurlarının yükselen partisi AK Parti tek başına iktidara geldi.
Milleti ve onun değerlerini karşısına alanlar hep cezalandırıldı, millete ve değerlerine sahip çıkanlar da hep kazandı.
Bundan sonra da öyle olacak…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
18.04.2019
11.04.2019
4.02.2019
28.03.2019
14.03.2019
9.02.2019
9.02.2019
1.02.2019