Hüseyin GÜLERCE
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ tutuklandığında; "bu kadarı da fazla..." diyen çok olmuştur.
Hele iddianamelerde yer alan fuhuş ve suikast çeteleri, toprağa silah gömmek, darbe toplantılarında İstanbul'un üstüne çökmek, Fatih Camii'ni cuma namazında bombalamak, müzedeki denizaltında öğrencilerin ziyareti sırasında dinamit patlatmak.... Çok kişi eminim, "daha neler, bizim subayımız böyle şey yapar mı?" diyerek belki isyan da etmiştir.
Buradaki şaşkınlık, ordunun vicdanlı, onurlu gerçek komutanlarıyla, cuntacıları karıştırmaktan kaynaklanıyor. Cuntacılık, İttihat Terakki'den bu yana bir asırdır Türk Silahlı Kuvvetleri'ni esir almış bir hastalıktır. Cuntacılık ordumuzun kimyasını bozmuştur. Terfiler, liyakat esasından çok, cuntalara mensubiyet ölçüsüne göre şekillenmiştir. Tek bir cunta olmadığı için de her darbeden sonra, darbeyi yapanlar, diğerlerinin elemanlarını tasfiye etmiştir. 27 Mayıs 1960'tan beri böyledir. Binlerce subayın TSK ile ilişkisi kesilmiştir. Bu yüzden TSK hiçbir zaman şeffaf olmamış/olamamış, kimse bünyedeki terfi kriterlerini sorgulayamamıştır. Hukuk dışına çıkma bu yüzden yol olmuş, hep böyle gideceği zannedilmiş ve kimsenin hesap soramayacağına inanılmıştır.
Bu kabul, cuntacıları pervasız yapmıştır. Öyle ki, cuntacılar, görevdeki albayları, generalleri öldürüp "şehit düştüler" açıklamaları yaptırmışlardır. Çok zoruma gidiyor; onurlu, itibarlı bir ordu, "Yeşil"lere, "Bozo"lara kendi albaylarını öldürtmez. Bunu sineye çekemez. Gerçeklerin açığa çıkmasını engelleme adına sessiz kalamaz, eli kolu bağlı oturamaz... Allah aşkına, kendi subayını sivillere işkence ettirerek, kaburgalarını kırdırarak katleden ordu olur mu?
Bunları niye yazıyorum? Üç gün önce Tunceli Jandarma Alay Komutanlığı görevini yürüttüğü 1994 yılında, "lojmanında intihar ettiği" iddia edilen Albay Kazım Çillioğlu'nun ölümüne ilişkin hazırlanan bilirkişi raporu açıklandı. 62 sayfalık raporda, Çillioğlu'nun iddia edildiği gibi intihar etmediği, öldürüldüğünün anlaşıldığı kaydedildi. Albayın darp edildiği, kaburgalarının kırıldığı, kürek kemiğinde kurşun yarası olduğu tespit edildi. Çillioğlu'nun intihar notu olduğu iddia edilen kâğıttaki imzanın da, yapılan kriminal inceleme sonunda sahte olduğu ortaya çıktı. Çillioğlu'nun ölümü ile ilgili savcılığın talebi üzerine Malatya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım ile "Bozo" kod adlı Yusuf Geyik hakkında tutuklama kararı çıkarmış, 2 ismin kırmızı bültenle aranmasına başlanmıştı.
Şimdi bir daha bakalım. Bir alay komutanı JİTEM denen karanlık bir örgütün adamları tarafından işkence ile öldürülüyor. Ve bu hunharca cinayetin üstü "intihar" denilerek örtülüyor. Bu örtmenin içinde; o dönemin Adli Tıp Kurumu var, bilirkişi heyeti var, savcılık var. Ama daha da önemlisi dönemin üst düzey komutanları var.
Burada Mardin Jandarma Alay Komutanı Albay Rıdvan Özden'in öldürülmesini de hatırlamak zorundayız. Hâlâ araştırılan uçak kazasında şehit düşen eski Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis'in ekibinden olan Albay Rıdvan Özden, sınırda JİTEM'in PKK ile koordineli yaptığı kaçakçılık ve uyuşturucu sevkiyatını ortaya çıkarmıştı. Bazı görevliler hakkında dava açılmasını sağlamıştı. Kasım 1994'te Mardin'de resmi aracına kurulan pusudan kurtuldu. 12 Ağustos 1995'te iki korumasıyla birlikte öldürüldü. Onun da cenazesi otopsi yapılmadan toprağa verildi. Bir ay önce Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen faili meçhul cinayetlere ilişkin soruşturma kapsamında, Özden'in mezarı otopsi amacıyla açıldı. Alnında değil kafasının üst kısmından mermi girişi bulunduğu belirtildi. Genelkurmay, alnından vurularak şehit olduğunu açıklamıştı.
Balyoz ve Ergenekon gibi darbe teşebbüsü davalarını, hâlâ itibarsızlaştırma mücadelesi veren ve bunu "insaniyet" namına yaptığını söyleyenleri, inanınız büyük bir mahcubiyet bekliyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
18.04.2019
11.04.2019
4.02.2019
28.03.2019
14.03.2019
9.02.2019
9.02.2019
1.02.2019