İbrahim Kahveci
Başlığa dikkat ederseniz ‘fiyat artışı’ dedim; ‘enflasyon’ demedim. Türkiye’de enflasyon fiyat artışı değil; başka birşey oluyor.
İstanbul Ticaret Odası-İTO dün İstanbul geçinme endeksini açıkladı. Buna göre ocak ayında fiyatlar %13,78 arttı. Böylece yıllık fiyat artışı %50,91’e ulaştı.
İTO verilerine göre Ocak ayınca ‘gıda fiyatları’ bile %13,81 artış gösterdi. Gıda fiyatları içinde ‘yağlar, süt ve süt ürünleri ile yumurta’ fiyatları da aylık bazda %12,58 artış yaşadı.
Ekmeği ise hiç sormayın... Çünkü ‘ekmek ve tahıllar’ kaleminde de fiyatlar aylık bazda %9,34 artış görüldü.
Burada şunu sorabilirsiniz: Bir gün önce Türk-İş ocak ayı mutfak enflasyonunu %3,71 ve gıda harcama fiyat artışını da %5,9 açıklarken; İTO bu sektörleri nasıl yüzde 10-13 aralığında açıklıyor?
Bunu ben de bilemiyorum.
Hatta şunu da bilemiyorum: ISO PMI endeksi ocak ayında illerin biraz kötüleşerek 52,1 seviyesinden 50,5 seviyesine geriliyor. Oysa yine ocak ayına ilişkin MUSİAD- SAMEKS endeksi 1,4 puanlık artışla 50,2’ye geliyor.
Evet, İstanbul’da fiyatlar aylık bazda 13,78 ve yıllık bazda da 50,91 artış gösterdi. Ama enflasyon değil bu... Enflasyon başka birşey...
***
İstanbul’da fiyat artışının bir başka özelliği daha var.
Perakende fiyatlar aylık bazda yüzde 13,78 artıyor ama toptan eşya fiyatları (TÜİK-ÜFE) yüzde 6,03 artışta kalıyor. Hatta yıllık bazda perakende fiyat artışı %50,91 olurken, toptan eşya fiyat artışı %53,96 ile epey birbirine yakınlaştı.
Kısaca şunu söyleyelim: Üretici fiyat artışı artık perakendeye daha yoğun yansıyor.
TÜİK’in bundan sonra açıklayacağı enflasyon verilerinde de benzer sonuçlar gözleyebiliriz. Lakin ne derece inandırıcı sonuçlar gelir, bilemiyoruz.
ELEKTRİK FİYATI UÇUYOR
Kendimize bir soru soralım mı?
Biz bu haltı neden ettik?
Bütün dünya fiyat artışları ile uğraşırken, biz bu sağanağı nasıl sel haline çevirdik?
Şöyle anlatayım: Dünya’da varlık fiyatlarında önemli artışlar yaşanıyor. Mesela Avrupa doğalgaz fiyatları (mmbtu verisi üzerinden) 4-5 dolar, bilemedin 10 dolar ediyordu. Önceki yıl pandemi başladığında bir ara fiyatlar 2 doların bile altına geriledi. Geçen yıl ise ortalama fiyat 16,1 dolardı ama yıl sonu itibari ile artık fiyatın 38 dolara geldiğini gördük.
Gerçi biz doğalgaz Brent Petrol fiyatına endeksli alıyoruz. O nedenle 2020 yılında spot piyasada çok ucuzlayan gazı almış ve boru hatlarını biraz boş bırakmıştık.
Şimdi ise boru hatları çok daha avantajlı durumda ve biz buradan gaz alıyoruz. Bu doğru bir hamleydi...
Ama yanlış olan şuydu: Ülkemizin her köşesini doğalgaz ile buluşturduk. Bu derece ithal ürüne bağımlılık stratejik bir hata olsa gerek...
Ve dün sabah açıklandığında gördük ki, elektrik üreten santrallerin doğalgazına yüzde 14 daha zam yapılmış.
Ama durun mesele burada bitmiyor.
EPİAŞ toptan elektrik fiyatlarına bakıyorum. Adeta 1 lira 345 kuruşta kilitlenmiş. Oysa daha geçen yıl toptan fiyatlar sadece 29-30 kuruş seviyesindeydi.
EPİAŞ toptan fiyatlar üzerinden alınan elektrik, öncelikle dağıtıcılara iletiliyor. Oradan dağıtıcılar (özelleşen firmalar) bu elektriği abonelere götürüyor. İşte bu arada kayıp-kaçaklar da oluşuyor. Bunun yanına firmaların kar payları ve vergiler de eklendiğinde, üretici fiyatının yaklaşık 2,2 katına aboneler elektriği tüketmiş oluyor.
Aralık ayında ortalama 1,0 lira olan toptan elektrik fiyatı ocak ayınca artık 1,345 liradan işlem görüyor.
Bu duruma göre nihai satış fiyatı 2,95 liraya gelmesi gerekiyor. Ama bu durum elbette normal şartlar altında olması gerekeni gösteriyor. Oysa ocak ayında yüzde 127 zamlanan üst tüketim diliminde bile elektrik fiyatı 2,06 lira ediyor.
Bizim sormamız gereken nokta şu: Elektrik fiyatları neden üreticide bu kadar çok arttı?
Kurdan mı; yoksa ithal fiyat artışı da eklendiğinde ikisi birden mi?
İşte o nedenle söylüyorum: Dünya sağanak yağmurla uğraşırken biz neden sel durumu yaşıyoruz?
ZAMLARA DEVAM
Dün gece akaryakıt fiyatlarına bir kez daha zam geldi. Daha dört ay önce 7 lira olan benzin-mazot artık 15 liraya dayandı. Elektrik desen keza aynı şekilde...
Bu atmosferde fiyatların düşmesini beklemek acaba nasıl bir hesap ile dile getiriliyor?
Rakamların dili ile siyasetin dili hiç bu kadar farklı olmamıştı. Umarın iyi niyet temennileri gerçeğe dönüşür. Aksi halde durum epey ciddi. Zamların arkası kesilecek gibi durmuyor...
Yazarlar
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları


































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.12.2025
8.12.2025
4.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
27.11.2025
24.11.2025
20.11.2025
19.11.2025
17.11.2025