İbrahim Kahveci
Memurlar sahada. Ücretlerinin artmasını istiyorlar. Haklılar.
Kim maaşının artmasını istemez ki?
Anadolu Ajansının 3 Temmuz günü geçtiği haber şu şekilde: Aile yardımı dahil en düşük memur maaşı 50.503 lira, en düşük memur emeklisinin aylığı 19.617 liraya yükseldi.
Ortalama maaşları ise şu şekilde veriyor:
Öğretmen: 61.146 TL
Polis: 68.084 TL
Başkomiser: 74.490 TL
Mühendis: 78.200 TL
Vaiz: 63.916 TL
Bu tabloda 3 şeyi tartışabiliriz: 1-) İlk olarak genel maaş düzeyini… Benim hesabıma göre yarı yıl zammı öncesi ortalama memur maaşı 64.144 TL’ydi. Yarıyıl zammı ile ortalama memur maaşı 74.131 TL’ye yükseldi. Bu maaş Türk-İş’in açıkladığı (Temmuz 2025) yoksulluk sınırı olan 86.036 liranın altında.
Genel anlamda memurlar yoksulluğa mı çalışacak?
Elbette hayır.
2-) Tartışmamız gereken ikinci madde ise maaş farklılıkları. Mesela vaiz öğretmenden daha mı çok maaş almalı? Ya da polis?
3-) Tartışılacak 3. konu ise maaş kademeleri. Yani bir meslek ile diğer meslek maaş farkı kadar, aynı meslekte tecrübeye verilecek maaş farkı da önemli. İşe yeni başlayan bir memur ile 30 yıllık memur maaşı ne kadar farklı olmalı?
Şimdi gelelim diğer ana meseleye.
“Memur yoksulluk sınırında çalışmasın” diyoruz ama işçi açlık sınırı altında çalışıyor!
Bugün ülkemizde asgari ücret 22.105 lira. Bunun yanında 4/a statüsünde çalışılan özel sektör maaşlarının ortalaması ise 37.178 lira.
Yani özel sektörde yoksulluğa değil, tersine açlığa çalışılıyor. (Temmuz ayında Türk-İş açlık sınırı 26.413 lira.
Burada sorun nedir? Elbette özel sektör maaşlarının çok düşük olması.
Peki, memur maaşlarını artırınca özel sektörde maaşlar artıyor mu? Hayır.
Kamuda maaş farkı çok olunca gençlerin tek hayali KPSS oluyor; yani ülkenin girişimcilik ruhu çöküyor.
Tek hayali KPSS olan bir yeni nesil ile bu ülke nasıl kalkınsın?
O zaman kamu-özel maaş farkını kapatmamız gerekiyor. Bu farkı asgari ücrete endeksleyerek değil, özel sektör ortalama ücrete endeksleyerek belirlememiz gerekiyor.
Mesela diyeceğiz ki: “Ey polis senin maaşın ülkedeki ortalama ücretin 1,1 katı olacak…” Bakın bakalım o zaman polis önüne çıkan sivili çok rahat coplayabilecek mi?
Polis ülkede genel refahın artmasına çalışacak ki, ülkede maaşlar artsın ve kendisi de refaha ulaşsın.
Ya da öğretmen. Artık daha kalite öğrenci yetiştirecek ki, ülkede bilim ve teknoloji ilerleyip maaşlar artabilsin.
Veya hakimler-savcılar. Ülkede adalet yoksa ekmek yok kuralını kendi ailelerinin refahından yaşayabilsin.
Üstten bakan kamu zihniyeti yıkılıp toplumla beraber yaşayan ve refaha ulaşmaya çalışan bir kamu zihniyeti ancak bu şekilde oluşabilir.
Ayrıca memur veya kamu personel sayısını da nüfusa oranla belirlemeliyiz. Türkiye’de bu oran şimdilik en fazla yüzde 4 seviyesinde olmalıdır (aslında yüzde 3). Benzer uygulamayı yerel yönetimler için de getirmeliyiz. Her kamu kurumu sınırları belirli sayı ve ücrete eleman alabilmelidir.
Bu sayede kaynaklarımızı verimsiz kamu şişirmesi yerine üretim ve kalkınma hamlesine aktarabiliriz.
Konuya emeklileri de ekleyerek devam edeceğiz.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPahalılık turisti de vurdu... 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKKM kalktı, müjde! 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDiyanet iğneyi çuvaldızı kendisine batırırsa… 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBir hâkim Caprio'muz niye yok? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİddia: Ziraat’te ‘Gizem B. skandalı’! “Günooo kızlar… Paralar sizin için yükleniyor” 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUAklını başına, vicdanı kalbine toplasan ya! 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.08.2025
20.08.2025
19.08.2025
18.08.2025
14.08.2025
13.08.2025
4.08.2025
17.07.2025
14.07.2025
10.07.2025