İbrahim Kahveci
Dün Sabah Gazetesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerinden manşet yaptı. Manşetin spotu şu şekilde:
“Tek haneli enflasyon mesajı veren Başkan Erdoğan Hak-İş toplantısında net konuştu: Hepimizi sıkıntıya sokan hayat pahalılığı meselesini mutlaka çözeceğiz”
Teşhis tedavinin yarısıdır derler… Önce şu teşhise bakalım: Hayat pahalılığı olarak enflasyon görülüyor. Yani enflasyonun düşmesi ile hayat pahalılığı bitecek sanılıyor.
Oysa bu teşhis doğru değil. Ülkemizdeki hayat pahalılığının ana nedeni enflasyon değildir.
Gelin anlatalım.
Örnek vererek çok basit olacak şekilde izah etmeye çalışacağım.
Diyelim ki yıllık geliriniz 12 bin dolar. Bu demektir ki aylık geliriniz 1.000 dolar ediyor. Şimdi fiyatlara gelelim: Aylık geliriniz 1.000 dolarken bir aylık gıda ihtiyacınızı 300 dolara satın alıyorsunuz. Gıda alımından sonra paranızın yüzde 70’i size kalıyor.
Şimdi yıllık geliriniz 18 bin dolara çıktı diyelim ve böylece aylık geliriniz 1.500 dolar etmektedir. Lakin artık evin ihtiyacı olan aynı gıda ürünlerini 300 dolar yerine 700 dolara satın alabiliyorsunuz: Size geriye kalan tutar yüzde 53 ediyor.
Ya da şöyle söyleyelim: Aylık geliriniz 1.000 dolarken 3 aylık gıda ihtiyacını alabiliyordunuz ve geriye 100 dolar kalıyordu. Aylık geliriniz 1.500 dolara çıkıyor ama gıda alım gücünüz 2 aya düşüyor ve geriye yine 100 dolar.
Bu işin ana fikri şu: Geliriniz dolar bazında artıyorken satın aldığınız ürünlerin fiyatı ne oluyor? Eğer satın aldığınız ürünlerin de fiyatı dolar bazında artıyorsa hiçbir karınız yok. Hatta satın aldığınız ürünlerin fiyatı dolar bazında daha çok artıyorsa siz aslında zenginleşmiyor tersine fakirleşiyorsunuz.
Şimdi geldiğimiz noktaya bakalım.
Acaba 4-5 yıl önce Edirne’ye günübirlik alışverişe Yunanlılar gelirken şimdi neden Türkler Dedeağaç’a alışverişe gidiyor?
İşte buna pahalılık diyoruz. Yani ürün alım gücü terse dönmüş durumda. Artık Yunanlılar Euro bozdurup Türk Malı almak yerine Türkler Euro alıp Yunan malı satın alıyorlar.
Mesela diyorlar ki, bizde 400-600 lira arasında olan beyaz peynir Yunanistan’da 200-300 lira arasındaymış.
Ya da şöyle ifade edelim: İstanbul’da yemek yemenin fiyatı Londra, Paris ve Berlin’den bile pahalı hale gelmiş.
Bunları sadece yemek ve gıda ürünü olarak görmemek gerekir. Otomobilinden oteline kadar genel fiyat düzeyi birçok üründe biz pahalı durumundayız.
İyi ama şimdi püf noktaya gelelim: Yunanlı veya İngiliz bizden 3-5 kat daha fazla gelire sahip. Mesela Almanya’da en düşük maaş bile 2000-2500 euro… Bunun TL karşılığı 100-150 bin lira demektir.
Bizde ise asgari ücret 22 bin lirayken ortalama ücrette 38 bin lira. Yani 500 ila 800 euro ücret gelirimiz var ama fiyatlarımız Avrupa ile yarışıyor.
Özetleyelim: Ülkemizde özellikle son 2 yılda fiyatlar dolar bazında o derece artış gösterdi herşey adeta ateş pahası oldu. Bizler çok daha düşük gelire oranla çok daha yüksek fiyatlar ödüyoruz.
Bu pahalılığın nedeni TL enflasyonu değildir; tersine döviz enflasyonudur. ABD’de bile fiyatlar dolar bazında 3 yılda yüzde 20 artarken bizde dolar bazında yüzde 125’lik artış yaşanmıştır. Pahalılık budur.
Kısaca bizim asıl sorunumuz TL enflasyonu değil, tersine dolar enflasyonudur.
Peki, dolar bazında fiyatlar bu derece neden artıyor? İşte bu soru sorunun da çözümünde kilit rol oynamaktadır. Ve cevabı 2018 sonrası gelir dağılımındaki büyük uçurumda aranmak zorundadır.
Zenginin fiyatı fakirin çilesi haline gelmişse orada pahalılık bitmez.
Keşke sorunlar sadece sözle-konuşarak çözülebilseydi…
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTPrusias ad Hypium’den Akçakoca cezaevine… 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni sürecin ilk büyük krizi: CHP’nin İmralı kararı 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAdaya da gidildi; peki bundan sonraki hamle ne? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAİmralı’ya Gidiş; Tarihsel Bir Eşik ve Yeni Dönemin Habercisi... 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasÖcalan ziyaretinin kilitlediği çözüm 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSıra Mansur Yavaş’ta mı? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan artık masada 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDeepfake mi? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDevlet Bahçeli, MHP ve Kürt Sorunu: Çelişkiler, strateji ve olasılıklar 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciZindan yetmedi bir de ‘Açlık Cezası…’ 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖrgütüne silah bıraktırırken Öcalan’ın “teröristbaşı” olduğunu hatırlayanlar…. 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEİmralı konusu 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin toplumsal trendleri: Eriyen orta sınıf, sosyal gettolar, anlık tatmin ekonomisi ve gelec 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCHP’siz İmralı olur ama çözüm süreci olmaz 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİBB İDDİANAMESİ… 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYDünya gündemi ve Türkiye'de barış sureci 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANİmralı ziyareti fırtınası 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist stratejiye dair hayati tartışmalar 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP'ye haksızlık ediliyor 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBravo CHP’ye!!! 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezİBB iddianamesi: İslamî kesimden örnek yorum 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen Çalıkuşuİmralı’ya gidilsin mi gidilmesin mi… 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanCHP’nin kendi geleceği ile büyük Kürt imtihanı 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMeclis komisyonu İmralı’ya gidecek ama nasıl… 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİthal eti kimler paylaşıyor? halktv.com.tr şirket şirket ortaya çıkardı 20.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDünya değişirken İBB İddianamesi! 20.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli’nin dediği olursa 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli neden “gerekirse ben giderim” dedi? 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpEnflasyon raporu: Bozulan diyet ve kredibilite sorunu 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan, DEM Parti, dağda kart kurttan Kürde 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselDezenflasyon havlu mu attı? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALAnton Çehov’un silahı gibi… 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTCMB'den gelen itiraf 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.11.2025
19.11.2025
17.11.2025
13.11.2025
12.11.2025
10.11.2025
4.11.2025
3.11.2025
30.10.2025
28.10.2025