İbrahim Kahveci
Bir ülkede demokrasinin gelişmesi isteniyorsa, toplum bilincinin de artırılması gerekir. Olaylara karşı duyarlılık artışı yanında sorumluluk duygusunun yükselmesi beklenir.
Çok sık verdiğim örneği tekrarlayacağım. Toplumu anlamanın bir göstergesi de trafiktir. Yollarda kurallar ne derece adil uygulanıyor? Mesela kamyon ve tırlar sağ şeridi işgal edebiliyorsa, anlayın ki o ülkede gücü ele geçiren zayıfları eziyordur. Kısaca hakimiyet güçlüden yanadır.
Bir başka bakış açısı ise vergidir. Yönetenler ile yönetilenler arasındaki bağı oy oranı değil, vergi oranı sağlar. Mesela her ay kendi eliyle gelir vergisini bankaya yatıran hangi vatandaş hesap sormaz. Mekan basan bir Türkiye futbol direktörüne 3,5 milyon dolar tazminat ödenmesine kim imkan bulabilir. Kim cesaret edebilir böyle bir ödemeye? Bu nedenle vergi ödeyenlerin vergi bilincinin artması, ileri bir demokrasi için çok önemlidir.
VERGİDE ADALET!
Maliye Bakanı Naci Ağbal, kurumlar vergisi oranlarında düşüşe gidebileceğini açıkladı.
Bence hiç ama hiç sorun yok.
Ülkede iş-aş oluşturan kurumlardan vergi alınmaması bence daha hayırlıdır.
Ama işin diğer yanına bakmamız gerekiyor. Yani kurumlar vergisini indirerek bu işi yarıda kesemeyiz. Kurumlar vergisini indirmemiz halinde neler yapmamız gerekiyor?
1-) İlk önce kurumları üzerinden en lüks hayatı sürenlerin boğazına yapışmamız lazım. Örneğin, 100 bin lira sermayeli şirketine 500 bin lira makam aracı alıp, bunu da vergiden düşememeli.
2-) İşleyen ve katma değer oluşturan kurum ile rant üzerinden beslenen kurumlar iyice ayrılmalı. Yani kurumlar kazanç vergisi vermesin ama herkes “rant vergisini” çatır çatır ödemeli. Hem de öyle yüzde 20-30 oranında değil. Rant vergisi en az yüzde 50’den başlamalı.
3-) Kurumlar vergisi kalksın ama şu “gelir vergisi” adil ve hakkaniyetli işlesin.Bugün asgari ücretli bile yıl sonuna doğru ikinci dilime giriyorsa, bu işte bir sorun var demektir.
Zenginleştikçe yüzde 60-70’lere çıkan bir gelir vergisi politikası gelmeli ki, sermayeler kurumlardan çıkartılarak kişilerin eline geçmesin.
4-) Üreten-çalışan ve değer yaratan kurumlardan vergi alınmasın ama kurumların halka karşı sorumlulukları artırılsın. Bugün ülkemizde tüketici davalarına, iş davalarına ve diğer kurumsal haksızlıklara baktığımızda “büyüklerin hakimiyeti” veya “sorumsuz devlerin ezdiği bir halk kitlesi” ile karşı karşıyayız.
Eğer kazancını işçisiyle, ortağı ile paylaşmayacaksa, biriken sermaye yeni yatırım ve büyümeye gitmeyecekse ben o kurumdan bırakın vergi almamayı, kapısına bile kilit vururum. Yani “atıl servet vergisi” ile sermayesini uzun yıllar kenarda-bankalarda tutanları ağır vergi yükü ile caydırırdım.
5-) Benzer adımı gelir vergisi üzerinde de uygulamak gerektiği düşüncesindeyim. Servet ve gelir üzerinde bağ kurarak atıl sermayenin el değiştirmesine maliye politikası ile imkan sağlardım.
Hatırlatmak isterim; Fransa yıllık kazancı 1 milyon euronun üzerinde olanlardan yüzde 75 vergi almayı kanunlaştırdı. Bizde ise bankadaki parası 1 milyonun üzerine olanların sayısı 100 bini geçti.
6-) Emlak vergisine bakın... Geçmişte zor imkanları ile kendilerine ikamet için bir ev alanlar ile çok sayıda konut üzerinden gelir elde edenler aynı oran mı ödemeli? Emlak üzerinden de rant oluşturmanın önüne geçilmesi gerekiyor. Hatta gelir dağılımının bozulmasında emlak sektörünü çok önemli görüyorum.
DÜŞÜK FAİZ FAKİRLİĞİ
Bugün Avrupa’da düşük faiz sayesinde iki sektör hızla büyüyor: Emlak ve otomotiv. Budan 20-30 yıl önce normal bir konut kirası, ortalama bir maaşın yüzde 25-30’u ile karşılanabiliyordu. Negatif faiz ile yükselen emlak ve kira fiyatları barınma giderini ortalama bir maaşın yüzde 50-60’ına taşıdı. Bugün Avrupa’da sokakta yatanlara iyice bakın. Sebebi yüksek faiz mi? Ne dersiniz...
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
14.07.2025
10.07.2025
7.07.2025
4.07.2025
30.06.2025
24.06.2025
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025