İbrahim Kahveci

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2018 yılında Türkiye nüfusu yüzde 1,48 oranında artış gösterirken, İstanbul’un nüfusu sadece yüzde 0,26 arttı. 2015 yılında 50 bin 543 kişinin net göç geldiği İstanbul’dan, 2016 yılında 71 bin 307 kişi ve 2017 yılında da 5 bin 972 kişi net göç ederek İstanbul’un göç vermeye başladığını ortaya koydu. Veriler 2018 yılında İstanbul’dan en az 150 bin kişi ile göçün hızlanarak arttığını gösteriyor.
***
İstanbul’dan kaçış hızlanmaya başladı. 2016 ve 2017 yıllarında İstanbul’a göç edenlerden daha fazla insan, İstanbul’dan göç etti. 2015 yılında 453,4 bin kişinin İstanbul’a geldiği, buna karşılık 402,9 bin kişinin İstanbul’dan göç ettiği görülüyor. Böylece 2015 yılında İstanbul net olarak 50 bin 543 kişi net göç almıştı. Ayrıca yine 2015 yılında İstanbul’da 242 bin 480 yeni doğum yaşanmış ve toplamda İstanbul nüfusu 280 bin 416 kişilik artışla 14 milyon 657 bin kişiye ulaşmıştı. Oysa 2016 yılında bu durum tersine dönmeye başladı.
2016 yılında İstanbul’da 239 bin 206 yeni doğuma karşılık 71 bin 307 kişi net göç ile şehri terk etti. Böylece İstanbul nüfusu 2016 yılında sadece 146 bin 682 kişilik artış gösterdi. Aynı yıl Türkiye nüfusu yüzde 1,36 artarken, İstanbul nüfusu sadece yüzde 1,0 artış göstermişti.
2017 yılında ise İstanbul’dan net göç 5 bin 9723 kişi ile azalarak devam etti. Şehirde yaşanan 231 bin 576 yeni doğumla beraber şehir nüfusu 225 bin 115 kişilik artışla yeniden Türkiye ortalamasının üzerine çıktı. Ama bu durum 2018 yılında çok keskin bir düşüş gösterdi.
Şöyle izah edelim: İstanbul’da doğum sayısı 2016 yılında 3,3 bin azalarak 239 bine geriledi. 2017 yılında ise 7,6 bin azalarak 232 bine gerileme yaşadı. Henüz 2018 yılı doğum verileri yayınlanmadı ama doğum sayısının en az 220 bin civarlarında olması beklenebilir.
Buna rağmen İstanbul nüfusu 2018 yılında sadece ve sadece 38 bin 493 kişilik artışla yeni doğan sayısının bile çok altında kaldığı görülüyor.
Veriler, göç istatistiklerinin yayınlanması ile net olarak ortaya çıkacak ama şimdiden 2018 yılında İstanbul’un net göç sayısının eksi 150 binleri aştığını göstermektedir. Göç istatistikleri sadece iç göç verilerini verdiğinden, örneğin 2016 yılında 239 bin yeni doğum ve 71 bin net göç gidişine rağmen İstanbul nüfusunun 147 bin kişi arttığını göstermektedir. 239 bin yeni doğumdan, 71 bin gidenleri çıkardığımızda İstanbul nüfusunun 168 bin kişilik artış göstermesi beklenebilirdi. Ama o yıl nüfus artışı bu 168 binden de daha az (147 bin) artış gösterdi. Aradaki bu fark, ya dış göçle ya da ölüm oranları ile izah edilebilir. Ama bu veriler bize 2018 yılında İstanbul’dan memleketlerine göç edenlerin sayısının en az 150 bin kişiye ulaştığını şimdiden göstermektedir.

İstanbul en son 2015 yılında net göç aldı. Belde ve köylerden şehirlere göç ise 2018 yılına kadar devam etti. 2016 yılında İstanbul’dan başlayan tersine göç 2017 yılında da devam ederken, belde ve köylerden göçte devam ediyordu. Ama 2018 yılı öncü verileri İstanbul’dan net göçün hızlanarak devam ettiğini gösterirken, bu sefer belde ve köylere geri dönüşün de başladığına işaret etmektedir. İlk kez belde ve köy nüfusu azalmamış, hatta tersine şehir nüfusuna oranla çok daha hızlı artış göstermiştir. 2018 yılında İstanbul nüfusu sadece ve sadece yüzde 0,26 artış gösterirken, şehirlerin nüfusu yüzde 1,21 arttı. Ama aynı dönemde köy ve beldelerin nüfusu ise yüzde 4,76 gibi muazzam yükseliş yaşadı. Tablo bize köye dönüş hareketinin netleştiğini anlatmaktadır.
Kriz 243 bin inşaat işçisini vurdu
Ekim 2017-Ekim 2018 arasında Türkiye’de toplam çalışan sayısı 225 bin kişi artmasına rağmen bu artış işsizlik oranına yetmedi. Aynı dönemde 725 bin kişinin işgücü piyasasına katıldığı hesap edildiğinde, işsiz sayısının da 500 bin kişilik bir artışla 3 milyon 787 bin kişiye yükseldiğini görüyoruz.
Son bir yılda 225 bin kişilik istihdam artışına rağmen 380 bin kişilik bir lise altı eğitimlinin işini kaybettiğini görmekteyiz. Bu iş kaybına karşılık ise, 405 bin kişilik bir üniversite mezununun iş bulduğu görülmektedir.
İşini kaybeden 380 bin kişinin 342 bin kişisi ise erkeklerden oluşmaktadır. Kısaca son ekonomik kriz mavi yakalı işçileri ve bunların içinden de en fazla erkekleri işsiz bırakmıştır. Nitekim alt sektörlere baktığımızda da bu durum daha net görülmektedir.
Son bir yılda 187 bin kişi tarımdaki işini kaybetmiştir. Buna ek olarak 243 bin inşaat işçisi de işini kaybetmiştir. Alt gelir grupları açısından işsizliğin şehirde tutunma imkanını kısıtladığı bu kriz dalgası, kısa sürede köye dönüş hareketine de yol açmış olabilir. Özellikle inşaat sektöründe yaşanan keskin durgunluğun köye geri dönüşle alakalı olabileceği düşünülmektedir.
İstanbul’un taşı toprağı altın değil
İstanbul’un taşı toprağı altın deyiminin bir de gayrimenkul fiyat tarafı var. Merkez Bankasının “Hedonik” dediği, bina ekstre yapı kalitesinden ayrıştırılmış fiyat gelişmelerinde bunu görüyoruz. 2010-2015 sonu arasında Türkiye’de konut fiyatları yüzde 81,4 artış gösterirken, İstanbul’da bu fiyat artışı yüzde 134,4 oranında gerçekleşmiştir. Oysa son 3 yılda İstanbul bu özelliğini hızla kaybetmeye başladı. 2015-2018 arasında Türkiye’de konut fiyatları yüzde 30,5 artarken, İstanbul’da konut fiyatları yüzde 20,0 artışta kaldı.
Özellikle son bir yılda (Kasım 2017-Kasım 2018) Türkiye’de de yavaşlayan konut fiyat artışı yüzde 6,6’da kaldı. Ama aynı dönemde İstanbul’da fiyat artışı yüzde 1,2 oranı ile adeta yerinde saydı. Aynı dönemde Türkiye’de enflasyon oranının yüzde 20,0’leri aştığı hesaplandığında İstanbul’da konut fiyatları reel olarak çok ciddi bir gerileme yaşamış oldu.
İstanbul’da yaşanan fiyat gerilemesinin bir nedeninin de tersine başlayan göç ile ilişkisi olabilir. Çünkü, İstanbul’a göçün sürdüğü yıllarda fiyatlar hızla artarken, İstanbul’dan tersine göçün başladığı yıllarda fiyatlar artamıyor. İstanbul’da son bir yılda (2018) yaşanan konut fiyatlarındaki reel kayıp oranının aynı zamanda İstanbul’dan göç edenlerin oranında da ciddi artış olduğuna işaret etmektedir. Tabii ki, net sonucu TÜİK’in ‘Göç İstatistiklerini” yayınlaması ile göreceğiz. Yine de en az 220 bin kişinin doğduğu İstanbul nüfusu, sadece 38 bin 493 kişilik artışla nüfus erimesi yaşadığını göstermektedir.
Kriz ve memlekete geri dönüş
En son 1980 yılında 25 milyon 092 bin kişiye ulaşarak rekor kıran köy nüfusu, o tarihten sonra hızla azalmaya başladı. 1980 yılında 19 milyon 645 bin şehirli nüfusa oranla yüzde 56,1’lik kesim köy ve beldelerde yaşıyordu. 2008 yılına geldiğimizde şehirde yaşayan nüfus oranı yüzde 75’e çıkmış, buna karşılık köy ve beldelerde yaşayan nüfus oranı ise yüzde 25’e düşerek 17 milyon 905 bin kişi olmuştur. 2008 yılında ülke nüfusu yüzde 1,32 artarken, köy ve belde nüfusu yüzde 14,1 azalış göstermişti.
2008-09 küresel ekonomik kriz 2009 yılında ülke nüfusundaki yüzde 1,46 artışa rağmen, köy ve belde nüfusun azalışını 14,1’den yüzde 0,8’e düşürmüştü. Ekonomik kriz, köy ve beldelerden göç hızını çok hızlı düşürmüştü. Fakat yine de köy ve beldelerden şehir merkezlerine göç devam ediyordu. Nitekim ülke nüfusu artarken köy ve belde nüfusu 2015 yılında yüzde 2,99, 2016 yılında yüzde 1,20, 2017 yılında ise yüzde 1,53 azalmıştı.
Ama ne oldu ise 2018 yılında oldu. Birden köy ve belde nüfusu bırakın azalmayı, yüzde 4,76 gibi muazzam bir artış gösterdi. 2017 yılında köy ve beldelerde yaşayan nüfus 6 milyon 049 bin kişiden, 2018 yılında 6 milyon 337 bin kişiye yükseldi.
Ülke nüfusunun yüzde 1,48 arttığı 2018 yılında şehir nüfusu sadece yüzde 1,21 artış göstermiştir. Buna karşılık köy ve belde nüfusu şehir nüfusunun 3 katı bir artış oranı yüzde 4,76’lık büyüme göstermiştir. Hatta erkeklerde şehir nüfusu yüzde 1,18 artarken, köy ve belde nüfusu tam yüzde 5,31 artışla gurbetten geri dönüşe işaret etmektedir.
Aylar önce RS FM’de Yavuz Oğan’a “köyde kendimize yer bakalım” dediğimde bu veriler hiç ortada yoktu. Meğerse köye göç çoktan başlamış bile.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları


































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.11.2025
10.11.2025
4.11.2025
3.11.2025
30.10.2025
28.10.2025
26.10.2025
22.10.2025
21.10.2025
20.10.2025