İbrahim Kahveci
Reform paketinin en kilit noktasına geldik. Konumuz şu: Bankaların batık kredi portföyü ne olacak?
Reform kitapçığında şu şekilde veriliyor:
3.1 : Bankacılık Sektörünün Aktif Kalitesi Artırılacaktır.
3.1.a. Kredi Yaşam Döngüsü Projesi hayata geçirilecektir
3.1.b. Yakın izlemedeki kredilere yönelik olarak bankacılık sektöründe operasyonel yeniden yapılandırma ve firma rehabilitasyon fonksiyonları oluşturulacaktır
3.1.c. Sorunlu krediler içinde katma değer üretme ve istihdam oluşturma potansiyeli bulunanların rehabilitasyonu için Girişim Sermayesi Fonlarının kurulmasına yönelik çalışmalar yapılacaktır
3.1.d. Yaşama imkânı olmayan donuk alacakların Varlık Yönetim Şirketlerine satışı, aktiften silinmesi gibi yöntemlerle bilanço dışına çıkarılması için gerekli teşvik ve tedbir mekanizmaları oluşturulacaktır
3.1.e. Yakın izleme ve donuk alacak grubunda yer alan kredilerin menkul kıymetleştirilebilmesine yönelik mevzuat değişikliği yapılarak bilanço dışına aktarılmaları sağlanacaktır.
***
Bu paragraflarda ne denilmek istendiğinden önce iki haberden bahsedelim:
04/03/2021 Erdoğan Süzer/Sözcü: Deli Dumrul projeleri olarak bilinen Hazine garantili yap-işlet-devret (YİD) projelerini yapacak şirketlere yabancı kreditörler güvenip borç vermeyince yük yine halka kalacak. AKP milletvekilleri, geçen yıl pandemiye rağmen yapılan ve isimleri ‘maskeli ihalelere çıkan 50 milyar lirayı aşkın otoyol ve tren yolu ihalelerini kazanan şirketlerin yurt dışından bulacakları kredi borçlarını Hazine’nin yani halkın üstlenmesi için yeni bir yasa teklif hazırlayıp TBMM’ye sundu.
28/02/2021: BloombergHT’de gündeme ilişkin soruları cevaplandıran Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, bankacılık sektöründe donuk alacaklar rakamının toplam 152 milyar TL olduğunu, yakın izlemedeki 382 milyar TL ile birlikte donuk alacaklar ve yakın izlemenin toplamda 534 milyar Türk liralık bir büyüklüğe işaret ettiğini belirtti
***
Reform paketi açıklanmadan önce gelen fısıltılarda iki temel duyum vardı:
1- Tazminat fonu ile Milletten para toplama işi olmadı, yeni bir para toplama fonu veya yolu bulunacak
2- Batık kredilere çözüm aranacak ve bankaların eli rahatlatılacak.
***
Şimdi yukarıda 3.1 bölümünde verilen Banka aktiflerinin rahatlatılması yöntemine bakalım.
Burada kilit nokta şu: Kurtarılmaya değer şirketler... Katma değer üretme ve istihdam oluşturma potansiyeli olan şirketler... İyi ama bu şirketlere kim karar verecek?
2001 krizinde uygulanan İstanbul Yaklaşımında 1-BDDK, 2-Alacaklı Bankalar ve 3-Bağımsız denetimciler kurtarılacak şirketlerin sadece ekonomik verilerine bakmıştı. Şimdi kararı kim verecek? Acaba siyasi etki olmadan kurtarılacak şirketler belirlenebilecek mi?
Ve madde devamında diyor ki, ...Girişim Sermayesi Fonlarının kurulması... İyi de bu fona kim para koyacak? Acaba reform paketindeki yeni BES fonları mı kullanılacak? Ya da Hazine ve/veya Merkez Bankası mı?
3.1.e maddesinde ne diyor?: Yakın izleme ve donuk kredilerin menkul kıymetleştirilmesine... İyi ama bu menkul kıymetler nasıl satılacak? Kim alacak bunları? Millet almazsa devlet mi alacak?
***
17/25 Aralık sürecinde her gün TV’lere davet edilirdim. Ana argümanım şuydu: Millet siyasi muhatabına bir şekilde hesap sorabilirdi. Oy istemeye gelen veya kapıya broşür bırakan AK Partiliye bile hesap sorabilirdi. Ama bir doğru üzerine kendi yanlışını kuran paralel yapıya (o vakit FETÖ ismi) izin verilemezdi.
Bugün bankalarda özellikle Hazine garantili müteahhitlerin ciddi kredi stoku bulunuyor. Ama bunun yanında siyasi etki ile işlemiş yığınla kredi alımı da yapıldı.
Şimdi seçime gidilemeden önce bu krediler ne olacak? Acaba yüksek teknolojik ürün üreten CEHAPE’ye yakın bir firma kurtarılma potasına girebilir mi? Dün değinmiştik: İktidar partisine üye olmayanların bile işini kaybettiği ülkede sizce hangi şirketler kurtarılır?
Ya da sizce milletin sırtına hangi şirketlerin 300-500 milyar liralık kredileri yüklenilir?
Geçen hafta açıklanan paketin aslında tartışılması gereken en önemli yeri burası.
Kimler kurtarılacak?
Kimlerin borcu Milletin sırtına yüklenecek?
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
14.07.2025
10.07.2025
7.07.2025
4.07.2025
30.06.2025
24.06.2025
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025