İbrahim Karagül
Onlar, Türkiye’nin Afrin’e müdahalesini tam olarak anlayamadılar! PKK’ya yoğun destek verenler, terör örgütünü tetikçi güç haline getirenler, Türkiye’nin etkili bir karşılık veremeyeceğini, kararlı duramayacağını, askeri açıdan “terörle mücadele” söylemleri ile oyalanacağını, hem içeriden hem de dışarıdan bir şekilde durdurulacağını düşündüler.
İşi, Kürt meselesine dönüştürecekler, Kürt milliyetçiliğine oynayacaklar, yoğun kamuoyu çalışması yürütecekler, toplumsal gerilimleri provoke edecekler, ülkemizin uluslararası bağlarını bu yönde seferber edecekler, yıllardır uyguladıkları yöntemlerle siyaseti kilitleyecekler, sistem içindeki “truva atları”nı devreye alacaklar ve Türkiye “bağırıp çağırırken” onlar amaçlarına ulaşacaklardı.
ABD ve Avrupa için hem utanç hem de aptallık bu!
Hesaplarını buna göre yaptılar. Bütün hesaplarını; “Türkiye ABD’ye rağmen hiçbir şey yapamaz” tezine ayarladılar. Onlara göre sadece Avrupa ve ABD medyası bile bu işin üstesinden gelmeye yetecekti. Bunu denediler de... Hatta Arap/İran medyası bile bu konuda onlara destek oldu.
ABD’den her gün sert açıklamalar geldi. AB ülkelerinden eski söylemlertekrarlandı. Bazı Arap ülkeleri, ABD ve İsrail talimatı ile bir anda Türkiye’nin karşısına dikildi. Batılı projeler çerçevesinde parçalanma tehdidiyle karşı karşıya olan ülkeler bile vardı aralarında.
Hesapları tutmadı, tutmayacaktı, tutamazdı. ABD ve Avrupa ile birlikte bazı bölge ülkeleri hep birlikte bütün hesaplarını bir terör örgütüne bağladı. Bu, utanç verici olduğu kadar tam bir aptallıktı da.
ABD ve Avrupa’nın,PKK tezleri dışında coğrafyaya yönelik hiçbir tez üretemez hale gelmesi tükenmişliktir, bitmişliktir. Bölgeye yönelik bütün politikalarını bir terör örgütüne bağlamak zorunda kalmaları onlar için Birinci Dünya Savaşı’ndan bu yana düştükleri en büyük çaresizliktir. Artık açıktan PKK, gizliden DEAŞ dışında ortakları kalmamıştır.
Büyük dönüşümü hafife aldılar. Çok şaşıracaklar!
Onlar Türkiye’nin yaşadığı büyük dönüşümü hafife aldılar. İçeride ve dışarıda verdiği mücadelenin mahiyetini küçümsediler. Büyük tarihsel dönüşü, bu ülkenin yeniden yükseliş dönemine girmesini kavrayamadılar. Kavrayamayacaklar, anlayamayacaklar, Türkiye’nin karşısında bir duruş belirleyemeyecekler.
Onlar “nasıl olsa Türkiye bu, bir şekilde oyalamayı, yola getirmeyi biliriz” dediler. “Tehdit ederiz, şantaj yaparız, içeriden karıştırırız ama bir şekilde durdururuz, sustururuz” dediler.
Bundan sonra daha çok şaşıracaklar. Şoke olacaklar. Dışarıdan çevreleme planları suya düştü, düşecek. Sadece Afrin değil, Münbiç değil, Akdeniz’den İran sınırına, ne kadar terör aparatı varsa temizlenecek, ne tür yabancı garnizon planı varsa boşa çıkarılacak.
Ne kadar harita planı varsa çöpe gidecek. Türkiye’nin bütün güney kapılarını, sınırlarını cepheye dönüştürenlere karşı bütün o kuşak bir “Türkiye Kalkanı” haline getirilecek.
Hangi örgüt ya da ülke olursa olsun…
Kimse bunu dar ölçekli bir terörle mücadele zannetmesin. Kimse Türkiye’nin kararlılığının gelip geçici olduğunu, meselenin Afrin’de biteceğini, bunun konjonktürel bir tavır olduğunu düşünmesin. Bu, Türkiye’nin varoluş mücadelesidir. Sınırlarını, bütünlüğünü korumamücadelesidir. Tehdidiiçeride pazarlama ve içeride karşılama döneminin bittiğinin ilanıdır.
Artık hiçbir tehdit, sınırımızın sıfır noktasında ya da içeride karşılanmayacaktır. Kaynağı neresi olursa olsun, hangi ülke ya da toprak parçası olursa olsun savunma orada kurulacaktır. Terör ya da arkasındaki güç, hangi örgüt ya da ülke olursa olsun, kararlı ve sert karşılık bulacaktır.
Bundan sonra Türkiye böyledir. Bundan sonra hiçbir ittifak ilişkisi, hiçbir yakınlık ya da ortaklık Türkiye’nin gelecek güvencesinin önünde olmayacaktır. Hiçbir Batılı tez, onların bölgeye dair hiçbir planı Türkiye’yi durdurma, engelleme, tuzağa çekme imkanı bulamayacaktır. Artık tarihi derinlikten, coğrafi birikimden, bin yıllık siyasi genetikten hareket eden bir Türkiye olacaktır.
ABD o bölgede tutunamaz, çekilmek zorunda kalacak..
Dün, Afrin’in nahiyesi Bülbül, yirmi dört saatlik bir müdahale ile terör aparatlarından ve Batı’nın nüfuz alanından temizlendi. Ardı ardına bütün köyler, kasabalar, şehirler böyle temizlenecektir. Afrin’den sonra Münbiç’te, Münbiç’ten sonra Fırat’ın doğusunda aynı şeyler olacaktır. Bırakın PKK’yı, ABD bile Türkiye’yi o bölgede durduramayacaktır.
Bir süre sonra, yapamayacağını anladığı anda kendisi çekilecek, çekilmek zorunda kalacaktır. Çünkü ABD için Kuzey bitmiştir. Onlar Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)-S. Arabistan hattına, yani güneye, yani Batı’ya çekilmiştir. ABD ve İsrail’in ana motivasyonu İran-S. Arabistan provokasyonu olacaktır. Dolayısıyla Suriye savaşı bir şekilde sona erecek, PKK ve arkasındaki güçler Suriye’nin kuzeyinden ayrılacaklardır.
Afrin operasyonu sadece teröre ve arkasındaki güçlere karşı yapılmıyor. Afrin aynı zamanda içerideki terör aparatlarına, kriptolara, birilerinin içerideki ortaklarına karşı da yapılıyor. Bir “Türkiye ekseni” biçimlendirme, tarih yapıcı ana omurgayı birleştirme, vatan eksenli bir direnç hattı oluşturma, büyük gelecek yürüyüşünü hızlandırmamücadelesi veriliyor.
Sadece Afrin’e değil, içerideki ortaklara da..
Türkiye’nin kendini savunduğu her dönemde birilerinin işaretiyle öne çıkan, masum kelimelerin arkasına gizli düşmanlıklar gizleyen çevreler dikkatinizi çekiyor olmalı. Ardı ardına bildiriler yayınlayanlar, bir aralık bulup seslerini yükseltmeye çalışanlar dikkatinizi çekiyor olmalı. Ama artık eskisi kadar güçlü değiller. Artık açıktan Türkiye düşmanlığı yapamıyorlar.
Çünkü Afrin’le başlayan operasyon, sadece teröre karşı değil aynı zamanda entelektüel teröre de karşıdır. Entelektüel teröre karşı da bir milli mücadele verilmektedir. Sadece ABD, İsrail ve bazı Avrupa ülkelerinin Türkiye’yi terörle vurma, hizaya sokma, terbiye etme politikalarının sonunu getirmek değildir.
ABD’nin terör ortaklığı ile parçalanmış ülkeler haritasına Türkiye’yi de katma planlarını yırtıp yüzlerine çarpma cesaretiyle sınırlı değildir. Bu ülkenin bin yıllık siyasi genetiğini harekete geçirme, yüz yıldır devam eden müdahaleler zincirini kırma, o uğursuz rüzgarı tersine çevirme çabasıdır. Bu mücadelenin tek adresi Afrin değil, Türkiye’nin içidir aynı zamanda.
Entelektüel kibir, entelektüel terör dönemi kapandı..
Gezi olaylarında Alman istihbaratının talimatıyla harekete geçen, 28 Şubat müdahalesinde İsrail istihbaratının talimatını uygulayan, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz’da ABD ve İsrail istihbaratının emirlerini yerine getirenler vardı. Dikkat edin bugün bile içeride birçoklarına dışarıdan talimatlar, emirler yağdırılıyor. Ama sesleri çıkmıyor, çıkamaz. Millet kenetlenmişken böyle bir ses çıkamaz.
Entelektüel kibir, entelektüel terör dönemi kapandı: Bütün sermayesi Türkiye karşıtlığı olan, bu topraklara hiçbir aidiyet bağı olmayan, efendilerinin talimatına göre hareket eden, ülkeyi ve milleti aşağılayan, hükümeti sorgulayan, değerleri küçümseyen, tarih düşmanı çevrelerin saltanatı da çöküyor.
Türkiye PKK ile savaştıkça entelektüel terörizm de yeniliyor.Entelektüel çevrelerde veya STK’larda Türkiye’ye sataşarak birilerinin gözüne girme dönemi kapanıyor. Siyasette Türkiye’nin açıklarını, zaaflarını pazarlayarak dışarıdan iktidar devşirme dönemi de kapanıyor.
Büyük hesaplaşma, tarih yapıcı rol, yeniden yükseliş.
Dışarıdan tehditlerle mücadele ettikçe içeriden operasyoncular tükeniyor. 15 Temmuz’dan sonra nasıl bir dönüşüm yaşadığımızı, nasıl yüzyılların siyasi genetiğine sarıldığımızı, nasıl bir Anadolu ve coğrafya mücadelesine geçtiğimizi hem içeridekiler hem de dışarıdakiler anlayacak.
Bu yüzden mesele sadece Afrin değildir. Sadece konjonktürel bir terör mücadelesi değildir. Bir milletin, bir ülkenin topyekûn yükselişi, yıldızlaşmasıdır.
Tarih dönmüştür. Tarih yapıcı rol milletimizin omuzlarına yeniden yüklenmiştir. Bundan sonra her gelişme, her saldırı, her savunma bu çerçevede olacaktır. Büyük hesaplaşmanın parçası olacaktır. Ama bu yükseliş durdurulamayacaktır.
Sadece terör örgütleri değil, Atlantikçi çevreler de Türkiye’nin bu yeni dönemini yakında anlayacaklar. Çünkü bu yolun dönüşü olmayacak. Çünkü bizim yükselişimiz de çöküşümüz de dünyayı değiştirmiştir. Yeni yükseliş döneminde de değiştirecektir. Hem de uzun bir süre…
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.09.2021
26.07.2021
28.06.2021
17.06.2021
14.06.2021
10.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
20.05.2021
17.05.2021