İbrahim Karagül
Türkiye’nin hiçbir meselesi yerel değildir. Ekonomiden güvenliğe, iç iktidar yapısından bölgesel ve küresel gelişmelere kadar hiçbir mesele Türkiye ile başlayıp biten mesele değildir. Bazı gelişmelere takılıp içeride intikam peşinde olanların, o örneklerden kendilerine bir şey çıkarmaya çalışanların kesinlikle başka ajandaları vardır.
Brunson olayından Cemal Kaşıkçı meselesine, dolar saldırısından Münbiç’e ve Fırat’ın Doğu’suna, Türkiye ile ABD arasındaki çok boyutlu uzlaşmazlıklardan 15 Temmuz saldırısına, Türkiye-Suudi Arabistan geriliminden içeride bu gelişmelerden muhalefet ve müdahale alanları çıkarmaya çalışanlara kadar, her şey çok boyutlu, çok cepheli, çok denklemli, kesinlikle tamamen Türkiye’nin “zaafları”yla sınırlı olmayan meselelerdir.
Kimse bu olaylarda “içeriden müdahale” fırsatı aramasın!
Hiçbir düşmanlığın, hiçbir dostluğun kalıcı olmadığı bir dünya biçimleniyor. Hiçbir sorunun yerel olmadığı bir dünya şekilleniyor. Bu yüzden kimse ezberden konuşmasın. Her genelleme kısa bir süre sonra kendisiyle çelişecektir. Dünyada büyük ülke, büyük güç kalmamıştır. Her güç, etkin hareket edince, çok daha büyük güçleri hareketsiz hale getirebiliyor, kilitliyor, ayarını bozabiliyor.
Bu gerçekler ortada iken, kimse “içeriden operasyon”a girişip ucuz söylemler üzerinden siyasi hesaplar gütmesin, Türkiye kamuoyunun zihinlerini bulandırıp onları çokuluslu yeni müdahalelere açık hale getirmeye çalışmasın.
Kaşıkçı olayı sadece cinayet, sadece adam kaçırma değil..
Gazeteci Cemal Kaşıkçı olayı, işte bu çokuluslu paketlerden biridir. Asla sadece bir cinayet, sadece adam kaçırma, sadece bir muhalifi devre dışı bırakmayla sınırlı değildir. Asla sadece Türkiye ile, sadece Suudi Arabistan ile sınırlı değildir. Asla sadece Veliaht Selman’ın çılgınlıklarıyla, BAE Veliahtı Muhammed Bin Zaid’in kişisel hesaplarıyla sınırlı değildir.
ABD’den Avrupa’ya, Suudi iç iktidar yapısından Türkiye-S. Arabistan ayrışmasına, coğrafyanın yeniden dizaynından Suudi-İran savaşı senaryolarına, Katar-Türkiye yakınlığından Suriye savaşı sonrası açılması planlanan Basra Körfezi cephesinden ABD-İsrail-Mısır-Suud-BAE eksenine kadar çok boyutlu karanlık bir olaydır.
Kaşıkçı ve arkasındaki ‘karanlık senaryolar’ aydınlatılmazsa ne olur?
Bu yüzden, Kaşıkçı cinayeti bir an önce aydınlatılmalıdır. Ama Kaşıkçı meselesinin arkasındaki karanlık hesaplar da bir an önce aydınlatılmalıdır. Aydınlatılamazsa ne olur? Türkiye’de yeni müdahale hazırlıkları aydınlatılamamış olur. Türkiye ile Arap dünyasını birbirinden koparmaya dönük planlar aydınlatılamamış olur. Suriye’nin kuzeyindeki hesaplar, Mısır’daki Sisi darbesinin mahiyeti anlaşılamamış olur. Suriye sonrası nasıl bir çokuluslu proje hazırlandığı, bu projenin bütün bölgeyi nasıl sarsacağı öngörülememiş olur.
Ankara ve Riyad ABD’nin müdahale kapısını kapatsın
Türkiye ve S. Arabistan, Kaşıkçı olayının uluslararası müdahaleyi çağıran, iki ülkeyi de provoke etmeyi amaçlayan bütün kapılarını kapatmalı. ABD’nin olaya müdahalesi, Dışişleri Bakanı’nı göndermesi, “yoksa sizi cezalandırırız” söylemi, olayda Mısır istihbaratı ve BAE’nin rolü endişe vericidir ve çokuluslu müdahalenin ipuçlarını sunmaktadır.
Bölge ülkeleri arasındaki uyuşmazlıklara, gerilimlere, çatışmalara hatta farklı görüşlerin arasına “sızan” her Batılı müdahale, çok ağır bölgesel sorunlara yol açıyor. Bugüne kadar hep böyle olmuştur. Onların müdahil olduğu hiçbir sorun çözülememiş, karanlıkta kalmış, onlar da bunun üzerinden başka senaryolar uygulamıştır. Çünkü o oyunu büyük oranda onlar kurmuştur.
Türkiye ve S. Arabistan’ın ‘içeriden operasyon’cuları ve Rus uçağı meselesi…
Bölge ülkeleri kendi içyapılarına, söz konusu çokuluslu müdahaleler cephesinde hareket edenlere, “içeriden operasyoncular”a özellikle dikkat etmeli. Bugünlerde bu konu çok daha acil hale gelmiştir. Suriye savaşı başlarken Türkiye içinde başlatılan kamuoyu çalışması benzeri bir psikolojik operasyona müsaade edilmemelidir. Çünkü biz, Gezi olaylarından bu yana o çokuluslu senaryoların doğrudan tanığıyız, nasıl yapıldığını biliyoruz, bu yüzden alarm durumunda olmalıyız.
S. Arabistan açısından baktığımızda, bazı iktidar çevrelerinin ABD ve İsrail’le ortak iradelerinin hem S. Arabistan’a hem bölgeye nasıl ayrışmalar getirdiğini, nasıl yeni müdahale alanları açtığını da görüyoruz. Özellikle bu çevrelerin “İran’la savaş, Türkiye ile düşman ol” tezini nasıl işlediklerini, senaryonun aslında doğrudan S. Arabistan’ın imhasına dönük olduğunu da biliyoruz.
Türkiye’de Rus uçağının düşürülmesi “vatansever” bir savunma hareketi olarak pazarlanırken daha sonra Türkiye ile Rusya’yı karşı karşıya getirip Suriye’de iş bitirmeye, 15 Temmuz’a yol açmaya, Türkiye’yi yalnız ve savunmasız bırakmaya dönük senaryo olduğunu gördük.
Türkiye ile Arap dünyasını karşı karşıyla getirme planı
Türkiye ile Arap dünyasını karşı karşıya getirmeye dönük bir plan işletiliyor. Onlara “Osmanlı korkusu” pazarlanarak Arap sokaklarında “Türkiye düşmanlığı” tezi işleniyor. Bu plan, coğrafyamıza yönelik büyük bir yıkım projesidir.
Bin Zaid ve Bin Selman gibi yeni tür Arap lider profili oluşturularak, bu proje için dolduruşa getiriliyor. Yeni bir Arap milliyetçiliği dalgası inşa edilerek Arap dünyası Türkiye ve İran’a karşı savaşa sürülmek isteniyor.
Bu liderler, Türkiye ve Erdoğan’a karşı her alanda sahaya sürüldü. Teröre ve darbelere destek dâhil, şok edici senaryolara açık destek veriyorlar. Ama Türkiye, bunun Batılı büyük bir hesap olduğunu gördü. Hem Türkiye hem coğrafyanın tamamına yönelik Batılı istilânın parçası olduğunu gördü. Bu yüzden son derece dikkatli hareket ediyor, Arap dünyasının da görmesini bekliyor.
Uyanın, hepimiz aynı gemideyiz!
Irak işgali, Suriye savaşı, DEAŞ, PKK projesi, 15 Temmuz ve bu yeni “Arap dalgası” yüz yıl sonra coğrafyamıza yönelik büyük senaryonun, harita çalışmasının parçasıdır. Yüz yıl önceki cepheler kuruluyor. Oysa sanılanın aksine, hepimiz aynı gemideyiz.
Bu proje Irak ve Suriye’yi yuttu. Şimdi Türkiye, S. Arabistan, İran’a dayandı. Bu üç büyük ülke arasındaki çatışma ve cepheleşme planları başarıya ulaşırsa bütün coğrafya çökecek. Fırat’ın Doğu’sunda yürütülen harita çalışması bunun bir parçası. Türkiye-Arap dünyası arasında bir tampon bölge, duvar inşa ediliyor. S. Arabistan Türkiye ile birlikte bunu boşa çıkarmak için çalışmalı.
Arap-İran savaşının önüne geçilmeli, ‘İslâm iç savaşı’ planı boşa çıkarılmalı
Ama hem Arap dünyasında hem Türkiye içinde bu çerçevede gizli gündemi olanlar var. Açık ve örtülü bütün çalışmaları biliniyor. Türkiye içindeki yeni muhalefet ve müdahale oluşumu ile Türkiye karşıtı Arap dalgası bağlantılı.
İkisi de, Batılı istilânın, yeni bölge planlamalarının alt unsurları olarak planlandı ve uygulanıyor. Burada halklar arasında düşmanlık yok. Birileri bizi birbirimize kırdırmanın psikolojik altyapısını hazırlıyor, yeni oyunlar kuruyor.
Ankara-Riyad-Tahran arasında duvarlar inşa edilmesine izin verilmemeli. Bu, bizim kavgamız değil, onların kavgası. Başkalarının savaşı için ülkelerimizi imha etmeyelim. Yüz yıl önceki tuzaklara bir kez daha düşmeyelim.
Adamlar “İslâm iç savaşı” hazırlıkları yapıyor. Bu amaçla çok yakında Basra Körfezi’ni savaşa boğacaklar. Savaşı İslâm’ın kalbine yerleştirecekler. Tam bu dönemde Türkiye’yi hareket edemez hale getirmek istiyorlar.
Rus uçağı ve Suriye savaşı öncesi hazırlık çok önemli..
Kişisel olarak Türkiye ve coğrafya mücadelesinin üstünde bir duruşa inanmıyorum. Son birkaç yıldır, S. Suudi -İran-Türkiye eksenindeki “içeriden operasyon”ları izliyorum. Herkese anlatmaya çalıştım, başaramadım. Muhammed bin Zaid üzerinden servis ediliyor, Riyad yönetimi tuzağa düşürülüyordu.
Aklıma yeni bir Rus uçağı senaryosu olabilir mi, diye sorular geliyor. Bu konu önemli.. Suriye savaşının başlarında sahaya sürülen ve birçoklarını rehin alan senaryo geliyor. Birinde Türkiye-Rusya kapıştırılacaktı. Diğerinde Suriye bitti. Oyunu kim kurdu, nasıl oynuyor, bulmamız gereken bu.
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.09.2021
26.07.2021
28.06.2021
17.06.2021
14.06.2021
10.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
20.05.2021
17.05.2021