İbrahim Karagül
İki veliaht Muhammed bin Selman ve Muhammed bin Zaid’in Türkiye’ye karşı başlattığı savaşı Cemal Kaşıkçı meselesiyle sınırlı bir şey mi sanıyorsunuz?
Onların Türkiye ile savaşı çok önceden başladı. Suriye savaşı ile başladı. Fırat’ın Doğu’su ile başladı. Türkiye’ye karşı kurulan Birleşik Arap Amirlikleri (BAE), S. Arabistan, İsrail, Mısır ekseni ile başladı. Kaşıkçı cinayeti “hata” yaptıkları, suçüstü yakalandıkları yerdi sadece.
Medyada yürütülen örtülü kampanyaya dikkat edin!
Bu saldırıların, ülkemize yönelik bu savaşın nerelere uzanacağını göremiyorsak, en azından bugünlerde olanlara dikkat kesilelim. Bölgemizde olanlara, Batı’dan gelenlere, içerideki hareketlenmelere, medya üzerinden yürütülen örtülü kampanyaya dikkat kesilelim.
Bir fırtınanın yaklaştığını, büyütüldüğünü, üzerimize doğru sürüldüğünü görelim. Bu anlamda Kaşıkçı cinayeti, elimizde sağlam bir veri olmasına rağmen bir taraftan da körlüğe yol açıyor. Meselenin Kaşıkçı cinayeti ile sınırlı olduğunu sanıyoruz çünkü.
Yeni senaryonun içinde kimler var? Beyinsizce Türk-Arap savaşı istiyorlar
Şimdi aynı veliahtlar, aynı ülkeler, onların küresel efendileri savaşı yayıyorlar, genişletiyorlar, açık savaşa dönüştürüyorlar. Türkiye’yi doğrudan hedef alan küresel bir kampanya başlatıyorlar. Bu kampanyanın arkasından çok daha sert dalgalar gelecek. Siyasi ve güvenlik eksenli girişimler gelecek. İçeride bazı dalgalanmalar beslenecek.
Bu kampanyanın içinde 15 Temmuz’un arkasındaki bütün ülkeler ve güçler var. Soros Vakfı gibi, Konrad Adenauer Vakfı gibi yapılar var. Bu ülkeyi yıllardır teröre boğup mali açıdan çökertmeye çalışan sermaye çevreleri var. FETÖ ve PKK gibi terör örgütleri var. Bu dalganın içinde o iki Veliaht var. Onların ölçüsüz Türkiye düşmanlığı, onların beyinsizce beslediği Türk-Arap savaşı senaryoları var.
Türkiye içindeki ortaklarınız kim?
O İki Veliaht üzerinden ülkemize yönelen küresel saldırıyı göremiyorsak, bu saldırının bölgemizdeki ayaklarını göremiyorsak, o “şer ittifakı”nın Türkiye içindeki ortaklarını ve bunlara bağlı hareketlenmeleri göremiyorsak, Gezi olayları ya da 15 Temmuz gibi açık saldırılar öncesi gibi yeni bir “hazırlıksız” demindeyiz demektir.
O İki Veliaht açık biçimde bu ülkeye savaş ilân etmişlerdir. O İki Veliaht’ın arkasındaki güçler, onlar üzerinden dolaylı savaş yürütmektedir. O İki Veliaht’ın saldırılarıyla terör örgütlerinin saldırıları, 15 Temmuz niyetleri, Türkiye’yi güneyden çevreleme plânları paralel gitmektedir.
O İki Veliaht’ın saldırıları ile Türkiye içinde bazı arayışlar birbirini tamamlıyor görüntüsü vermektedir. O İki Veliaht’ın saldırılarıyla gazete köşelerinde, televizyon ekranlarında sarf edilen cümlelerin aynı kaynaktan çıktığı çok açıktır. Sadece gözlemleyin, dikkatli bakın, birkaç adım sonrasını göreceksiniz.
O işkence anlaşmasına imza atan kişi şimdi nerede? Biz onu biliyoruz
Neymiş, Türkiye’nin dünyanın dört bir yanındaki FETÖ’cüleri kaçırarak özel uçaklarla gizli hapishanelere götürüyormuş. Birçok ülkeden aynı anda servis edilen, aynı çevreler tarafından dile getirilip yayılan, aynı merkezler tarafından fonlanan bir kampanya başlatıyorlar. Bu kampanya, ülkemize yönelik bütün saldırılarda rolü olan çevreler tarafından organize ediliyor. Malum çevreler tarafından fonlanıyor.
Bu yöntem CIA uçakları ile ilgili bir yöntemdi. Afganistan ve Irak işgalinde ABD tarafından kullanıldı. Sanırım bunu ilk yazan kişi de bendim. Okyanuslardaki gizli hapishane gemileri, 36 ülkede kurulan işkence merkezleri, CIA’nın esir ticareti uçakları meselesi buydu.
36 ülkede gizli esir ticareti yapılması için Paris’te yapılan anlaşmaya Türkiye de o zaman imza verdi! Ne gariptir ki, Türkiye’den o korkunç olaya imza atan kişi, şimdi o çevrelerle birlikte aynı cephede yer alıyor, kendisi İki Veliaht’ın Türkiye projesiyle paralel biçimde bir “muhalif”. Biz onu biliyoruz, o bizim neler bildiğimizi bilmiyor.
MİT TIR’ları ile aynı senaryo bu
İki Veliaht, bütün örtülü operasyonlarda işte CIA’nın bu yöntemlerini kullanıyor. Belki o işkence merkezleri şimdi onlara çalışıyor, belki kendi Ebu Gureyb’leri kuruldu. Cemal Kaşıkçı da böyle bir örtülü operasyonun parçasıydı.
Kendi yaptıklarını Türkiye yapıyor diye yaygara koparıyorlar. FETÖ ve ABD’nin, Suriye’de DEAŞ’la ortaklık kurup “Erdoğan DEAŞ’ı destekliyor” kampanyasıyla aynı senaryo bu. MİT TIR’ları meselesiyle aynı senaryo bu.
“Muhafazakâr muhalefet” ve “muhafazakâr müdahale” projesini kimler fonluyor?
İşte tam bu sırada, seçimlerden hemen önce, İki Veliaht’ın Türkiye ile açık savaşa girdiği günlerde birileri “Türkiye içinde yeni Gezi” hayalleri için harekete geçiyor.
Bu sefer, sadece Batılı fonlar, STK görünümlü istihbarat vakıfları değil, Arap dünyasından bir besleme dalgası başlıyor. Neden? Çünkü bazı muhafazakâr çevreleri de işin içine alacaklar. AK Parti’yi kendi tabanı ile vuracaklar. Bir “muhafazakâr muhalefet” inşa edecekler, onlar üzerinden bir “muhafazakâr müdahale” tertipleyecekler.
Yeni Gezi hayalleri, yeni siyasi arayışlar
Ne gariptir ki, bu yeni Gezi hayalleri ile yeni siyasi arayışlar birbirinden besleniyor. Ne tuhaf ki, bugünlerde medyada bazıları, bu endişeleri dile getirenlere açıktan saldırıyor, baskın çıkıp bir şeyleri gölgelemeye çalışıyor.
Bu ülke bir daha asla ve asla, bir “çokuluslu müdahale” ile yüzleştirilemeyecektir. Böyle bir sınava tabi tutulamayacaktır. Bu ülke, bir daha asla o örtülü operasyonlara kurban edilmeyecektir. “Türkiye Ekseni” dışında kalan herkes, tarihin yanlış sayfalarında heba olup gidecektir. Bence herkes ayağını denk alsın.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.09.2021
26.07.2021
28.06.2021
17.06.2021
14.06.2021
10.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
20.05.2021
17.05.2021