İhsan DAĞI
Kılıçdaroğlu’nun, AKP kadrolarına ‘gayri milli’ dediğini yeni fark ettim. İktidar blokunun muhalefete yönelttiği bu ‘suçlama’yı muhalefetin geri çevirip adresine iade etmesi bir söz düellosunda anlaşılır belki. Kızgınlıkla ‘küfrü’ iade edersiniz. Ama mahalle kavgası değil siyaset yapıyorsanız, üstelik iktidarın sakil politikalarına ve sözlerine ‘alternatif’ bir hareket olduğunuzu iddia ediyorsanız, bu tür ‘aynısıyla iade’ tepkiselliğine düşmezsiniz.
Yoksa muhalefet daha şimdiden AKP iktidarına mı benziyor, onun dilini mi kullanıyor, onun yöntemlerine mi heves ediyor?
Sanmıyorum.
Muhalefetin ana damarı için bunu söylemek haksızlık olur ama zaman zaman, belki iktidarı ‘kendi silahıyla vurma’ kaygısıyla benzer bir dil kullanıldığı da bir gerçek. Milli-gayri milli tartışması, ihanet suçlamaları ve Batı karşıtlığı bunlardan birkaçı. Muhalefet, iktidarı kendi silahıyla vurmak isterken AKP sonrasına da AKP’nin dilini taşımasın sakın!
Kullandığınız dil düşünce biçiminizden, zihniyetinizden ve siyasal tahayyülünüzden bağımsız değildir, onlardan derin izler taşır. Siyasete, hayata ne kadar farklı baktığınızı kullandığınız dil gösterir. İktidarın ilkel ve kutuplaştırıcı diline başvurmak yerine (bu dil üç-beş konu başlığıyla sınırlı da olsa) daha yaratıcı olması beklenir muhalefetin. Aslında bu yaratıcılığı birçok alanda sergiliyorlar yakın zamanlarda. Kucaklayıcı ve kapsayıcı bir siyaset tarzı, ezber bozucu çağrılar ve çalışmalar muhalefetten geliyor. Mevcut hükümet sistemine alternatif bir güçlendirici parlamenter sistem, helalleşme, çözüm önerileri gibi konularda muhalefet özgün ve yaratıcı.
Fakat bazı konularda, üstelik iktidarın karanlık zihin dünyasını ve dünyayı kavramaktan aciz cehaletini sergileyen ezberlerini tekrar etmesi anlaşılır gibi değil.
Örneğin, takıldığım bu ‘gayri milli’ lafı. Ne demek gayri milli? İktidarın muhalefeti ‘milletin bir parçası’ olmaktan ‘ihraç’ etmek için kullandığı bu dili, siyaset yapmak dahil vatandaşlık haklarından mahrum etmek için elverişli bir söyleme çevirdiği bu suçlayıcı sözü muhalefet ne zaman benimsedi de kendisi kullanır oldu?
‘Bize göre demokrasi, kafamıza göre ekonomi, keyfimize göre hukuk’ demenin Türkçe’sidir ‘yerli ve milli’ söylemi. AKP’nin yakınlarda yeniden keşfedip kullanıma sürdüğü ‘bize özgücülük’tür.
Biz kimiz?
Birilerini gayri milli olmakla itham edenler istisnasız kendilerinde ‘biz’in kim olduğunu belirleme hakkı görenlerdir. ‘Biz’i tanımlarken kendileri gibi olmayanları dışarda tutmak, diğerlerini de lütfederek içeri katmak gücünü, yetkisini ve hakkını kendinde görenler, milleti kendilerinin temsil ettiğini, hatta milletin kendilerinde tecessüm ettiğini iddia edenler…
Kendi cemaati dışındakileri gayri milli ilan edenler eşit yurttaşlığı önemsemez, insan hakları bilmez ve dinlemezler. Kendilerini ‘milletin taa kendisi’ ilan ederek, eleştirilemez olmak isterler. Hegemonyalarını kabul etmeyenleri, ‘böyle demokrasi olmaz, hukuk bu değildir, maceracılık dış politika gelmez’ diyenleri gayri milli olmakla suçlarlar.
Böyle bir aklı, ahlakı ve görüşü eleştirmek yerine ona dahil olup siyasi rakiplerine ‘gayri milli’ demek ‘demokratça’ bir tutum değildir. Bu tektipleştirici, herkesten biat bekleyen, itaat etmeyenleri de hainlikle, ‘yabancıların uşakları’ olmakla suçlayan dili muhalefet ne zaman kabul etti, benimsedi de şimdilerde kullanıyor?
Gayri milli sözü ötekileştirmenin, dışlamanın, kutuplaştırmanın, otoriterliğin dilidir. Böylesi bir dili muhalefetin kullanması beklenmez. Bu dili kullananlar, bu dilin mucidlerinin zihniyetini, düşünce sistematiğini ve siyaset pratiğini meşrulaştırıyor.
AKP’nin komplo teorileriyle zihinlerini zehirlediği toplum kesimlerine hitap eden ‘gayri milli’ sözünü AKP otoriterliğinden çıkışın taşıyıcısı olma iddiasındaki bir hareket nasıl benimser? İktidarın ürettiği ve kullandığı ‘milli-gayri milli’ gibi dışlayıcı ve kutuplaştırıcı kavramlar dünyasına teslim olmak muhaliflik değildir. İktidarın dilini kullanarak ona alternatif olunamaz.
Batı karşıtlığı da, ihanet söylemi de, maceracı ve çatışmacı dış politika da, piyasayı inzibati tedbirlerle yönetme fikri de AKP’nin alameti farikası. Sizinki ne?
Siyasetin imkanlarını, toplumun aklını ve vizyonunu bu sakat dilden ibaret görmek büyük bir yanılgı. Türkiye halkına, değişim isteyen, adalet, hukuk, özgürlük isteyen Türkiye halkına iktidarın propaganda ekranlarının karşısında oturan robotlar muamelesi yapmak yanlış. Otoriter bir yönetimin alternatifi demokratik bir rejim, özgürlükçü bir toplum tasavvuru ve hukuka bağlı bir devlet anlayışıdır. Bunun ‘kurucu dili’ de AKP’nin ‘yerli-milli’ söylemini taklit ederek inşa edilemez.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.01.2025
10.05.2024
11.04.2024
8.04.2024
3.01.2024
25.12.2023
13.12.2023
16.10.2023
9.10.2023
17.06.2023