İhsan DAĞI
Hamas’ın komutanlarından Cabari’nin İsrail tarafından öldürülmesinin ardından ‘cehennemin kapılarını açtılar’ açıklaması gelmişti Filistin tarafından. Galiba bu kapılar hiç kapalı değil...
İsrail günlerce Gazze’yi bombaladıktan sonra nihayet ateşkes sağlandı. Geriye yine korkunç bir yıkım ve 100’ü aşkın ölü kaldı. Bölgede istikrarın da istikrarsızlığın da anahtarı Filistin. Kimse duyarsız kalmıyor, kalmamalı. Ama meselenin ‘kullanmaya’ açık olduğunu da bilmekte fayda var. İsrail’in hedefi sadece sivil Filistinlileri öldürmek değil. Arap Baharı, İsrail’de ‘stratejik panik’ yarattı. Mısır, 1948’den beri İsrail’e karşı mücadele yürüten Müslüman Kardeşler’in yönetimi altına girdi. Kuzey’indeki Suriye’de de Esed sonrası düzende benzer bir ihtimal uzak değil. Ürdün’de de Kral Abdullah’ın tahtı sallanıyor. Taht yıkılsa da yıkılmasa da Müslüman Kardeşler bloku güçleniyor. Dolayısıyla İsrail, Müslüman Kardeşler’in yönettiği ülkelerle çevrelenme korkusu yaşıyor. Gazze üzerinden Mısır’ın istikrarsızlandırılması ve yeni yönetimin zayıflatılması İsrail’i rahatlatır, Müslüman Kardeşler’in bölgedeki yükselen gücünü sınırlar. Gazze’nin vurulmasıyla hedeflenen de bu...
Hamas, Gazze’de yaptıkları ve yapmadıklarıyla Mısır’da devrimin geleceğini zora sokmaktan kaçınmalı. İsrail’in saldırılarına karşılık vermek hakkı, ama provokasyonlara karşı da dikkatli olmalı. Devrim sonrası Mısır’ın ‘dünya ile barışık’ olması şart. Gazze üzerinden topyekûn bir Batı karşıtlığının yeniden alevlendiği bir ortamda Mursi’nin ihtiyaç duyduğu uluslararası yatırımları ülkesine çekmesi ve dünya finans merkezlerinden destek alması zor. Yani devrimin ‘hizmet’ ve ‘istikrar’ üretir hale gelmesi için Filistin meselesinin alevlenmemesi lazım. Mısır’da devrimin demokrasiye ve kalkınmaya evrilmesi önemli. Bu, Filistin kaynarken olmaz. Bölgedeki bazı aktörler için bunun önemi olmayabilir. Örneğin İran, sorunu kışkırtmak niyetinde. İsrail’in ve ABD’nin kendine yönelmesini engellemek, en azından bunu geciktirmek için Gazze’de çıkan insanlık dramını sonlandırmak yerine alevlendirecek bir yaklaşım sergiliyor. Dahası, Filistin’in kaynaması ve ABD’nin yine İsrail’den yana tutum takınması Suriye üzerindeki baskıyı hafifletti. Esed rejimi yerel ve bölgesel dinamiklerle gönderilemeyecekse ABD’nin katkısı bekleniyor. İsrail’e verdiği destekle Müslüman Arap dünyasının öfkesini çeken bir Amerikan yönetiminin Suriye konusunda ön açıcı bir rol oynayacağına pek ihtimal vermiyorum.
Bir de Türkiye’nin oynadığı rol var. Krizi sonlandırmaya çalışıyor, Filistinlilere moral veriyor, yalnız olmadıklarını gösteriyor. Doğru işler... Ancak Türkiye, yapabileceğinden fazlasının sözünü vermemeli. Aksi Filistinlilere zarar verir. Türkiye’nin yaptırım gücünün sınırlarını bilmekte fayda var. Mesele elbette ‘duygusal’ bir boyut taşıyor, ancak duygusal tepkiler ne çözüme katkı sağlayabilir ne de Türkiye’nin elini güçlendirebilir. İsrail’le ilişkilerin neredeyse sıfır düzeyinde olması Türkiye’nin etkisini sınırlıyor. Müslüman Kardeşler’den Mursi’nin bile konuştuğu İsrail’le ilişkileri onarmanın zamanıdır. İsrail saldırılarını Batı’nın ‘mazur görmesi’ kabul edilmez. Ancak bunun üzerinden Batı karşıtlığını pompalamak, Batı’ya tümüyle bunu fatura etmek de doğru değil. Batı’da da Gazze için duyarlı insanların, siyasetçilerin bulunduğunu bilmeliyiz. İnsanlık kimsenin tekelinde değil; ‘bizim bile’! Dört yıl önce barış için otostopla İtalya’dan Filistin’e gelinlik kıyafetiyle giderken tecavüze uğrayıp öldürülen Pippa Bacca’yı hatırlamak lazım. Ölümüyle sonuçlanan o iğrenç şey Türkiye’de başına gelmişti Bacca’nın. Mavi Marmara ile Gazze’ye yardım götürenler arasında 150’ye yakın Batılı insan hakları aktivistinin olduğunu da biliyoruz. Bir yandan NATO’dan Patriot füzeleri istemek, öte yandan Batı karşıtlığını kaşımak olmaz.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları













































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.01.2025
10.05.2024
11.04.2024
8.04.2024
3.01.2024
25.12.2023
13.12.2023
16.10.2023
9.10.2023
17.06.2023