İhsan DAĞI
Manzara net; Suriye’ye daha uzun süre barış gelmeyecek. Esed gitse de kalsa da maalesef durum bu. Savaş bir yandan Suriye’yi harabeye çevirirken Türkiye’yi de derinden etkiliyor. Bir anda Hatay, ülkenin en ‘hassas’ ili haline geldi.
Bölgenin etnik ve mezhepsel yapısı patlamaya hazır bir bomba. Dahası, toplamda sayıları 400 bine varan mültecileri yönetmek, ihtiyaçlarını gidermek ve kamplarda tutmak hiç de kolay değil. Mülteciler de huzursuz, yerli halk da. Reyhanlı’daki gerginliğin bazı ekonomik temelleri de yapılan röportajlara yansıyor. İnsanlar, mültecilerin işlerini aldıklarından şikâyetçiler. Tipik ‘yerli halk-mülteciler’ çekişmesi. Yani mesele sadece ‘mezhepsel’ değil.
Öte yandan Suriye krizi Türkiye’nin dış politikasının ana sorunu haline geldi. Ne tek başına sorunu çözecek adımlar atabiliyor Türkiye ne de uluslararası güçleri birlikte harekete geçmeye ikna edebiliyor. Batı ‘diplomatik’ girişimlerle siyasal bir çözüme odaklanmış durumda. Rusya da ‘Esed’in yerini muhafaza edeceği böyle bir ‘çözüm’e hevesli. Askerî yöntemlerle Esed’in gönderilerek Suriye krizinin çözülmesine sıcak bakan ve buna fiili katkı vermeye istekli bizim dışımızda bir tek ülke bile yok. Türkiye’nin müttefiklerinin bile uzlaşabilecekleri en ‘ileri’ nokta Suriye’deki muhalif güçlere askerî desteğin artırılması olabilir. Ama kimi muhalif savaşçıların gösterdiği ‘vahşet’ destek vermeye istekli ülkeleri de caydırıyor.
Türkiye’nin lobisini yaptığı diğer seçenek Suriye üzerini ‘uçuşa yasak bölge’ ilan ettirmek. Bu hafta Başbakan Erdoğan, Washington’da Obama’ya bu talebi iletecektir. Ancak Güvenlik Konseyi’nden böyle bir karar çıkması imkânsız. NATO’nun ilan ettiği ve denetlediği bir uçuşa yasak bölge de gündemde. Bu da zor; ilan edilse bile bu, Esed’i devirmeye yetmez, karadan veya havadan fiili bir operasyon olmadıkça. Geriye Türkiye’nin tek başına askerî operasyonu kalıyor ki, o da çılgınlık olur.
Sonuçta Türkiye’nin seçenekleri çok değil. Bu görüntü son yıllarda inşa ettiği ‘bölgesel güç’ imajını sarsıyor. Aslında tam tersi hayal edilmişti; Suriye’de Ankara destekli bir rejim değişikliği Türkiye’nin bölge liderliğini tescil edecekti. Arap Baharı’nın rüzgârıyla Esed de gidiciydi. Bu gidişi hızlandırarak Türkiye bölgedeki ‘nüfuz’unu zirveye çıkarabilir, ‘yumuşak güç’ten bölgeye ‘nizam veren lider ülke’ moduna geçilebilirdi.
Gerçekten de Esed birkaç ay içinde gönderilebilseydi Türkiye, Suriye’den başlamak üzere Lübnan, Filistin ve Ürdün’e uzanan bir alanda siyasal nüfuzunu derinleştirecekti, ama olmadı. Kriz uzadıkça Türkiye’nin dış politikasının doğruluğu ve etkinliği sorgulanmaya başlandı. Dahası, kriz içerde de siyasal ve toplumsal gerginlikler oluşturdu.
Hatay’daki ‘hassasiyet’in dışında Suriye krizi, hükümeti ‘eski devlet’in yöntemlerini ve dilini kullanmaya sevk ediyor. Sıkıntılar arttıkça halktan ‘birlik, sadakat, itaat ve destek’ beklentisi artıyor, farklı görüşlere tahammül azalıyor, herkesin ‘resmi politikaya ve söyleme’ inanması ‘milli çıkar’ın gereği sanılıyor. ‘Milli çıkar’ söyleminin ‘eski Türkiye’de toplumu denetleyici ve inşa edici, özgürlükleri kısıtlayıcı bir söylem olarak nasıl kullanıldığını hatırlayan vardır herhalde.
Dahası, Suriye krizi ve kan donduran bir vicdansızlık örneği olan Reyhanlı saldırısı, bir süredir unuttuğumuz ‘iç düşmanlar’ dilini, belki farkında olmadan diriltiyor; içimizde ‘düşman’ aramaya başlıyoruz. Çünkü Suriye’nin saldırılarına ‘içimizden destek verenler’ olduğunu, ‘rejimin Türkiye’de uzantıları’nın bulunduğunu, ‘belli mihraklara hizmet’e hazır iç düşmanlar olduğunu düşünüyoruz. Yayın yasağı koyup halkın sadece devleti dinlemesini istiyoruz.
Bunlar ‘eski Türkiye’ devletinin refleksleri ve söylemleri. Devleti yönetenlere pratik gelebilir, ama memlekete faydası olmaz.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.01.2025
10.05.2024
11.04.2024
8.04.2024
3.01.2024
25.12.2023
13.12.2023
16.10.2023
9.10.2023
17.06.2023