İhsan DAĞI
Toprak çeker derler insanı. Toprak, memlekettir, memleket ise yaşadıklarınız ve de artık yaşayamayacaklarınız... Eline tutunduğunuz bir koca adamla gittiğiniz bayram namazıdır. Ve gidemeyişinizdir artık...,
Şimdi de size tutunan çocuk... Ne kadar sürer bu tekrar? Nerede kopar film ve çocuk eline tutunduğu adamın toprağını unutur? Yoksa toprağın kendisi midir memleket? Her sürgünün döneceği memleket, ocak, ev...
Memleket toprağı bazen sevinç, bazen de mahzun bir esinti olur. Eser kavurur sizi eğer bir dostu bağrına yatırmışsa. Kaçamazsınız yeryüzünde, her yer toprak...
Bayram yerle gök arasında kalanlar, toprağın üstündekiler için hep yarım bir coşku, eksik bir sevinçtir. Elinden tutunduğunuz adamı ararsınız. Bulamazsınız. Bakarsınız, tepesinde çam ağaçları, ayaklarında yeryüzü, yanında yönünde dostları... Onlar hep ordadırlar, orada kalacaklar. Siz nerdesiniz? Onu yalnız bıraktım diye üzüldüğünüz olur olmasına da, kim daha yalnızdır acaba?
Dağların konuşkan ağaçları. Susmazlar hiç. Sessiz bir dünyanın sesidirler. Onları dile getiren Gavur Dağları’ndan esen, hep esen, durmayan yel... Tepeden ovaya her ağaca, her çiçeğe, her insana dokunarak iner. Sarar her şeyi, herkesi. Şimdilerde tepesine dikilen rüzgâr güllerini değil, adeta hayatın kendisini çevirir. Çevirir de toprağa katar sonunda. Sonra savurur toprağı, dağıtır bizi dört bir yana.
Sırtını Gavur Dağları’na yaslayan adam tepeden izler telaşı, sevinci, gideni, geleni... Aşağıda bir tren kalkar, ovada bir ateş yanar, yanından bir insan geçer. Siz yoksunuz! Nerdesiniz?
Ovada yanan anızın kokusu gelir. Gelir, çocukluğunuzda gördüğünüz koca ovayı yutan canavarları uyandırır. İrili ufaklıdırlar. Bazen birleşir, bazen bölünürler. Oynaşırlar sabaha kadar... Gün ışığıyla uyandığınızda ovanın canavarlarını boşa ararsınız. Onlar uyumaya başlamıştır artık... Yaz geceleri ovanın ateş oyunu devam eder. Siz olmasanız da seyreden birileri vardır toprağın ateşini...
Uzaktan bir tren sesi, tiz bir düdük yankılanır yamaçlarda. Gidenler ve kalanlar... Ve gidecekler... Havada sallanan bir el. Pencereden sarkan özlem. Dönüşü beklenenler... En çok demiryolu çocukları tanır hasretin insan yüzlerini. En çok onlar bekler önlerinden geçip giden çocukluklarını. Gelmeyeceğini bilemeyecek kadar saftırlar.
İstasyon istasyon uzaklaşıp gittiğiniz, bırakıp gittiğiniz sonradan yana yakıla aradıklarınız olmasın! Yeter ki başlama o yolculuğa. Başladıysan dönemezsin, dönsen de bulamazsın. Eski bir istasyon binasının penceresinden gidişlerini seyrettiğin yolcular değil, sensin... Gidip de dönemeyen başkası değil, sensin!
Sırtını Gavur Dağları’na yaslayan adam tepeden izler bekleyişleri, dönmeyişleri...
Gözler toprağa döner beklenenler dönmedikçe. Okşayın, avuçlayın toprağı. İpek gibidir. Sürün ellerinizi, yüzlerinizi akrabalıklarını göreceksiniz. Koklayın onu. Nasıl da kokar toprak! Ter kokar, ten kokar, kan, gül kokar... O kokar, Veysel kokar, yâr kokar.
O toprağın üzerinde, toprağın kokusunu içinize çekerken üzerinizden rüzgârlar akar. Çamlar eğilir hafiften, uzaktan trenler kalkar, ovada ateşler yanar. Siz yanarsınız; kime, neye yandığınızı bilmeden.
Belki ona yanarsınız, onun hasretine, gidişine, dönmeyişine... Belki de asıl yandığınız sizin yalnızlığınız; ellerinizden tutan bir koca el, saçlarınızı okşayan şefkatten yoksunluğunuz.
Bayramlar dönüşlerdir belki; biraz eksik, buruk, biraz kırık dökük dönüşler. Sevinç kadar hüzün de varsa bayramlaşmalarda aradıklarımızı bulamadığımız içindir... Aradıklarımız yitirdiklerimizden fazlası. Dönüp de bulamadığımız biraz da biz, kendimiziz...
Ne kendimi bulabildim bu bayram, ne seni. Ellerinden öpemedim, toprağını öptüm, memleketi...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.01.2025
10.05.2024
11.04.2024
8.04.2024
3.01.2024
25.12.2023
13.12.2023
16.10.2023
9.10.2023
17.06.2023