İlhami IŞIK
Gündemler fırtınası içerisinde, kurumuş yaprak misali sürekli yuvarlanıp uçuşan günlerden geçiyoruz.
Haziran ayı “isyan ayıdır” derlerdi, ama bu sefer öyle olmadı. Haziran ayı, bölgesel savaşın korkunç tedirginliğiyle geçti.
Her ne kadar savaş tamtamları şimdilik susmuş olsa da belirsizlik devam ediyor. Yaralı bir kartal gibi ortada duran İran, her saat başı farklı pozisyonlar alan ve sürekli tavır değiştiren Trump ve günümüzdeki İsrail saldırganlığının mimarı olan Netanyahu’nun doyumsuz savaş iştahı nelere gebe, şimdilik bilmek mümkün değil. Ancak her an yeni bir çatışmanın çıkması kimse için sürpriz olmamalı.
Bu belirsizlikler içerisinde, ülke içinde devam eden barış süreci de yeni bir evreye doğru gidiyor.
Meclis’in tatil edilmemesi ve komisyonların kurulması için yapılan girişimlerin seyri olumlu sonuçlanacak gibi. Önümüzdeki hafta DEM Parti’nin başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere siyasi parti liderlerini ziyaret etmesinin ardından İmralı’ya gidecek olmaları da süreci hızlandıracak gibi görünüyor.
İktidarın kendi konumunu sağlamlaştırmak adına atacağı en önemli adımlara gelmeden önce, Kandil’de silah bırakma görüntülerinin gelmesiyle birlikte ekim-kasım aylarına programladığı —adı “genel af” olmayan ama pratikte benzer etki yaratacak— hukuksal düzenlemeleri öne çekme ihtimalini de göz ardı etmemek gerekir.
Zaten verilen sözlerin biraz erkene alınması söz konusu olacak.
Topluma, terörün bittiğine dair somut mesajlar vermek amacıyla hayata geçirilecek silah bırakma görüntüleri, çözüm komisyonlarının oluşması ve ardından getirilecek hukuksal düzenlemelerle birlikte, Temmuz ayından itibaren her ay faizlerin düşmesi gibi adımlar da eklenince, iktidar 2025 Aralık ayı ile 2026 Nisan ayı arasında bir erken seçime hazırlanıyor gibi görünüyor.
En önemli rakibi Ekrem İmamoğlu’nun aday olma şansının ortadan kalkması da bu ihtimali daha da güçlendiriyor.
Ekrem İmamoğlu serbest bırakılsa bile, bu iktidar var oldukça —yalnızca diploma meselesi gibi teknik bir gerekçeyle bile olsa— aday olamayacağını düşünmek yanlış olmaz.
CHP’nin İmamoğlu üzerinden yürüttüğü siyaset, partiye önemli ölçüde güç ve enerji kazandırsa da ekonomik kriz derinleşmesine rağmen CHP’nin yargının inisiyatifine terk edilmesi ve olası seçimde Mansur Yavaş’ın adaylığının dayatılması ihtimali, iktidarın erken seçim iştahını artırıyor.
Sadece Orta Doğu değil, ülkemizin siyasal gidişatı da belirsizliklerle dolu.
Her geçen gün iktidarın lehine işliyor ve iktidar bunun farkında.
Elindeki tüm enstrümanları sahaya sürüyor.
Yargı, bu konuda iktidarın önünü açan bir pozisyonda bulunmaktan rahatsız görünmüyor.
Tam tersine, siyasetin emrinde olduğu izlenimini vermekten çekinmeyen bir tutum sergilemeye devam ediyor.
Uluslararası ve bölgesel dengeler iktidarın lehine değişirken, son iki yılda yalnızlaşan ve toplumdan kopan bir görüntü çizen iktidarın iki alana yatırım yaptığı görülüyor. İlki, yeni barış süreci; diğeri ise CHP’nin iç tartışmalarla zayıflatılması.
Ve anlaşılan o ki, bu iki yatırım da iktidarın beklentisini karşılayacak gibi.
Demokrasinin daha otoriter bir yöne evrileceği ve CHP’deki iç kargaşanın milliyetçi bir tepkiyi harekete geçireceği yeni bir döneme hep birlikte giriyoruz.
Sıcak bir yaz ve serin bir sonbaharın ardından, soğuk —hatta çok soğuk— bir kışa girme ihtimalimiz oldukça yüksek.
Böylesi dönemlerde medyanın rolü de yeniden tartışmaya açılıyor. Siyasal kutuplaşmanın bu kadar derinleştiği bir ortamda, basın özgürlüğünün zayıflaması toplumsal hafızanın yönlendirilmesini kolaylaştırıyor. Tarafsız kalması gereken medya organlarının bir kısmı, artık doğrudan iktidar politikalarının taşıyıcısı hâline gelmiş durumda.
Toplum ise bu siyasal gelişmeleri ekonomik kriz ve sosyal adaletsizlikle harmanlanmış bir şekilde deneyimliyor. Gençler arasında gelecek kaygısı büyürken, eğitim sistemindeki bozulmalar ve işsizlik oranlarının yükselmesi, toplumsal huzursuzluğu artırıyor. Bu koşullar, siyasal karar alma süreçlerinin meşruiyetini daha çok sorgulatıyor.
Diğer yandan, toplumsal muhalefetin dağınıklığı da iktidarın elini kolaylaştırıyor. Sokaktaki insanın gerçek gündemi ile siyasal aktörlerin tartışmaları arasında derin bir uçurum var.
Önümüzdeki süreç sadece siyasi hesapların değil, toplumsal ruh halinin de yeniden şekilleneceği bir dönem olacak. Yurttaşlar artık yalnızca kimin iktidara geleceğini değil, nasıl bir sistemle yönetileceklerini de sorgulamaya başladı. Bu yönüyle seçimler kadar seçim öncesi toplumsal iklim de belirleyici olacak gibi görünüyor.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTBürokrasi, tarımın gerisinde kaldı 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselMerkez Bankası zor bir viraja girdi 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇözümün kolaylaşması isteniyorsa… 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Süreç’te yeni safha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİİmamoğlu'na casusluk tutuklamasının akla getirdikleri 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“İnsanın ümüğüne bu kadar çökülmez…” 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFed mi, TCMB mi? Çetrefilli bir soru, ironik bir cevap 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFaizi MB’mi yoksa Adliye mi belirliyor? 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBöyle giderse bu tren bu tünelden çıkmaz 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞALTINA, DÖVİZE BAK GÖR HALİNİ… 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNPKK’nin çekilme hamlesi ne anlama geliyor? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRBatı’nın krizi, küresel düzenin çözülüşü: Türkiye için dönüm noktası üzerine senaryolar ne? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURPKK neden Schrödinger'in kedisine benzedi? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİstikrarsızlık üreten istikrar programı 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünAsker göndermek ya da göndermemek… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçYoğurtsuz, tereyağsız ve tavuk etiyle iskender kebap olur mu? Olur ama… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarışın Halklaşması ve Demokratik Toplum Sürecine Çağrı... 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANNereye doğru gidiyoruz? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’de milliyetçiliğin reformu meselesi 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇete savaşı mı? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKronik siyaset bunalımı… 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan‘Büyük iddialar, büyük kanıtlar gerektirir’ 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (2) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Türk soylu yabancı” mı, “herkes Türktür mü (vatandaş?) daha doğru? 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yerli ve demokratik çözümün yol haritasını hazırlamalı 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir toplum geleceğe nasıl hazırlanır? 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDem Parti’ye çullanmanın hafifliği 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTürkiye’nin dilleri, İslam’ın lehçeleri, Allah’ın ayetleri 20.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRMilyonlarca dolarlık LPG filosu ve otel zinciriyle Paramount operasyonunun en dikkat çekeni: Şaban K 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERFransa’yı krizden kurtaran emeklilik hakları 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKültürel hegemonya: “Hay Bin Yakzan” bize ne söyler? 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Bora“Çetin Ceviz Çıkan Ankara Ahalisi” 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIREkonominin düzelmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlı… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞTrump’ın meşruiyeti var mı ki! 17.10.2025 Tüm Yazıları











































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
14.09.2025
9.09.2025
1.09.2025
23.08.2025
10.08.2025
23.07.2025
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025