İlhami IŞIK
Bir örgüt ya da siyasi hareketin kimliği onun devasa cüssesi tarafından belirlenmez. O örgüt ya da siyasi hareketi tanımlayan olgu üye sayısının milyonları bulması da değildir. Bir ulusun siyasal haklarının temsili iddiası gerçek anlamda bize o örgütün sarih kimliğini vermez. Bir örgüt ya da siyasi hareketin kimliğini belirleyen şey, eylemlerini neden ve niçin yaptığı da değildir; bütün örgütsel organizmaların kimliğini belirleyen esas, öz eylemlerini ‘’nasıl ve hangi araçlarla’’ yaptıklarıdır. Şaşmaz ayrıştırıcı kriter budur.
Siyaseti ‘’insan merkezli diyalog ve söylem’’ üstüne bina edenler ile siyaseti şiddet araçları ile sürdüren örgüt ve siyasi partiler arasında ilke ve nitelik bazında çok büyük ve hiç ihmale gelmez farklar vardır. Bunların ilki, siyaseti legal ve meşru zeminlerin temsili olarak görür. Diğeri ise varlığını illegalite ve hayatın yıkıcılığında konumlandırır. Biri meşru siyasi örgüt ya da partidir, yekdiğeri salt teröristtir.
İhtilafların büyüklüğü, kapsamı ve sorun oluşturma kapasitesi ne yaman olursa olsun, kendini ihtilaflar karşında ‘’konuşarak çözmeye’’ mevzilenmemiş bir hareket, demokratik olamaz ve her koşulda, şiddeti zehirli bir meyve gibi masaya sürer. Bu konuda hemfikir olmamızda sonsuz yararlar var.
Hayatın olağan akışı içinde karşılıklı olarak birbirimizi ve kendi kendimizi anlama olanaklarını genişletmek ve korumak doğrudan doğruya bizim genel çıkarımızadır. Hayatta kalabilmek için ‘’dile dayalı iletişim’’ imkanlarımıza ve ‘’şiddet karşıtlığına dayanan işbirliğine’’ güven duyan bir ‘’akıl’’ ile hareket etme zorunda olduğumuzu unutmamalıyız.
Ölümcül kötülüklere sebep olan hendek ve barikat hadisesinden sonra PKK’in Diyarbakır, Van, Elazığ ve Şemdinli’de patlattığı bombalar, sadece şehirleri harap etmiyor; sivil insanların ölümleri yanı sıra o şehirdeki normal hayatı bile, kökten bir kaosa sürüklüyor. Hayatı yaşanamaz hale getirmek için devlet otoritesini zorlayarak’’ OHAL’in sıkıyönetime’’ evrilmesini talep ediyor.
Yıllarca Kürt meselesini terörizme dönüştüren PKK, bu kanlı saldırılarıyla terörizmi Kürt meselesine dönüştürmek istiyor.
Anlaşılan, Rusya ve İran’la sağlanan kısmi normalleşme bile PKK’yi ciddi ciddi rahatsız etmiş. Son koz olarak, bomba patlatmak süretiyle ‘’çelişkileri derinleştirerek’’ araya sızmaya ve oradan kendine yarayacak mevziler elde etmeye çalışıyor. Bunlar artık boş hayaller. Bu halk 40 yıldır bu tarza “sessiz” kalarak hayır dedi. Özellikle de 15 Temmuz deneyiminden sonra da ‘’ sesli’’ biçimde hayır demeye hazırlanıyor. Nitekim Van’da katliam anında polisin’’ evlerinize çekilin’’ anonsuna halk “öleceksek birlikte ölelim’’ yanıtını vermiş bile.
PKK dahil bütün terörist örgütlere verilecek en güzel ve kesin yanıt, halkın 15 Temmuz’da geleneksel hale getirdiği demokrasi nöbetleridir. Darbe en üst düzeyde bir terörist girişimdi ve bu girişim demokrasi nöbetleriyle tarihin çöplüğüne yollandı. Şimdi sıra PKK teröründe. Ülkenin bir büyük şehrinde, milyonların katılımıyla yapılacak bir büyük miting ile bu güruha karşı demokrasi nöbetlerinin startı verilebilir. Şiddet ile kendi arasında aşılamayan bir mesafe inşa etmek ancak bu şekilde mümkün hale gelir.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025
16.03.2025
2.03.2025
3.02.2025
11.01.2025