İlhami IŞIK
Bütün mesele her şeyin değerini bilip, hiçbir şeyin fiyatını bilmemekle ilgilidir; çünkü başka türlü yaratıcılığın sınırlarında aylakça gezinemez, hayaller kuramaz, fantaziler geliştirip başka türden bir algı için, bambaşka bir hissiyat için “kıskançlığın ilahi kırbacıyla” arzularımızı kışkırtamayız. Oysa hayat akmaya devam ediyor ve biz bütün gerçekliğin bildiklerimizden ibaret olduğunu ısrarla inatla savunuyoruz. Bazen küçük, minnacık bir şey kendiliğinden, öylesine gelip duyularımıza çarpar ve zihnimizi harekete geçirir. Artık başka bir gerçekliğin içinde buluruz kendimizi.
Bu Cumartesi sabahı yüzünüzde oluşacak o tatlı gülümsemenin nedeni- ki aynı zamanda benim bu yazıyı kaleme almamın nedenidir- Vuk Gıtgıt adlı dünya tatlısı hikaye kahramanının, belki klişe olacak ama gerçekten de hem güldüren hem de düşündüren şahane maceralarıdır. Ali Baba’nın çiftliğinde 3-L sınıfında öğrenci, gözlüklü, sırt çantalı, beyaz ve 2 kilo 600 gram ağırlığında, ‘’Denizli’’ doğumlu olan kahramanımız, sıkı bir gazete okuyucusudur. O sadece pasif bir gazete okuyucusu değildir; okuduğu her haberin peşine düşen ve kısa süre sonra o haberin bir parçası olan çok duyarlı bir “Hayvan Hakları” savunucusudur.
Bugün bu yazıda size kitaptaki hikayeleri özetlemeye çalışmayacağım, bu büyük keyfi elinizden almayacağım!. Tıpkı benim yaptığım gibi siz de bir biçimde bu kitabı edinir ve zevkle çocuğunuz ya da torununuz ile birlikte okursunuz. Sizi temin ederim ki pişman olmayacaksınız.
Bir çocuk kitabı olmasına rağmen Mehmet Ali Başaran’ın yazdığı “Gazete okuyan Tavuk” ve “Nasreddin Hoca’nın Bisikleti” adlı iki kitap, aslında aynı kahramanın (Vuk Gıgıt) kesintisiz serüvenlerinden oluşuyor. Ama kitaptaki her öykü ahlaki değer ve etik sonuçlar bakımından, bizi biz yapan insani değerlerin, parlak “alegorik” anlatısıdır. İnsani varoluşun, bir başka aynadan görünümü ve idrak edilme halidir.
Bu anlamıyla Mehmet Ali Başaran, insan ve hayvan pozisyonlarını ters yüz ederek, bize hem unutmaya meyilli olduğumuz değerleri hatırlatıyor hem de yaratıcılığımız kamçılayarak, olay, olgu ve değerleri yeni baştan ama başka bağlamlar içinde değerlendirmeye davet ediyor. Öyküleri okudukça aslında meselenin basitçe bir “hayvan hakları” meselesi olmadığını anlıyor ve varlık nedenlerimizi ister istemez sorgulamak durumunda kalıyoruz.
Mesela ilk kitap olan “Gazete okuyan Tavuk..” ... “Bir Kitabın Hazin Sonu” adlı öykü de yazar, “Borçlar Kanunu” kitabının rafından düşüş hikayesine odaklanır. Borçlar Kanunu adlı kitap günler öncesinden rafından düşmüştür ve bu durum hiç kimsenin dikkatini çekmemiştir. Bana kalırsa bu hikaye kendi başına “Popüler Kültürün” en sıkı eleştirisidir.
“Rakkamların Masalı” firar eden 1 rakamının yol açtığı “güvenilmez”, hesaplanamaz dünyayı anlatır. Öyle ya bütün masallar şöyle başlamaz mı? “Bir varmış bir yokmuş” 1 gerçekten yok olduğunda yerine koyacak neyimiz var? Söz gelimi toplumsal ilişkilerimizin içinden, sevgiyi, saygıyı, dayanışmayı ve merhameti çıkardığımızda yerine ne koyacağız? Kusura bakmayın koyacak hiçbir şeyimiz yok.
İkinci kitap, ironik olarak Nasreddin Hoca’nın “Eşeği” yerine “Bisikleti” koyar. Bir kayıp hikayesi bağlamında Mehmet Ali Başaran, Ahlak ve Adaleti tartışır. Hikaye gelişip aktıkça, ahlak ve adaletin nasıl da iç içe geçmiş iki değer ve olgu olduğunu daha iyi anlıyoruz.
Edebiyat, kendini gerçeğin yerine ikame etmez. Edebiyat, kendine “bilim” gözü ile bakmaz. Edebiyat, bize gerçeği, hakikati başka biçimde başka saikler içinde hissettirir. Zaten edebiyatın varlık nedeni ve eğer olursa bir görevi, o da bundan ibarettir. Kapağının üstünde kocaman harflerle “ben romanım, ben hikaye kitabıyım” diye yazan kitaplardan bize mutlak hakikatleri anlatmasını bekleyemeyiz. Bu saçma olur. Çünkü bizim, kendini hakikatleri anlatmakla sınırlamış başka disiplinlerimiz var. Tarih gibi, felsefe gibi, psikoloji gibi, sosyoloji gibi v.s.
Mehmet Ali Başaran, bu gerçeklerin bilincinde bir yaratıcı olarak kendini konumlandırıyor ve bize çocuk hikaye kitapları aracılığıyla hissettire hissettire şahane öyküler anlatıyor. “Beyan yayınlarından” çıkan bu değerli iki çocuk kitabı, her türlü ilgiyi ve desteği hak ediyor.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.07.2025
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025