İlhami IŞIK
Fırından yeni çıkmış, nar gibi kızarmış somun ekmeğinin misler gibi kokan kokusu umut. Neşelenmenin ilk eşiği ve iyimser duyguların meşruiyet havzasıdır umut. Bizde "umut fakirin ekmeğidir" denilir. Hiç şüphe yok ki bu söz çok doğru ve bir o kadar da anlamlıdır. Umutlar ve hayaller bitişik iki komşudur. Birinden ötekine geçmek komşunun avlusundan geçerek sokağa çıkmak gibidir. Umut ederiz. Umut etmeliyiz de. Bununla yetinmemeli umudun üstüne bir de güzel hayaller kurmalıyız. Başka türlü şu adil olmayan dünyaya katlanmak mümkün mü ki?
Adil olmayan dünya, şimdi içinde bulunduğumuz dünyadır; zaten bizler de içinde bulunduğumuz, şimdiyle en nahoş biçimde karşılaştığımız için geleceğe ilişkin büyük umut ve inanç beslemeye başlarız. İyiliğin mutlak surette bir kötülükten kaynaklandığını ve ne olursa olsun ondan beslendiğini söylemiyorum ama atalarımız da boşuna "Bir müsibet bin nasihattan iyidir" dememişlerdir. Umut-kaygı, iyilik-kötülük dengesinde bir tür ''bakışma ve etkilenme terazisi'' mutlaka vardır.
Kaygı çağı derken amacım George W. Bush döneminin tekrar geri gelmiş olmasını ifade etmek içindir. Donald Trump'ın Beyaz Saray’daki oval ofiste oturmaya başladığı gün "gerçekliğe dayalı" olmaktan çok "İnanca dayalı" olan ABD politikaları, delilik sınırına vardırılarak herkesi rehin almaya çalışacaktır. Söz gelimi Katar krizinde belirleyici rol oynayan irade Bush'tan aşina olduğumuz bu çılgınlık halidir.
Bütün gerçekler, kulak tıkanması geren bir vatan haininin kötümser fantezileridir. Hakikat genellikle nahoş olduğu için, yılmaz bir iradeyle, mesela Trump'ın iradesiyle kumdan kale gibi bir fiskede darmadağın edilmelidir. Sonuç olarak gerçekler yoktur, ihtiyaç duyduğumuz çıkarlar vardır. Akıl hastalığından ayırt edilmesi güç, bir tür hezeyan halidir bu. Ama aklımızı kaygılandıran da bu gelişmedir. Maalesef uzun bir süre tetikte olan kaygılı bir akılla yaşamak ve dikkatli olmak zorundayız.
Dünya büyük, dünya kocaman, kendi başının çaresine bakabilir diyebilirsiniz; belki de haklısınız. Ama ben o kadar iyimser değilim. En azından kendi payımıza düşen sorumluluklarımızı, sorumlu bir gayretkeşlikle yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Eğer dünya bir kirlilik içindeyse biz kendi evimizin önünü temizlemekle işe koyulabiliriz. Global dünyanın sersemletici yan etkilerinden korunmanın yolu, devlet ve millet olarak, birleştirici duyarlılıklarımızın etrafında muhteşem bir kenetlenme yaratarak orada bir direnç merkezi inşa etmekten geçiyor.
Global dünyanın tetikleyebileceği iki yumuşak karnımız var. Birincisi FETÖ darbe girişimiyle rutini bozulan devlet hayatımızın, demokratik standartlar içinde yeniden normalleşmesini sağlamak. İkincisi, kırk yıllık kanayan yaramız olan ve kaşınmaya da çok müsait duran Kürt sorunu için demokratik çözümler bulmak. FETÖ Faşist darbesinden sonra çok haklı olarak devlet, millet adına kendini korumaya aldı. Bu tedbirler yasal ve meşru tedbirler olarak tarihe geçti. Şimdi sıra hızla bütün milleti demokratik esaslar üzerinde yeniden birleştirme zamanı. Umarım bu dev adımlar için 15 Temmuz’un yıldönümü bir büyük vesile olur.
Kürt meselesini de FETÖ ve PKK'nin istismarından kurtaracak, yeniden Kürtler ve Türkleri demokrasi içinde birleştirecek esaslı çözümlerin startı verilmelidir. Kalenin içten fethedilmesini istemiyorsak, kalenin içini gönüllü birlikteliklerle örmek istiyorsak bu iki soruna çok acil olarak dokunuşlar yapmak zorundayız.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
14.09.2025
9.09.2025
1.09.2025
23.08.2025
10.08.2025
23.07.2025
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025