İlhami IŞIK
Bugün çay içmek amacıyla her zaman gittiğim cafe'ye soluklanmak için kapıdan içeri girdiğimde, erkek garsonu, kadın bir müşteri ile ateşli bir tartışmanın içinde buldum. Kulağıma çarpan ilk cümle şöyleydi; Kadın garsona ‘’ Ben Fransızları ve Fransa’yı seviyorum’’ diyordu. Tartışma ne zaman başlamıştı, ben ne kadarına yetişmiştim, bilmiyorum. Erkek garsonun yanıtı aslında bir garsondan beklemeyeceğiz kadar sert ve ilgi çekiciydi. ‘’ Fransa ve Fransızlar esasında sömürgeci’’ dedi ve şöyle devam etti. ‘’ Fransa denilirken benim aklıma ilk gelen şey onların sömürgeci karakteridir.’’
Kadın müşteri çok şaşırmış görünmüyordu; ‘’ Sömürgeci olan İngilizlerdir, Büyük Britanya, daha doğrusu üstünde güneşin batmadığı söylenen ülke aslında Sömürgeciliğin tarihidir.’’
Tartışma benim içinde ilgi çekici hale gelmişti. Kadın müşteri sözlerini şöyle sürdürdü’’ İngilizlerin aksine Fransa medeniyetin başladığı yerdir. Düşünsene mendili onlar icat etti, ilk çatak bıçağı onlar kullandı’’ Bu cümlelerin antropolojik , değeri konusunda benim de kafamda soru işaretleri doğdu. Fransız Antropolojisine bu kadar hakim olmadığım için kadın müşterinin söylediklerini doğrulayacak ya da yanlışlayacak bilgilere sahip değildi. Hoş şimdi de değilim.
Erkek Garson Kadın müşteriye çay servisini yaptı ve biraz önce söylenen teze de itiraz etti.’’ Fransa Medeniyetin başladığı yer değil, benim bildiğim insan haklarının başladığı yerdir.’’ Kadın müşteri kendinden emin bir şekilde ‘’Evet, dedi Fransa hem medeniyetin hem de insan haklarının başladığı yerdir, Adamlar bir çok devrim yaptılar’’..
Kadın çayından bir yudum aldı ve ‘’ ama adamlar medeni, mendili icat etti, çatak kaşığı icat etti, kişisel bakım Fransa kültürüyle başlıyor, bunlar az şey mi’’ dedi. Başka masalardan gelen talepler Garsonun bu tartışmayı sürdürmesine imkan bırakmadı.
Ben ikisinin tartışmasını kendi içimde sürdürdüm. Medeni olmanın biricik kriteri mendil, çatak kaşık olabilir mi? Eğer bu doğruysa temel de kendimizden söz ediyor oluyoruz. Mendil kullanmak ya da yemeği doğru çatak ve bıçağı kullanarak, sırf bu yüzden medeni olabilir miyiz? Salt kendimize dönük yatırımlar bize medeniyet olarak dönebilir mi? bizi medenileştirebilir mi? Belki yaban olmak ile modern olmak arasında bir yerde konumlanmamızı imkan sağlayabilir;o da belki, emin değilim.
Ama doğrusunu isterseniz benim medeni ya da medeniyet anlayışım, Kişisel ihtiyaçlarımızı nasıl ve neyle giderdiğimizle pek ilgili değil. Ben medeni olmaktan ötekine nasıl davrandığımız anlıyorum. Bana göre medeniliğin tek ve büyük ölçütü ötekine nasıl baktığımız onun haklarını nasıl içselleştirdiğimizdir. Çünkü öteki olmadan kim bizim medeni olduğumuzu tarif edecek.
Şöyle düşünün bir adada yalnız başınasınız, mendil kullanmanız ya da yemeği çatal bıçak ile yemeniz kimin umrunda olacak? Kendi kendimize gülümseyerek ‘’ama da medeni adamım’’ dememizin bir anlamı olur mu? Olmaz. Medeniyet ötekinin varlığı ile bizim ona ilişkin davranışlarımızla ortaya çıkan bir nitelik.
Eğer medenilik ya da medeniyet bağlamını böyle konumlandırırsak, o zaman kolayca medeni olma halini demokrat olma hali ile özdeşleştirebiliriz. Bu bağlama oturan bütün medenilik tarifleri aslında demokrat olup olmama hallerini anlatır.
Ötekine saygı duymak, onun iradesine saygı duymak demektir. Ötekinin iradesine saygı duymak, onun haklarına saygı duymak demektir. Öteki ile ortak yaşam için bazı kurallarda mutabakat sağlamak demektir. Ortaklaşa sağlanan mutabakatlar, artık ortak haklardır ve bu hakları herkesten önce savunmak ve gereklerini yerine getirmek medeni olmanın biricik şartıdır.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları









































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2025
28.09.2025
14.09.2025
9.09.2025
1.09.2025
23.08.2025
10.08.2025
23.07.2025
14.07.2025
1.07.2025